İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bornova Belediyesi Kültür Merkezinde CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleriyle bir araya geldi. Grup toplantısının 1 Haziran’da yapılması beklenirken, yaşanan ‘grev krizi’ sebebiyle toplantı bu güne alındı. Bugün yapılan toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, İZENERJİ, İZELMAN ve EGEŞEHİR’de çalışan 23 bin işçinin greve çıkmasının ardından yaşanan krize ilişkin açıklamalardaa bulundu.

Sendikaya sert tepki

Başkan Tugay, DİSK'ten gelen açıklamalara sert yanıt verdi. Sendikanın İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraki şirketlerde 'CHP'li bir belediye oluşu sayesinde' örgütlendiğine dikkat çeken Tugay, “Disk ve Genel-iş bizim sayemizde burada örgütlü, bu haksızlığı nasıl yaparsınız? Bu bana ve belediye başkanlarına değil CHP’ye de değil; bu İzmir’e yaptığınız büyük bir haksızlıktır. İzmir’in demokratik, laik ve atatürkçü insanları, CHP’ye bir şey emanet etti. Önce bu şehri sonra da değelerini ve CHP’nin ailesi olmalarını emanet etti. İzmir’de özel bir hizmet yapın ki Türkiye’de İzmir gibi olmak istesin. Bu anlayışın neresindesiniz? Bu siyaset fırsatçılarını söylüyorum, biz sendika ile anlaşmak istedik, sanki sendika hakları için çok mücadele ediyormuşçusuna, iktidarda olmak istermiş gibi neden işçiyle aramıza girmeye çalışıyorsunuz? Bu kışkırtmanız hainlik değil mi? Emeklimiz, esnaf ve memurumuz, çiftimiz bu haldeyken bu mu sizin meydan okuyacağınız yer? Belediyeyi önünüze diz çöktürmeyeceğiz” dedi.

Başkanlarla görüşme

Başkan Tugay önceki gün, belediye başkanları ve meclis üyeleriyle bir araya gelip grev sürecini konuşmak isterken, yaşanan 'grev krizi' sebebiyle bu toplantıyı ertelemişti. Bugün öğlen saatlerinde Bornova Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantı sonrası konuşan Tugay, görüşmelerle ilgili olarak şunları kaydetti:

“Durum değerlendirmesi yaptık ve süreci konuştuk, görüşleri paylaştık. Sonrasıyla ilgilii ne yapmamız gerekeni birbirimizle paylaştık. İkincisi ise bu grevin neden olduğu, aksamalar da var şehirde, rahatsız olunan konu çevre ve insan sağlığına zarar veren ve hijyen aısından öne çıkan temizlik konusu. Bayram arifesindeyiz önümüzde de Kurban Bayramı var. Bu dönemde özel olarak yapılması gerken yapılan çalışmalar var. Kurban kesimi ve satışlarıyla ilgili temizliğin yapılması ve ilaçlamanın da yapılması lazım. Bunların hepsi de beldiyelerin görevidir. Bu konuda ise bu hizmetlerin aksamış ve vatandaşların da yaşadığı bu akşamları yaşamasın diye bunları konuştuk” dedi.

"Hukuki değildir"

Dr. Cemil Tugay, dün gece katıldığı temizlik çalışmalarına ilişkin konuştu. DİSK Genel İş 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül ile aralarındaki diyaloğa ilişkin açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

“Dün akşam plansız bir şekilde saha temizlik çalışması oldu. Kamuoyu bu konuyu öğrendi. Huzurlarınızda ifade edeyim, bu planlanmış bir şey değildi. 'Bu toplumun böyle olmasına izin veremem' deyip grevde olmayan arkadaşları da çağırdım ve temizliğe başladık. Sendika şube başkanı da ‘bunu yapamazsınız’ deyince de bu görüntüler ortaya çıktı.

Çalışmama kararı hakkı herkesindir. Bu konuda karar alınır ve ona yapabilirsiniz, uymayabilirsiniz. Sendika üyeliği gönüllü bir üyeliktir. Bu konuda sendika grev kararı alana katılıp katılmama hakkı da özgürce alınacak bir haktır. Bu konuda grev hakkı alıp 'çalışmayacağım' deseniz, sigorta ve maaş ödemesi duruyor. Çalışmadığınız için evinize gidersiniz. İş yerinizi de terketmeniz gerekiyor. Hukuk bunu diyor. Grev karar almayanlara da karışamaz ve müdahale edemezsiniz. Onları sendikadan atmakla tehdit edemezsiniz. Onlara ‘ben çalışacağım’ dediğinde bunu yapmazsın diyemeseniz. Bunların hiçbiri hukuki değildir, bu konuda çalışanlara engel olursanız bu bir suçtur. Hukuki sonuçla işinizi kaybetmeye kadar gidebiliriz”

