Gizem TABAN/İZGAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün mayıs ayı ikinci birleşimi olağan genel kurulu gerçekleşti. İBB Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer de toplantıda yer alırken usul gereği oturum İBB Başkanvekili CHP’li Mustafa Özuslu’nun idaresinde yapıldı. Toplantıda İZSU’nun 2021 Yılı Faaliyet Raporu ile 2020 Mali Yılı Bütçe Kesin Hesabı ve Bilançosu görüşüldü. İZSU’nun 2022 Mali Yılı Ek Bütçe Taslağı da görüşülerek karara bağlanırken temmuz ayından itibaren geçerli olmak üzere suya zam yapılmasını içeren maddeye ilişkin de karar alındı.

SUYA YÜZDE 15 ZAM

2022 Mali Yılı Gelir Bütçesinde yer alan yüzde 15'lik su ve atıksu satış fiyatı artışının, temmuz ayından geçerli olmak üzere tarifeye yansıtılması; AKP ve MHP’nin ret oylarıyla, oy çokluğuyla kabul edildi. Yüzde 15’lik zammın yanı sıra, tarifelere Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranına göre ek ücret de yansıtılacak. 

EK BÜTÇE KABUL EDİLDİ

AKP ve MHP’nin ret oyu verdiği İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2021 Yılı Faaliyet Raporu ile 2021 Mali Yılı Bütçe Kesin Hesapları ve Bilançosu oy çokluğuyla kabul edildi. Toplantıda İZSU'nun bütçesinde artırıma da gidildi. AKP ve MHP meclis üyelerinin ret oyu verdiği; 1 milyar 750 milyonluk ek bütçe oy çokluğuyla kabul edildi.

‘HER SOKAĞA ELİ DEĞİYOR’

İZSU’nun 2021 Yılı Faaliyet Raporu ile 2020 Mali Yılı Bütçe Kesin Hesabı ve Bilançosu hakkında söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “İZSU insan ve çevre sağlığını gözeterek içme ve atık suyun yönetimi için büyük bir gayret sarf ediyor. Günümüzde bulunan olumsuzluklar içinde bu çalışmalar daha önem arz etmeye başladı. İZSU 2021 yılında önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi hizmet sınırlarında hemen her sokağa İZSU’nun elinin değdiğini görüyoruz. Bir yandan İzmir'i, Türkiye'deki arıtma tesisi anlamında liderliğine taşırken, bir yandan da merkeze uzak ilçelerdeki sorunu çözme aşamasındayız” dedi.

FAALİYETLERİ ANLATTI

İZSU’nun faaliyetlerine dair açıklamalarda bulunan CHP’li Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onlarca ilçeye biyolojik atık su arıtma tesisi kuruldu. Bunlara milyonlarca TL yatırım yapıldı. 2008 yılında İzmir'de 14 atık su tesisi vardı, 2022'de ise bu sayı 69'a çıkarıldı. İZSU içme suyu çalışmalarında büyük gayret gösterdi. 2021'de toplam 620 kilometrelik içme suyu hattı bakımı ve onarımı yaptı. Eski şebekeler iptal edilip yenileri ile değiştirildikçe kayıp kaçak miktarında azalma oldu. 2021 yılında 80 içme suyu kuyusu açıldı. İZSU, TÜİK verilerine göre AB standartlarında kişi başı atık su artıma miktarında Türkiye'de lider konumdadır. Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi bizim için önemli. Burada kapasite artımı için çalışmalar yapıldı, 4'ncü faz ihalesine çıkıldı. Ancak 2021'de yaşadığımız ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu ihale gerçekleştirilemedi. 723 kilometrelik yağmur suyunun oluşturulması için İZSU çalışmalarını sürdürüyor. Dere yataklarında 460 bin ton atık malzeme topladık. İZSU'nun tüm hizmetleri yer altında… Yani şaşaalı açılışlar yapacağınız hizmetler değil. Vatandaşlar olarak belki de bu çalışmaları fark edemeyebiliriz. Bunlar yokluğunda fark edilebilecek çalışmalar. Ne kadar hizmet yaparsak yapalım bu bizim için yeterli değil. Bizler daha iyisini yapmak için çalışmaya devem edeceğiz.”

‘BÜYÜK İLERLEMELER GÖSTERDİ’

İYİ Parti Grubu’nun görüşünü dile getirmek adına söz alan İYİ Parti Meclis Üyesi Halil Akbulut, “AK Parti Grup Başkanvekilini dinlediğim zaman sanki ben Anadolu’nun başka bir kentinde yaşıyormuşum hissi veriyor. Körfez’in kirliliği konusunda tabi ki Sayın Başkan’ın 3 yıl hedefi vardı ama hepimizin bazı hedefleri var, ulaşamayabiliriz, beşinci yılda ulaşabiliriz. İZSU, su kaynaklarının yönetimi ve kayıp kaçakların önlenmesinde büyük ilerlemeler gösterdi. Körfez’in kirliliği konusunda, Büyük Kanal Projesi’nin büyük ilerlemeler kaydettiğini, Körfez’deki koku meselesinin büyük oranda çözüldüğünü, yağmur suyu ayrıştırılmasının geliştirilmesiyle de kanal üzerindeki baskının hafifletilerek sorunun giderilebileceği düşüncesindeyiz. Atıksuların bertaraf edilmesi konusunda, Türkiye’nin en çok atıksu arıtma tesisine sahibiz. İZSU da bizim kurumumuz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bizim kurumumuz, devletin her kurumu bizim kurumumuz. O yüzden ‘Merkezi hükümetin fiyat artışları deniyor, İZSU’ya zam’ deniyor. Biz buna karşıyız. Bunların hepsi zamdır. Öncelikle bunun kabul edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘ÇEŞME SUYUNU İÇEBİLİYORUZ’

CHP Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur ise, “Ekonomik krizin bu kadar ülkeyi sarstığı, su ücretlerinin de arttığı bir dönemde evimizde çeşmeden akan suyu içebileceğimiz kadar iyi bir çalışma yürüttüğü için İZSU’ya teşekkür ediyorum. İzmir’de çeşmeden su içen yurttaşlardan biriyim” diyerek İZSU’nun ilçelerde gerçekleştirdiği ve önümüzdeki süreçte hayata geçireceği çalışmalardan örnekler verdi. Çamur, İZSU tarafından özellikle Cumhur İttifakı’nın iktidarda olduğu ilçelere yapılan yatırımlara vurgu yaparak rakamlar verdi. 

‘KÖRFEZ’DE YÜZECEĞİM’

AKP Grubu’ndan Körfez ile ilgili gelen eleştirilere yanıt veren Başkan Soyer, “Benim yüzme hayalim var. Yüzeceğim de! Az kaldı. Dilerim İzmir’de yaşayan herkesin hayali olsun. Körfez bizim… Körfez’in kirliliğiyle değil yüzülebilirliğiyle övüneceğimiz günler yaşayalım” dedi.

DÖRT TEMEL HEDEFİ VURGULADI

İZSU’nun dört temel hedefine vurgu yapan Başkan Soyer, “İZSU’nun birinci hedefi, İzmir’de yaşayan herkesin hanesine suyu ulaştırmak. Her bir İzmirlinin suya erişimini sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde sağlamak. Söylüyorum her gün kontrol edilen bir su akıyor çeşmelerinizden, rahatlıkla içebilirsiniz. Bu suyun hanelerden arıtma tesislerine ulaşması için gerekli altyapıyı kurmak ve atık suları en doğru şekilde arıtmakla mükellefiz. Bu da İZSU stratejik planının ikinci hedefi. Üçüncü hedefimiz, suyun doğadaki döngüsünü korumakla ilgili. Bu kapsamda İzmir derelerinin ve Körfezi’nin ekosistem temelli yönetimini sağlamak ve su kalitesini yükseltmek için çalışmaya devam ediyoruz. Ve son olarak… Dördüncü hedefimizle İZSU’nun su yönetimi konusunda öncü ve yenilikçi bir kurum olması için çalışıyoruz. Üç yıllık icraatlarımıza dönüp baktığımda, bu dört hedefin her birinde İzmir’de ne büyük bir değişim olduğunu görüyor ve bundan gurur duyuyorum. Yaptığımız yatırımların büyük kısmı yer altına gömülüyor veya uzmanları dışında pek kimsenin dikkatini çekmiyor. Ama biz hedeflerimizden taviz vermeden yatırımlarımızı bir bir tamamlıyoruz. Üstelik İZSU Genel Müdürlüğümüzün bu yatırımları sadece bugünün sorunlarına çözüm üretmiyor. Gelecekte karşımıza çıkması muhtemel problemlerin de önünü alacak işlere şimdiden imza atıyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘BUGÜN BEDEL ÖDEMEZSEK…’

İZSU’nun yaptığı çalışmalardan örnekler veren Başkan Soyer, şunları söyledi: “Küçük Menderes havzasında 500 milyon liranın üzerinde altyapı yatırımı yapıyoruz. 200 milyon liranın üzerinde yatırımla Torbalı ve Ayrancılar Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyoruz. Kentin en yoğun, en kalabalık mahallelerinde yüzlerce kilometre kazı yapıyoruz ve bugüne kadar ihmal edilmiş yağmur suyu kanallarını inşa ediyoruz. İzmir’in altına hiç kimsenin görmediği bir yer altı dereleri şebekesi kuruyoruz. Elbette kapatmakta gecikme olabilir. Doğrudur, vatandaşımızın rahatını konforunu bozuyoruz ama bunlar yapılmak mecburiyetinde… Bozulan yolların, kazılan sokakların, aksayan trafiğin yarattığı rahatsızlığın bedelini göğüsleyerek yapıyoruz bunları. Bunları yapmaktaki gayemiz, İzmir’i sel taşkınlarından korumak ve biricik Körfezimizi temizlemek. Dahası, bizden sonra bu koltuklarda oturacak olanlara “geçmişte şu yatırımlar yapılmadığı için bugün bunları yaşıyoruz” dedirtmemek. Çünkü biz bugün bu bedeli ödemezsek ileride çok daha büyük bir vicdani sorumluluğun altına gireceğimizi biliyoruz.”

‘TAKDİRİ İLAHİ DEYİP GEÇMEDİK’

Geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketine de değinen Soyer, “İklim krizi artık yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Geçen yıl 2 Şubat’ta bu kent, tarihinin en büyük yağışlarından birini yaşadı. Bir yıllık yağış toplamının yaklaşık yüzde 20’si bir gecede değil, birkaç saat içinde yağdı. Biz bunlara takdiri ilahi deyip geçmedik. Başka kentlerde yaşanan çok daha ağır felaketleri öne sürüp mazeret arayışına da girmedik. En acil, en kritik noktalarda neşteri vurduk… Güzelyalı Poligon Deresi civarı çok geniş bir havzanın yüzey sularının toplandığı ve şiddetli yağışlarda su baskınlarının yaşandığı bir bölgeydi. Poligon çevresi, Üçkuyular, 16 sokak ve çevresi, Balçova Hacı Ahmet Deresi ve Kemeraltı’nda yaptığımız çalışmalar ve imalatlar ile su taşkını problemini giderdik” diye konuştu. 

‘KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ’

Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üç yıl içinde toplam 196 kilometre yağmur suyu hattı ve yağmur suyu ayrıştırma hattı yapımını tamamladıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Bunun yaklaşık 130 kilometresi Körfez havzasında… İmalatlarımız şu an 378 milyon liralık yatırımla 11 imalat devam ediyor. Bu 11 noktada tamamlandığında 110 kilometre yağmur suyu ayrıştırma hattı daha hizmete girmiş olacak.2021 yılında ayrıştırma ve taşkınları önleme projelerimiz kapsamında 11 kilometrelik dere hattında düzenleme çalışmasını tamamladık. 916 kilometrelik dere hattında bakım ve temizlik çalışması yaptık. Dere yataklarını toplam 470 bin 565 ton atık malzeme çıkararak temizledik. Kent genelinde hizmet veren toplam 723 kilometrelik yağmur suyu hattını etkin ve verimli şekilde yönetmek amacıyla bakım ve temizlik çalışmaları tamamladık. Yağmur suyu hatlarını ayrıştırmaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Her çağdaş metropolde olduğu gibi şehrin yüzde yüzünü yağmur suyu kanalları ile buluşturacağız.”

‘SAPMADAN İLERLİYORUZ’

Tüm çalışmaları ülkenin ekonomi politikaları bakımından büyük bir öngörülemezlik içine sürüklendiği bir dönemde yaptıklarının altını çizen Başkan Soyer, “Her gün değişen ve artan maliyetler karşısında özel sektör fiyatlandırma yapmakta dahi zorlanıyor. TÜİK verilerine göre bile her ay başka bir tablo ile karşılaşıyoruz. Pandeminin olumsuz etkilerinin üstüne ülkemizin içine sürüklendiği ekonomik kriz eklendiğinde mazeret üretmek için sayısız sebep var. Bütün engellere rağmen hedeflerimizden sapmadan ilerliyoruz. İcraat üretiyoruz. Kayıp ve kaçaklarla mücadelemizi hem metropol hem de kırsal ilçelerimizde sürdürüyoruz” dedi.

‘GÖRDES BARAJI EN HAZİN PROJEDİR’

“Bugün sizlere İZSU'nun gerçek bir gelir kaybını açıklayacağım” diyen Başkan Soyer, Gördes Barajı tartışmalarına değindi. Soyer, şöyle konuştu: “DSİ'nin yaptığı ve kentimize yılda 59 milyon metreküp su verilmesi gereken meşhur Gördes Barajımız var. Meşhur diyorum çünkü sürekli olarak, 'İzmir'in suyu yoktu, İzmir'e suyu biz getirdik' şeklinde siyasi söylemler duyuyoruz. Hepimizin malumu olduğu üzere maalesef bu barajın tabanı delik idi ve yeterince su tutamıyordu. Şimdi ne yazık ki tüneli de çatladı arkadaşlar. Üzgünüm, gerçekten üzgünüm. Bu meşhur barajımız, en yüksek doluluk oranına yüzde 4 ile ulaşmış, bazen ise binde 8'e kadar düşmüş. Barajın tabanı delik. Tüneli çatlak. DSİ İzmir'e su veremiyor. Ama DSİ, İZSU'dan parasını almaya devam ediyor. 2016-2020 yılları arasında kurumumuz DSİ'ye 55 milyon 611 bin 838 TL ödeme yapmıştır. Ayrıca 2010-2014 yılları arası tahakkuk eden 45 milyon 94 bin 330 lira 20 kuruş anapara, 16 milyon 245 bin 78 lira 2 kuruş gecikme faizi olmak üzere 61 milyon 339 bin 408 lira 22 kuruş borç da ödenmek üzere yapılandırılmıştır. Şimdi gelelim işin bam teline. Eğer Gördes Barajı su tutabilseydi ve DSİ'nin taahhüt ettiği gibi kentimize yılda 59 milyon metreküp su verebilseydi, 2011 ile 2021 yılları arasında toplam 649 milyon metreküp su musluklardan akacaktı. Ama olmadı, akamadı. Çünkü DSİ bu sürede ancak 189 milyon 791 bin 252 metreküp su verebildi. İzmirliler 459 milyon 208 bin 748 metreküp sudan mahrum kaldı. Peki, 2011-2021 yılları arasında yıllara göre belirlenen su tarifeleri üzerinden hesapladığımızda İZSU'nun, DSİ'nin protokollere göre veremediği sudan uğradığı gelir kaybı nedir? 1 milyar 732 milyon 980 bin 323 lira 25 kuruş! Ne kadar adil bir alışveriş değil mi? İZSU bu geliri elde edebilseydi ne olacaktı? Bornova Kavaklıdere'de sırf Gördes'ten gelecek suyu arıtıp içme suyu kalitesine getirmek için kurulan arıtma tesisimiz atıl bir işletme durumuna düşmeyecekti. İZSU elde ettiği gelir ile kentimizin bütünüyle ihtiyaç duyduğu yatırımlara daha çok kaynak ayırabilecekti. Özetle, altı delik barajı DSİ yapıyor, parasını İZSU ödüyor. O barajdan su verilemiyor, bedelini İzmirli ödüyor. Aynı baraj Marmara Gölü’nü kurutuyor, köylüyü evinden ediyor. Biz kurtarmaya çalışıyoruz. Bu ülkede kamu zararı aranıyorsa, hiç düşünmeye gerek yok. Meşhur Gördes Barajı, Türkiye’de kamu zararına neden olan en hazin projedir. Gerçek bir fiyaskodur. Milyarlarca liranın ve doğamızın heba olmasına neden olmuştur.”

