TBMM'de görevli kadın personel Saliha Akkaş, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından bıçaklı saldırıya maruz kaldı. Akkaş, maruz kaldığı erkek şiddeti sonrasında Güven Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavisi devam eden Akkaş'ı ziyaret eden CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Akkaş'ın durumu hakkında bilgi verdi ve iktidarı kadın cinayetleri üzerinden eleştirdi. Kaya'ya CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu ve il, ilçe örgütü üyeleri eşlik etti.
Devleti yönetenlerin artık ‘Biz bu ülkenin kadınlarını, çocuklarını koruyamıyoruz’ diye oturup bir düşünmesi lazım
"Maalesef, yıllardan beri süregelen, gitgide artan bir kadın katliamı söz konusu" diyen Kaya, şöyle konuştu:
"Artık tekil vaka olmaktan çıktı. Yukarıda, ailesi yaşlı. Ailesi, şiddetin yıllardır devam ettiğini söyledi. Saliha’nın boşanmaya karar vermesiyle birlikte bu şiddet daha da artıyor. Sürekli canice tehdit ediyor. Bir türlü kızlarını kurtaramıyorlar. Saliha şu an yaşam mücadelesi veriyor. Biz yıllardan beri söylüyoruz. Artık bu sadece sıradan bir katilin, sıradan bir şekilde bir insana şiddet uygulaması değil. Ülkemizde artan ve gittikçe daha da canileşen bir şekliyle erkek şiddeti var. Cani erkek şiddeti var. Bu ülkeyi yönetenlerin hiçbir somut adımı yok. Saliha defaten korumaya başvuruyor. Hapis cezası alıyor ama hiçbir şey onu korumaya yetmiyor. Devleti yönetenlerin artık ‘Biz bu ülkenin kadınlarını, çocuklarını koruyamıyoruz’ diye oturup bir düşünmesi lazım. Saliha canıyla mücadele veriyor. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar ve çocuklar katlediliyor.
Bu ülkenin kadınları ne ile mücadele edeceğini şaşırdı
Yukarıda, gözü yaşlı kadınlar diyorlar ki ‘Hep kadınlar mı öldürülecek?’ Maalesef, iktidar mensupları ağızlarına bir lafı dolamışlar: ‘Şiddete sıfır tolerans’ diye. Şiddeti geçeli çok oldu, katliam var. Ankara’nın göbeğinde, TBMM çalışanı Saliha Akkaş, evinde, cani bir erkek tarafından, cani bir şekilde öldüresiye bıçaklandı. Ama hâlâ ses yok. Biz her gün bir kadın için basın açıklaması yapıyoruz. Bu ülkenin kadınları ne ile mücadele edeceğini şaşırdı. Canını korumak için mi mücadele etsin, çocuğunu korumak için mi, boş tencereyi kaynatmak için mi mücadele etsin? Söylenen o ki cani işsizmiş ve Saliha’ya sürekli baskı yapıyormuş. Buradan iktidarın vicdanına sesleniyoruz: Bu ülkenin kadınlarını, çocuklarını artık koruyun. Artık sayı vermeye vicdanımız el vermiyor. Saliha bir sayıdan ibaret değil. Kadınların çığlığı, iktidarın duvarına çarpıp, yankılanıp geri dönüyor. Bizden başka bizi dinleyen, duyan yok. Kadınlar caddelerde, sokaklarda adalet, yaşam, hak diye bağırarak geziyor, sonra da evlerinde katlediliyor.
Bu iktidar canilere cesaret veriyor
Biz söylediğimizde sayıyorlar elektronik kelepçe diye ama yetmiyor. Yeten İstanbul Sözleşmesi'ydi. İmzalandığı anda tarihinin en düşük seviyesine düştü kadın cinayeti. Çünkü o sözleşme devletin kararını gösteriyordu. Devleti kadının arkasından çektiler. Caniler cesaret buldu. Bu iktidar canilere cesaret veriyor. Devlet kadınların canını korumuyorsa, kadınlar ayaklanacak. Saliha'nın durumu çok kritik. Doktorlar büyük bir çaba gösteriyorlar."