İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu İntegral Araştırma ve Danışmanlık Genel Koordinatörü Ümit Yaldız oldu. Yaldız, CHP’nin kurultay davasının 24 Ekim’e ertelenmesine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Kurultay davasının tartışmalı süreci uzatmak için ertelendiğini ifade eden Yaldız, “Türkiye’yi 23 senedir tek bir parti yönetiyor. Ciddi bir iktidar sorunu, ciddi bir hayat pahalılığı sorunu var. Bu kadar sorunda iktidarı konuşmak varken sabah akşam ana muhalefet partisini konuşuyoruz. Bu başlı başına bir garabet sebebi. Türkiye’de iktidarı konuşmak zor, konuştuğunuzda gideceğiniz yer, yaşayacağınız bedeller belli. Muhalefeti konuşmak kolaylığına kaçıyoruz çünkü CHP’yi konuşanlar, eleştirenler yargılanmıyor. Orada tam bağımsızlık, özgür basın kuralları işliyor. Buna CHP’nin zemin hazırladı. CHP süreçleri kötü yönetiyor. CHP’nin geleneğine baktığınızda ekipler partisi. Başka bir partide ekipler çatışması bu denli yaşanmaz. Özgür Özel ve arkadaşları bugün iptali konuşulan kurultaydan sonra partinin iki yakasını bir araya getirmiş olsaydı, kendine oy vermemişleri de bünyeye kabul edeceklerine dair mesaj verebilmiş olsalardı bugün adliye koridorlarına koşan CHP’li sayısı binde bir olacaktı. Biz muhalefeti tartıştıkça CHP’nin ülkeyi yönetebilirlik algısı giderek düşüyor. CHP’nin kadrosal ve zihinsel anlamda ülkeyi yönetemeyeceği algısı var. Hâl böyleyken kavgalı ortam bu duyguyu daha da büyütecek. Bu da iktidarın işine yarar. CHP’nin enerjisini içeride tüketmesi isteniyor. Kurultay davasının ben de erteleneceğini düşünüyordum. CHP ile kedi-fare oyunu oynanıyor. Yargıyı tenzih ederek söylüyorum ama artık yargının üstünde güçler var. Sokaktaki yurttaş da yargının siyasallaştığı konusunda neredeyse hemfikir. ‘Butlan gelecek, Kılıçdaroğlu dönecek’ duygusunun sürece yayılması hedefleniyor olabilir. Şimdilik topu taca attılar. Ancak bu Demokles’in Kılıcı gibi CHP’nin üstünde duracak” diye konuştu.
‘Muhalefet hırsız’ algısı
24 Ekim’e kadar CHP’de bir olağanüstü kurultay daha yaşanacağını dile getiren Yaldız, “Bu kurultay davaların içini boşaltacak gibi görünüyor. Ama Türkiye’de hukuk askıda olduğu için davanın kanıtlanması meselesi de önemli olmuyor. Kurt kuzuyu yemeye karar verdiyse yer veya kurt kuzuyla oynamaya karar verdiyse oynar. Bu kedi-fare oyunu bir süre daha sürdürülmesi isteniyorsa yapılır. Türkiye’de iktidar, muhalefetin yetersizliği üstüne kuruluyor. Muhalefet yetersiz, hırsız algısı itinayla siyaset mühendisleri tarafından yönetiliyor. Bizzat CHP’yi dün ve bugün temsil edenler tarafından bu tartışma alevlendiriliyor” dedi.
