Kocaeli'nin İzmit ilçesine bağlı Bağlıca köyünde yer alan Işıklı Cami, çivi kullanılmadan inşa edilmiş özgün ahşap mimarisiyle yaklaşık 7 asırdır ayakta duruyor. Cami, yalnızca yapısal özellikleriyle değil, taşıdığı manevi anlamla da bölge halkı için büyük bir değer taşıyor.

Yapımında tek bir çivi bile kullanılmadı: 7 asırdır ayakta

Işıklı Cami, Orhan Gazi döneminde bölgenin fethiyle görevlendirilen Gazi Akçakoca tarafından inşa ettirildi. Yaklaşık 710 yıllık bir geçmişe sahip olan cami, 33 dönümlük bir mezarlık alanı içinde konumlanıyor. Geleneksel “çantı” tekniğiyle yapılan camide ahşaplar birbirine çivi kullanılmadan geçirilerek sabitlenmiş.

Yapının dört ana bölümden oluşan mimarisi, zamana ve doğa koşullarına karşı direncini koruyor. Duvarlardaki hava delikleri ve tabanın yerden yükseltilerek hava akımı sağlaması, yapı üzerindeki nemin ve yağışın etkisini azaltıyor. Bu sistem sayesinde ahşap yapı uzun ömürlü kalabiliyor.

Adını ışık huzmelerinden alıyor

Rivayetlere göre, cami adını kutsal gecelerde yapının üzerinden göğe doğru yükselen ışık huzmelerinden alıyor. Bu olağanüstü olay nedeniyle yapı halk arasında “Işıklı Cami” olarak anılıyor. Aynı zamanda “Cuma Camisi” ismiyle de bilinen yapı, geçmişte dört farklı köy halkının ortak ibadet noktası olmuş.

Aksaray'da 2 sıcak hava balonu düştü: O anlar kamerada
Aksaray'da 2 sıcak hava balonu düştü: O anlar kamerada
İçeriği Görüntüle

“Bu kadar değerli olduğunu sonradan öğrendik”

Bağlıca köyü sakinlerinden 77 yaşındaki Zekeriya Özcan, caminin tarihi değerini sonradan öğrendiklerini ifade ederek, "Geçmişte Bursa Anıtlar Yüksel Kurulu'ndan gelmişlerdi. Onlar, 'biz burada çalışma yapacağız' diyene kadar yapının bu kadar değerli ve uzun ömürlü olduğunu bilmiyorduk. Biz de onlardan öğrendik. Caminin 710 yıllık olduğunu söylemişlerdi" dedi.

Geçmiş yıllarda 4 köyün cuma ve bayram namazlarını Işıklı Camisi'nde kıldığını söyleyen Özcan, "Burası mezarlığın ortasında bir yapı. Şu anda 2 köy olarak bayram namazlarını burada kılıyoruz" diye konuştu.

Çivi kullanılmadan yapılan yapının tarihine dair aile büyüklerinden bilgiler aktaran Özcan, "Benim büyüklerimden Zekeriya ismini taşıyan dedemiz, burayı yeniden imar etmek istemiş ancak farklı bir hadise yaşamış, hayvanları ölmüş. O dönem devlet büyüklerini de köye davet etmişler. O hadise yaşanınca, gelen yetkililer, 'buraya bir şey yapmak istiyorsanız bunun etrafına ilave bina yapın' demişler. Ondan sonra bu sağ ve sol kısımdaki eklemeler yapılmış" şeklinde konuştu.

"Geceleri burada ışıkların yandığını görenler var"

Bağlıca Köyü Muhtarı Mehmet Sağlık da, caminin tarihi değerine dikkat çekerek, "Caminin Orhan Gazi dönemine ait olduğunu biliyorum. Geçmişte Cuma Camisi olarak biliniyordu. Şu bir gerçek, çok eski bir cami. Türkiye'de bu yapılardan 100 tane olduğundan bahsediliyor. Şu anda Vakıfların kontrolünde. Eskiden cuma namazları sıkça burada kılınırdı ama son zamanlarda sadece bayram namazları kılınıyor. Restore de yapıldı ama içi bozulmadı. Geceleri burada ışıkların yandığını görenler var. İçeride bir şeylerin olduğunu biz de hissediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA