Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) tarafından düzenlenen siyaset söyleşilerinin bu akşamki konuğu TAKSAV’ın kurucularından ve BirGün Gazetesi Yazarı Oğuzhan Müftüoğlu oldu. Alsancak Mimarlar Odası’nda düzenlenen söyleşide Türkiye’deki son gelişmeler ve sol siyaset ele alındı.
Türkiye bir kırılma noktasına doğru gidiyor
Türkiye’nin bir kırılma noktasına gittiğini ifade eden Müftüoğlu, “Tabloyu özetlemekte yarar var. Türkiye bir kırılma noktasına doğru gidiyor. 60’lardan sonra giderek sağcılaşarak, dincileşerek, toplumcu unsulardan arınarak, faşizan unsurları kademe kademe içererek bugünlere evrildi. Gelinen aşamada eski Kemalist, kısmen bağımsızlık unsurları içeren, kısmen demokratik eski devlet yapısı son 25 yıl içinde keskin bir şekilde İslamcı bir faşist rejime dönüştü. 3 tane teğmenin ordudan ihraç edilmesi sembolik bir şeydir. Ordunun kendisi de dönüştü. MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet tamamen dönüştü. Hiçbir hukuk kuralı tanımayan bir İslamcı rejime evrildi. Bir savaş, ihtilalci kalkışma olmadan bu Kemalist rejim nasıl bu rejime dönüştü, bu sorulabilir. Devlet yapısı teslim oldu” dedi.
İktidar toplum desteğini tamamen yitirdi
İktidarın, toplum nezdinde desteğini tamamen kaybettiğini belirten Müftüoğlu, “İktidar, Türkiye’de içerde toplum desteğini bütünüyle yitirdi. Seçim yoluyla iktidarını koruma şansı kalmadı. Suriye’de meydana gelen olaylar kritik bir değişim yarattı. Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği dönemde en çok Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) tartışılıyordu. AKP’nin bu proje doğrultusunda kurulduğu yazıldı çizildi. Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’a kadar kendisini BOP eş başkanı olarak tanımladı. Muhalefeti parçalama ise uzun süredir gündemde. Her kritik aşamada muhalefetin içinden birileri çıkıyor, iktidar saflarına katılıyor. Hiç şaşırtıcı değil. 50 senedir bu böyle. Muhalefetin dizayn edilerek, toplumun da karşısında olduğu bir sürece dayandık” ifadelerini kullandı.
Çözüm Birleşik Muhalefet Hareketi
Uzun süredir gündemde olan Birleşik Muhalefet Hareketi kavramının bugün muhalefet tarafından dillendirilmeye başladığını aktaran Müftüoğlu, “Yaşanan sürece CHP’nin nasıl tepki göstereceği ve seçimlerin nasıl olacağı belli değil. Tablo çok karamsar bir tablo. Bu kadar kötü bir durum gibi gözüküyor ama bazen varılabilecek en dip nokta bir kırılmanın başlangıcı olabilir. Seçim yapılsa ve CHP bu haldeyken başkanlık makamını ele geçirse yine zor, hiç kolay değil. Karşısında tüm devlet yapısı teşkilatlanmış biçimde. Öyle kolay değil. Uzun süredir birleşik muhalefet kavramı çok değişik partiler tarafından dillendiriliyor. Bundan başka bir çözüm yolu yok. Bunun nasıl gerçekleştirileceğini tartışmalıyız. Büyük muhalefet gücünün hak ettiği şekilde, karşısındaki iktidara geçit vermeyecek olmasına değinmeliyiz” diye konuştu.
Bir direniş hattı oluşturulmalı
İktidarın gücünü kaybetmesinin ardından ‘Kürt’ kartına sığındığını savunan Müftüoğlu şunlar söyledi: “İktidar gücünü tamamen kaybedince Kürt kartına sığındı. Suriye’de yürütülen projede Kürt yapılanması önemli bir yer tutuyor. Ancak Kürt emekçilerinin büyük çoğunluğu bugünkü iktidara karşı. Bu durumda tek çıkar yol bütün muhalefet güçlerinin birlikte hareket etmesi. Bunun adına da Birleşik Muhalefet dedik. Muhalefetin asgari tutarda birlikte hareket etmesi teşvik edilmelidir. Bütün emek güçlerinin, sendikaların, derneklerin bir araya geldiği bir direniş hattının oluşturulması gerekir.”
