İZ GAZETE- TÜKODER İzmir Şubesi, Dünya Tüketici Hakları Günü'ne ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı TÜKODER İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Emin Tamer Gören okudu.

Açıklamada, "Tüketici tüketemeden tükeniyor! Dünya ülkelerindeki tüketici örgütleri karbon ayak izi, dijital dönüşüm, finansal tüketicilerin hakları konusunda farkındalık için etkinlikler yaparken bizler her yıl olduğu gibi bu yıl da, tüketicinin evrensel hakkı olan temel ihtiyaçların Türkiye‘de karşılığını bulması için etkinlikler yapıp mücadele ediyoruz." ifadeleri kullanırken, depremzedelerin mağduriyetine de değinildi.

Bundan söz etmek mümkün değil

Yapılan açıklamada şu ifadeler kullandı:

Bugün 15 Mart… Dünya Tüketici Hakları Günü.  Bugün sizlere; Tüketicilerin yaşam kalitesinin yükseldiğini, Evrensel Tüketici Haklarının ülkemizde karşılık bulduğunu, Tüketicilerin Temel Gereksinimlerinin Karşılanması hakkı, sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı konusunda hiçbir sorunu olmadığını anlatmak isterdik.

Ancak, bundan söz etmek mümkün değil, çünkü;

Tüketici, beslenme, barınma, ısınma, temiz su kaynaklarına erişim ve iletişim konusunda mağdur durumdadır…

Çift haneli enflasyon rakamları arttıkça, gelen zamlar gıda fiyatlarına yansımış, her geçen gün tüketiciler tü-ken-miş-tir, tü-ken-me-ye de-vam et-mek-te-dir.

6 Şubat 2023 tarihinde kara bir güne uyandık. 10 ilimizi kapsayan deprem gerçeği ile yüzleştik.

Doğal afet sonrasında arama kurtarma faaliyetlerinde geç kalınmış, 50.000’e yakın tüketici hayatını kaybetmiş, 100 binlerce konut ve iş yeri ya yıkılmış ya da oturulamaz hale gelmiştir.

Yurdun dört bir tarafında; Belediyeler, STK’lar ve yurttaşlar örgütlü bir toplumun gereği olarak organize olmuş ve depremden etkilenen bölgelere yardım malzemelerini ulaştırma gayreti içine girmişlerdir.

Doğal afet sonrası gerek arama-kurtarma, gerekse afet bölgesinde hayatta kalanların temel ihtiyaçlarının karşılanması noktasında sadece bu amaçla kurulmuş ve bugün de sahada olması gereken kurumlar sı-nıf-ta kal-mış-lar-dır. Temel Gereksinimlerin karşılanması hakkı olan BESLENME sorunu ancak bölgeye gelen insani yardım kuruluşlarınca sağlanabilmiştir.

Bizler tüketici hak ihlallerini unuttuk, tek yürek olup deprem bölgesinde hayatta kalanların hayatlarını idamesine odaklandık.

Gerek çadır, gerek konteyner, gerek prefabrik konutların bölgeye geç gönderilmesi BARINMA HAKKI konusunda da tüketicilerin mağduriyetine yol açmıştır.

Tüm bu gecikmelerin yarattığı mağduriyetlerin yanında ISINMA sorunu gündeme alınmamış ve KÖTÜ HAVA koşullarında tüketiciler mağdur duruma düşmüşlerdir.

TEMİZ SU KAYNAKLARINA ERİŞİM SAĞLANAMAMIŞ, ambalajlı su temini ve hijyen malzemeleri konusunda tüketiciler mağduriyet yaşamışlardır.     

Afet bölgesinde iletişim kesintisiz olarak devam etmesi gerekirken, telefon hatlarının çekmediği, internete erişimin güçlükle sağlanabildiği bir noktaya geldik. Bu çağda bölgede faaliyet gösteren elektronik haberleşme sektörünün temsilcileri de SI-NIF-TA KAL-MIŞ-LAR-DIR. Buna rağmen tüketicilere fatura göndermekten imtina etmemişlerdir. TÜKETİCİLER OLARAK beklerdik ki, GSM operatörleri kesintisiz bir iletişim sağlasın, telefonu/hattı enkaz altında kalmış tüketicilere mobil dağıtım araçları ile kullan at telefonlar ve GSM hatları dağıtılsın.