‘SU FİYATLARI İÇİN ÖNERİM VAR’

Kentteki içme suyu ücretleri ile ilgili gelen eleştiriler hakkında konuşan Soyer, “Yani diyorsunuz ki ülkede iğneden ipliğe her mal ve hizmet üretiminin maliyetini yükselten bir ekonomik yıkım yaşansın ama İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu fiyatlarına yansıtmasın. Arkadaşlar İzmir bu ülkenin 81 vilayetinden biri değil mi? Nasıl olur da bir belediye ülkenin genel koşullarından etkilenmez? Fakat benim su fiyatlarını vatandaşımız lehine düzenlemek için daha gerçekçi bir önerim var. Tabanı delik, tüneli çatlak, vatandaşa su getiremediğiniz Gördes Barajı için bu proje gerçek anlamda işleve kavuşana kadar DSİ, İZSU’dan para istemesin. İZSU'nun bundan sonra ödemesi gereken miktarı anapara olarak, faiz işletmeden sabitlesin. Hiç kuşkunuz olmasın, kurumun bütçesi üzerinden kalkan yük İzmirlinin cebine de yansıyacaktır” ifadelerini kullandı.

‘DEZAVANTAJLI KESİMİ KORUYORUZ’

Soyer ayrıca, “İZSUyasa gereği giderlerini su satışından sağlamak durumunda olan bir kurum. Yani suyun fiyatlandırmasını ülkenin ekonomik koşulları doğrultusunda yapmak zorunda. Fakat bir yandan da sosyal belediyecilik anlayışını hizmetlerimize yansıtmayı sürdürüyoruz. 2019 yılının ikinci yarısında su fiyatında indirim yaparak abonelere destek olduk. Tüm imkanları zorlayarak 2021’in ikinci yarısında 100 milyona yakın gelir bütçesinden vazgeçerek zam yapmadık. Yazık ki son 1 yılda ekonomik bozulma hızlı bir ivme ile ekonomik krize dönüştü. Giderlerdeki aşırı fiyat artışı su fiyatını yeniden değerlendirme zorunluluğu getirdi. Bu kurumun hizmetlerini sürdürmesi için ayakta kalması şart! Temiz içme suyunu, sağlıklı kanallardan vatandaşlara ulaştırmak zorunda, atık suları arıtmak zorunda, yağmur sularını kanallardan ayırmak, yeni projeleri hayata geçirmek zorunda. Dahası, ateş pahasına dönmüş piyasa koşullarına rağmen İZSU dezavantajlı kesimi korumaya devam ediyor. Engelli abonelerimize yüzde 50 indirim uyguluyoruz. Tarımsal ve hayvan yetiştiren abonelerimize ve küçük esnafa yönelik de özel uygulamalarımız var. İnsani destek tarifesi oluşturduk. Belediyemizden nakdi destek alan abonelere, şehit ve gazi yakını abonelere 10 metreküpe kadar kullandıkları suyun beşte birini ücretsiz veriyoruz. Bu abonelere aynı zamanda yüzde 50 indirim uyguluyoruz” diye konuştu. 

‘CESARET VE UYUM’

“Hamaset yapmak, bölmek ve parçalamak yerine kardeşliği ve barışı savunmak cesaretin aynasıdır” diyerek açıklamalarını sürdüren Soyer, “Cesaret ve uyum… Önümüzdeki yıllarda İzmir’de ve ülkemizde bu iki değere çok daha fazla ihtiyacımız olacak. 2021 yılında, tüm belediye birimlerimiz için geçerli olduğu gibi İZSU çalışmalarımızı da cesaret ve uyumu esas alarak yürüttük. Bunun sonucunda, önümüzdeki tüm zorluklara rağmen 2019 yılında koyduğumuz dört hedefimizi gerçekleştirme yolunda başarılı adımlar attık. 2022 yılının şehrimizdeki uyumu daha da çoğaltan bir yıl olmasını diliyor, çalışmalarımızın başarıyla sürmesini sağlayan İZSU ailesine huzurlarınızda sonsuz teşekkür ediyorum. Göreceksiniz daha iyisini yapmaya muktediriz” dedi.

FOTOĞRAFLI YANIT

İZSU Genel Müdürlüğü’nün TÜBİTAK ile yaptığı proje kapsamında Körfez’in 13 noktasında dalış yapıldığını belirten Soyer, salonda bulunan dev ekrandaki kabuksuz deniz salyangozu fotoğrafına dikkat çekerek, “Bu gördüğünüz kabuksuz deniz salyangozu… Sadece temiz sularda yaşayabilir. Bu fotoğraf Bostanlı’da çekildi. Bayraklı sahilinde de görüntülendi” diyerek Körfez’in temizliği konusundaki eleştirilere fotoğraflı yanıt verdi.

Editör: Haber Merkezi