Gerçekleştirilen toplantıda konuşan Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, basın mensuplarına önemli mesajlar verdi.
ATATÜRK'ÜN VASİYETİ
Festival hakkında konuşan Başkan Balkan, “Urla gastronomisi, sürdürülebilir tarımı, kültürel mirasıyla geleceğin kent modeli olma yolunda hızla ilerliyor. Bugün de vizyonumuzun bir parçası olan festivalimizi ve kentimizin dönüşüm yolculuğunu paylaşmak için bir aradayız. Bu bereketli coğrafya tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bugün bize çok renkli bir kültürel miras bıraktı. Üzümden enginara, zeytinden yöresel otlara kınalı bamyaya kadar uzanan bu zenginlik Urla’yı üretimin, ekolojik duyarlılığın çağdaş gastronominin merkezlerinden biri haline getirme sorumluluğunu verdi. Bu noktada festivalimizin rolü daha da anlam kazanıyor. Amacımız yalnızca zeytinin köklü hikayesini hatırlatmak değil, bu mirası bilimle sanatla, kültürle ve uluslararası iş birliğiyle zenginleştirerek geleceğe taşımak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Üreticimizin emeğini görünür kılmak, Urla’yı Akdeniz çanağında söz sahibi merkez haline getirmek hedefindeyiz. Festivallerimiz yaptığımız çalışmaların ve ortaya koyduğumuz üretimi gözler önüne seren önemli bir anlayıştır. Bunlar eğlence festivali değil, toprağı alın teriyle sulayan emekçiden geçimini buna bağlamış çiftçilerimize kadar uzanan bir festivaldir aslında. Tarımsal faaliyetlerimizi güçlendirmek için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Detaylarını sonradan paylaşacağımız çalışmalarımızı zeytin koleksiyon bahçemizde tarım okulu projeleriyle taçlandıracağız. Tarım okulunu ilk defa açıyoruz. 1930 yılında Atamızın tüm valiliklere vasiyet ettiği öncelikle İzmir Valiliğine gönderdiği projedir aslında. Zeytin koleksiyon bahçemizi de Birgi Mahallemizde bulunan 8 bin metrekarelik alanda hayata geçireceğiz. Urla bilim ve uygulamalı tarım çalışmalarının buluştuğu güçlü bir çalışma merkezine dönüşmesini istiyoruz” dedi.
ZEYTİN BİLİMLE BULUŞUYOR
Sözlerine devam eden Başkan Balkan, “Bu yıl zeytini binlerce yıllık yolculuğunu sanatla, gastronomiyle, uluslararası deneyimlerle buluşturan güçlü bir yapı kurduk. Urla’nın üretiminden kültüre, sağlıktan tasarıma kadar geniş bir etkileşim alanı sunduğunu ortaya koyuyor. Bu festival Urla’nın hem toprağını hem kültürüne sahip çıkan, geleceğini birlikte kuran bir kent olduğunun en güzel göstergesidir. Bizler göreve geldiğimiz günden bugüne kadar aldığımız 4 ödülle festivallerimizi taçlandırdık. 2024 yılında Bağyolu rotamızın aldığı ödülle bölgenin ne kadar sürdürülebilir bir coğrafya olduğunu, destinasyon olarak ekonomiye ne kadar katkısı olduğunu bir kez daha tescillemiş olduk. Ayrıca 2024 yapılan 159 bin başvuru arasından ödülünü alan bölge en çok tercih edilen destinasyon haline geldi. Bizler de bundan aldığımız ilhamla bir konsept kurduk. Burada yaptığımız konseptin altında Ot Festivali'nden enginar festivaline, bağ bozumundan bağ yolu şenliklerine ve Zeytin Festivali'ne kadar yılın 5 ayrı dönem dediğimiz ölü sezonunda da gerçekleşen festivallerle birlikte hem çiftçinin emeğini taçlandırıyor hem de üretimi görünür kılmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