Tüketicileri, depreme dayanıksız yapılarda ikamete mecbur etmek, aktif fay hatlarının geçtiği yerlerde depreme dayanıklı yapıların üretilmesini sağlamamak TÜKETİCİLERİ SAĞLIK VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI HAKKINDAN MAHRUM BIRAKMIŞTIR.

Geçici barınma sorunu çözülmeden, enkaz kaldırma çalışması başlatılmış ve kalıcı konutların yapımı için acelece ihale dağıtılmıştır.  tüketiciden yana olmayan, sermayeden yana olan bu durumu eleştiriyoruz. Molozların içinde mevcut olabilecek insan sağlığına zararlı maddelerin varlığı/yokluğu incelenmeden gelişigüzel dökülmesi sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızın da ihlaline yol açmaktadır.     ,

Tüketici yeterince temsil edilmiyor

Tüketici tüketemeden tükeniyor! Dünya ülkelerindeki tüketici örgütleri karbon ayak izi, dijital dönüşüm, finansal tüketicilerin hakları konusunda farkındalık için etkinlikler yaparken bizler her yıl olduğu gibi bu yıl da, tüketicinin evrensel hakkı olan temel ihtiyaçların Türkiye‘de karşılığını bulması için etkinlikler yapıp mücadele ediyoruz.

Tüketici yeterince TEMSİL EDİLMEMEKTEDİR. Karar vericilerin yaptığı Tüketiciyi ilgilendiren düzenlemelerde güçlü olan SERMAYE SAHİPLERİNİN talepleri dikkate alınırken, güçsüz olan tüketici talepleri göz ardı edilmektedir.  

Etin kilosunun 250 TL’ye dayandığı, ekmeğin 5 TL-7,50 TL.ye satıldığı bugün de zamlar, yoksulluk ve açlıkla mücadele ettiğimiz için, 15 Mart Dünya Tüketici Hakları gününü KUTLAYAMIYORUZ.

VE BUGÜN, BURADAN, BİZİ YÖNETENLERDEN TALEP EDİYORUZ!

-CAN VE MAL KAYBINA YOL AÇAN DEPREME DAYANIKSIZ KONUTLARA BİZLERİ MAHKUM ETMEYİN,

-ALIM GÜCÜ DÜŞEN MAAŞ VE ÜCRETLERİ GÜNCELLEYİN,

-TÜKETİCİDEN YANA POLİTİKALAR OLUŞTURUN, TÜKETİCİLERİN ÖRGÜTLENMESİNİ DESTEKLEYİN, TÜKETİCİLERİN HER YERDE TEMSİL EDİLMESİNİ SAĞLAYIN.

-AKLI, BİLMİ, FENNİ ÖN PLANDA TUTARAK GELİŞTİRECEĞİNİZ SİSTEMLERLE HİÇ CAN KAYBI YAŞAMAYACAĞIMIZ ŞEHİRLER VE BİNALAR YAPARAK TÜKETİCİLERİN SAĞLIK VE GÜVENLİĞİNİ KORUYUN

-HAVAMIZI, SUYUMUZU, DOĞAMIZI, TARIM ARAZİLERİMİZİ RANT İÇİN DEĞİL, TÜKETİCİLERİN YARARINA OLACAK ŞEKİLDE POLİTİKALAR ÜRETMEK İÇİN GÜNDEM OLUŞTURUN.

Evrensel Haklarımızın Türkiye’de karşılığını bulması, zamlara, yoksulluğa, açlığa, hak ihlallerine karşı,  TÜKODER olarak örgütlü gücümüz ile tüketicilerle birlikte yolumuza ve mücadelemize devam edeceğiz.

YAŞASIN TÜKETİCİNİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