Kamuoyunda 'Tosuncuk' olarak bilinen 'Çiftlik Bank' CEO'su Mehmet Aydın hapishaneye girdikten sonra ilk kez konuştu.

Kurduğu sistemle binlerce kişiyi milyonlarca lira dolandıran 'Tosuncuk' lakaplı Aydın, avukatı aracılığıyla bir mektup gönderdi. Cezaevinde yeni halinin fotoğrafını paylaştı. Aydın mektuba bir de son halinin fotoğrafını iliştirerek 30 kilo verdiğini duyurdu.

Aydın, Odatv'de yer alan röportajda serbest kalırsa Mars'a gideceğini ya da e-ticaret işi yapacağını söyledi.

Keşke Bank koymasaydım

Aydın, yüzlerce kişiyi dolandırmasına rağmen en büyük pişmanlığının evlenmek olduğunu söyledi. Bir de kurduğu saadet zincirinin adı için ise "Keşke Çiftlik Bank koymasaydım" dedi.

Hapishanede kilo verdi

"Bu kadar insanın vebali benim üzerimde değil" diyen Aydın, mektupta 2 katlı koğuşta tek başına kaldığını imkanlarının çok iyi olduğunu belirtti. Aydın, spor yapıp 30 kilo verdiğini aktardı.

Hapishane KYK yurtlarından iyi

Tosuncuk şunları söyledi:

"29 aydır Edirne F Tipi Cezaevindeyim. İki katlı bir odaya bir ev mi demeliyim bilemiyorum. Üst katta yatak ve kıyafetler için dolaplar var. Doğu’ya bakan iyi güneş alan bir odam var.

Alt kat Amerikan mutfak tarzı, salonda bir TV ve yuvarlak masa, alt katta mutfakta sadece çay, kahve bulunuyor. Yemekler 3 öğün şeklinde KYK yurtlarına kıyasla bin kat iyidir. Kurum tarafından veriliyor. 100 metrekare civarı toplamda açık ve kapalı alan mevcut. Günüm kitap okumak ve ders çalışmakla geçiyor. Tabii akşamları diziler, filmler oluyor. Sabahları spor yapıyorum.

Biraz nispet yapar gibi oldu ama

Haberlerde halkın çektiği açlığı evine et girmeyen, elektriği, suyu, doğalgazı kesilen, soğukta yatan, aç yatan öğrenci yurtlarında bizim yediğimiz yemekten daha kötüsünü yiyip zehirlenenler, parası olmadığı için tedavi olamayan amcalarımız, teyzelerimiz, katkı payı diye 3 kuruşluk emekli maaşı aldığı ilaçlara giden emeklilerin haline kıyasla çok şükür iyiyim. Biraz nispet yapar gibi oldu ama keşke devlet bu imkanları dışarıdayken de sağlayabilse o zaman belki de bu kadar insan buraya düşmez."

Editör: Duygu Kaya