Sendikanın ‘tehdit’ açıklamları

Tugay, sendikanın greve katılmayanları tehdit ettiğini ifade ederek, “Bir süredir iyice ortaya çıktı ki burada bir hata yapılıyor. Hem çalışanlarımız hem sendika hem de toplum bunu yanlış değerlendiriyor. İnsanların greve katılma hakkının olduğu gibi katılmama hakkı da var. Sendika temsilcilerinin greve katılmayanları ‘sendikadan atacağım’ deme hakları da yok. Bu hukuksuz bir eylem olur, sendika kimsenin babasının çiftliği değildir. Yasaya uygun olmayan bir adımlar, çalışanları sendikadan atıp haklarından mahrum ederim diyen varsa o konu hukuk yolunda çalışanın lehinde karar çıkar. Bu grevden bu yana genel-iş şube temsilcileri ve Ege başkanı, çalışanları sürekli tehdit ediyor. Sizler yürüyüşlerde toplantılarda insanları görünce diyorsunuz ki gönülden bir katılım var; ama bize gelen söylem öyle değil. İki üç saatte bir imza alınıp ve yoklama alınıyor. Greve katılmazsanız sizi sendikadan atarız diye tehdit ediyorlar. Bunu çok sayıda söyleyenler var” sözlerini kullandı.

Görüşme masasına yeşil ışık

Başkan Tugay, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasının açık olduğunu hatırlattı. 6 aydır aynı şeyi tekrar ettiğine değinen Tugay, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“Dün de bugün de yarın da her zaman görüşme masamız açık. Her türlü görüşme taleplerimize karşılık verip buluşuyor arkadaşlarımız, görüşmeler yapılıyor. Biz o masada tekrar tekrar 6 aydır aynı şeyi anlatıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şu anda teklifi olan masadaki rakam, Türkiye’de belediye çalışanlarına verilmiş en yüksek rakamdır. Bu rakam Genel-İş’in imzaladığı hiçbir sözleşmede gelmiş değildir. İzmir’in ilçe ve büyükşehir belediyeleri dahil hiçbir yerde böylesi bir rakam teklif edilmedi. ‘Eşit işe eşit ücret’ yapılan tek referans ise ben göreve gelmeden önceki dönem belediye başkanını, diğer sendikayla yapılan ölçüsüz anlaşmasıdır. Bizden de o ücreti buna nazaran isteyerek taleple bulunuyorlar. Çalışanlarımızın hakları, bizim garantimiz altındadır. En üst düzeyde haklarını vermek bizleri mutlu eder.

Ama 23 bin kişiyi kapsayan böylesi bir TİS’te o rakamları verirsek bunu İzmir büyükşehir belediyesinin bütçesinin kaldırması mümkün değildir. Yapamayacağımız bir şey isteniyor. Aradaki farkın mümkün olacağının en kısa sürede düzeleceğini defalarca söyledim. Açıklamadıklarında yalan söyledikleri çok konu var. Ben greve geldikten sonra geçin ay da söyledim, bu aradaki farkı kapatalım dedim. TİS sürecinde de yüzde 7’lik bir artış yaptık. Bunu da TİS’te olmadığı halde ek ücret olduğunu da görecesiniz. Diğer sendikayla aradaki farkın kapanması için yaptık bunu, önümüzdeki yılın artışına da saymalarını istedik. İlk 6 aylık yüzde 30’luk artış yüzde 37 ve 38 oranına denk geliyor”

"Bunu vicdan kabul edemez"

Tugay, sözlerinin devamında memur ve asgari ücretlinin maaşına dikkati çekti. Tugay, “Memur yüzde 11, asgari ücret yüzde 30 ve emekli maaşını da biliyorsunuz. İlçe belediye başkanlarının verdiği rakamları gördüm, çok üzerinde rakamlar veriyoruz. En iyi teklifleri veriyoruz. Benden önceki başkanın, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin diğer şirketlerle imzaladığı süreçten buralara gelindi. Vereceğimiz en iyi teklifi verdik. Bu yapılan, belediyeyi ödeyemeceği borçlar altına sokmak, vergi ve sigorta borçları altına sokak anlamına gelir. Bunun tamiri de kısa zamanda olmaz. Bu konuda ise İzmirlinin yaşayacağı mağduriyet, ise ayıbımız ve utancımız olur. Bütçe için belirli kurallara uymamız gerekiyor. Sendikanın bunu anlayıp çalışanlara baskıyı bırakıp, bizimle uzlaşması için de 'tekrar dinleme kaydıyla' bize gelmesi lazım. Üzülerek izliyorum ki bu maalesef birilerinin siyasi fırsatçılığına dönüşmüş. Büyükşehir ve beni sendikal, işçi haklarına karşı olan insan gibi göstermeye çalışıyorlar. Türkiye’nin diğer 80 ilini görmüyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyelerde olanları görmeyeceksiniz, Türkiye’nin genel ekonomisiyle ilgili belediyelerimize ve yapılan baskılarla ilgili hiç ilgi almayacaksınız. Onlar için önemli olmayacak, CHP’den onlarca belediye başkanın tutuklanmasını önemsemeyeceksiniz, Türkiye’de herkesin umudu olan CHP’nin kalesi gibi yıllardır yönettiği İzmir’de üstelik sadece CHP, burayı yönettiği için örgütleneceksiniz hedef olarak CHP’li belediyeyi seçeceksiniz. Bunu da hiçbir vicdan terazisi kabul edemez. Bunu siyaset fırsatçılığına dönüştürenlere sesleniyorum. İzmir dışında bu ülkede 80 şehir var. Orada sadece işçiler değil, on milyonlarca haksızlığa uğramış insan var. Belediyeler dışında çalışan bir sürü kurumu ve memurlar var” dedi.

DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül hakkında suç duyurusunda bulunuldu!
DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül hakkında suç duyurusunda bulunuldu!
İçeriği Görüntüle

"Sendika yöneticileri çok yalan söylüyor"

Başkan Tugay, sendika yöneticileri hakkında ‘çok fazla yalan söylüyorlar’ diyerek sert konuştu. Tugay, “Çalışanlarımıza yüksek ücretler verelim de, diğerlerine hizmet vermeyelim mi? Siyaset fırsatçılarına soruyorum? Bunun cevabını vermeden ‘sendikal hak savunuculuğu yapıyorlar’ gibi yapmasınlar. Duyguları istismar edecek insanlar var, onları da yalanlarla kışkırtmaya çalışıyorlar. Sendika yöneticileri, çok fazla yalan söylüyor. Bize yalan söyleyip ücretleri açıklıyor diyorlar, kendileri de bulabildikleri en düşük bordroları paylaşıyorlar. Şunu unutmasınlar burası bir fabrika değil, burası mal üretip satıp da kâr edene paylaşan bir yer değil. Geliri sabittir. Vatandaşın vergisinden çalışanına düşen paydır burası. Bu kentte 4,5 milyon insan var. Bir grubu memnun etmek olamaz. Tamamını hizmet etmek lazım. Ekonomik sıkıntıların olduğu dönemde okul, cami, yol, mahalle, köy, içmesi suyundan kanalizasyonundan ilaçlamaya, yoldan sosyal hizmetlere destek verip hizmet götürüyoruz. İzmirlileri bu hizmetten alıkoyamazsınız. Bütçemizi doğru değerlendirmeliyiz. Bu anlayışa işçi düşmanlığı diyorlar, bu işçi düşmanlığı olabilir mi? Bu ülkenin tüm insanları olarak, hizmet etmek için kendi görevimiz çerçevesinde üzerimize düşeni yapacağız ve çalışanlarımızın da hakkını ödeyebilmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

"İktidara talibiz"

İktidara talip olduklarını belirten Tugay, “Ama biz iktidara talibiz, bu ülkede iktidara talibiz. Bu ülkeyi yönetmek istiyoruz. Bunun için de adaletimizi ve dengemizi, ahlakımızı da bugün TİS masasında ve masanın dışında sokakta çöpü toplarken sürdüreceğiz. CHP örgütünden kimse başka bir şey beklemesin. Ama lütfen rica ediyorum vatandaşlarımızdan, bu işçileri kışkırtmaya çalışanlar, işçilerin haklarından duyarlı olan yurttaşlarımıza dikkat etsin, şu soruyu sorsunlar. Neden İzmir ve neden CHP’li belediyeler? Bunca haksızlık varken, ufak cılız eylemler dışında hiçbir şeyinizi gören yok. TİS sürecinden dolayı sokaktaki çöpleri toplamayıp çalışanlara baskı kurmak, sendikal haklarından mahrum bırakmakla ilgili tehdit etmek, kimin yaptığı şey, kimin işine yarar, kimin yetkisi var dikkat etmek gerek” dedi.

"Tehdit etmiyoruz"

Başkan Tugay, şunları söyledi:

“Kimseyi tehdit etmiyoruz. Tehdit eden sizsiniz. Bu yalanları da herkesin duyması lazım. Şehrimizin ve halkımızın dayanışmada bizimle olmasını istiyoruz. Bu yürekten bir çağrıdır. İzmirli olmaktan gurur duyuyoruz, bu kentin değerlerine sahip çıkmaktan gurur duyuyoruz. Mantıksız, ahlaksız tutarsız hiçbir tutumun içerisinde olmayacağız. Sorumsuz hiçbir kararın altına imza atmayacağız. Bir çözümsüzlük noktasına götürenler olursa, bu çözümü de hukuk ve adaletle çözmek boynumuzun borcudur.”

Muhabir: TURGAY KILIÇ