‘Türkiye’ye zarar veriyor’
Sürecin birçok farklı senaryoya evrilmesi ihtimalinin olduğunu belirten Yaldız, “Bu kedi-fare oyunu devam ederken Özgür Özel ve yönetimiyle bazı pazarlıklar yapılabilir. Terörsüz Türkiye süreci var, Anayasa tartışmaları, Erdoğan’ın yeniden aday olup olmamasıyla ilgili bir süreç var. Son seçimin birinci partisinin, Türkiye’nin nüfusunun üçte ikisini elinde bulunduran bir partinin genleriyle hukuksal olarak bu kadar oynanmasının Türkiye’ye orta vade büyük zarar vereceğini düşünüyorum. İktidarlar gelip geçicidir. Erdoğan, Bahçeli bugün vardır, yarın yoktur. Neticede insanız. Bunlar gittikten sonra CHP bu kadar yara bere almışken ve bu yara berelerin büyük bir kısmı haksız hukuksuz iken ana muhalefete zarar veriyoruz zannedilirken aslında Türkiye’ye zarar veriliyor. Buna üzülüyorum. Yoksa CHP’nin bu yaşananların büyük bir kısmını hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü her şeye sahip olmak istediler. Her yere kendi adamlarını, arkadaşlarını, tanıklarını yerleştiler. Partide dışarıda kalanlar bu ekiple siyaset yolculuğu yapamayacağına ikna oldu ve adliyelere koştu. Siyasette bu var, insanları bu kadar dışarıda bırakırsanız onlar da sizin ikballerinizle bu oyunu oynayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
'Tartışmalar sürecek'
“Butlan gelmiş olsaydı oyun bitecekti” diyen Yaldız, “Biz 24 Ekim’e kadar butlanı bekleyeceğiz. ‘Geldi mi, gelse ne olur’ diye konuşmaya devam edeceğiz. Bu arada tartışmalar devam edecek. Varsa çatlağın içinden daha fazla su sızacak ve o çatlak büyüyecek. Bugün Kılıçdaroğlu eski yönetimle geri gelse, o MYK ve PM’nin büyük bir kısmı Özgür Özel ile hareket ediyor. Onları ikna etmekte zorlanabilirdi. 24 Ekim’e kadar başka gelişmeler yaşanacak. Başka birtakım iddialar var. Meşhur bir araba meselesi var. Aziz İhsan Aktaş tarafından Özgür Özel’e tahsis edilen ve ‘hor kullanıldığı’ iddia edilen araçtan söz ediliyor. Bu araç nasıl hor kullanılmış herkes çok merak ediyor. Bu iddiaların gölgesinde, CHP’nin yönetimi, kurmayları ve seçmenleri tedirginlik içinde 24 Ekim’e kadar bekleyecek. O belirsizlik ikliminde tartışmalar devam edecek” açıklamasında bulundu.
'Üçüncü yol şart'
İktidarın muhalefetsiz bir Türkiye yaratmak istediği iddialarına yönelik konuşan Yaldız, “Bugüne kadar majestelerinin muhalefeti vardı. Yoksa bir partinin 23 yıl boyunca bir ülkeyi yönettiği vaki değil. Mustafa Kemal Atatürk’e nasip olmamış kurduğu ülkeyi bu kadar yönetmek. Erdoğan’ı analiz ettiğinizde siyasette sadece kendi partisini değil, muhalefeti de yönetme becerisine sahip olan biri. Erdoğan, kiminle yarışacağını belirleyen bir siyasetçi. Erdoğan bunu daha önceleri siyaset mühendisliğiyle yapıyordu şimdi gerek duymuyor. Yargı, mahkeme eliyle direkt müdahale ediyor. Bundan sonra rejimin evrileceği, ülkenin gideceği yerle ilgili kritik bir eşikteyiz. Bunu CHP taşıyamayacaksa, mutlaka taşıyacak başka bir muhalefet partisi bulunur. 2 kutuplu alanda sıkışmış bir ülke var. Üçüncü bir yol Türkiye siyaseti için önemli ve gerekli” dedi.
“Gürsel Tekin’i çok dikkate alanlardan değilim. Yakın bir zamana kadar ‘Parti kuracak, istifa etti’ diye konuşulurken bu göreve kimler tarafından getirildiği herkesin malumu. Çok da kaale alınması gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü Gürsel Tekin burada bir piyon, asıl oyuncu değil.”