Avukat Hüseyin Ersöz, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne tahliye talebinde bulundu. Ersöz, tutuklama kararının hem usul yönünden hem de içerik yönünden açıkça hukuka aykırı olduğu ifade etti.
İnsan haklarına aykırı olduğu belirtildi
Avukatlar, daha önce yapılan tutukluluk incelemeleri de dahil müdafilerin hiçbirine tutukluluk incelemesi için bildirim yapılmadığını, bunun da hem Kanun hem de İnsan Haklarına aykırı olduğunu belirterek, dilekçesinde “Tutukluluk incelemesine dair duruşmalardan tarafımız haberdar edilmemiş, bu suretle duruşmalara katılmamız sağlanmamıştır. Oysa bu tutum açıkça hukuka aykırıdır” dedi.
Cumhuriyet'in haberine göre; Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına da atıf yapılan dilekçede, tutukluluk incelemesinde avukatların dinlenmemesinin savunma hakkının ihlali anlamına geldiği belirtildi.
"Suç şüphesi oluşturmaktan uzak"
Tahliye talebinde, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’a yöneltilen “terör örgütüne yardım” suçlamasına dayanak gösterilen hususların “kuvvetli suç şüphesi” oluşturmaktan uzak olduğu belirtilerek şu ifade edildi: “Tutuklama kararında... ‘şüphelilerin terör suçlarından adli kayıtları bulunan şahıslarla iletişimleri olduğunun tespit edildiği…’ şeklinde ileri sürülen husus sübjektif ve afaki yorumlara konu edilmiştir. Bu iddianın örgüte yardım isnadına dayanak yapılamayacağı ve somut delillere dayanan kuvvetli şüpheden söz edilemeyeceği son derece açıktır.”
"Görüşmeler 1 dakikaya dahi denk gelmiyor"
Dilekçede, savcılığın “Kent Uzlaşısı” kavramına atfettiği anlamın varsayıma dayandığını, seçimlerde uygulanan “Türkiye İttifakının” ise soruşturma süreciyle kriminalize edilme çabası içinde olunduğu da belirtildi. Dilekçede, “CHP tarafından seçimlerde başarıyla tatbik edilen ‘Türkiye İttifakı’ modelinin PKK/KCK’nın bu yönde aldığı bir kararın uygulaması mahiyetinde olduğuna dair doğrudan ya da dolaylı en ufak bir delil, hatta emare gösterilemediği gibi... Bu iddiayı destekleyen açık, kesin ve inandırıcı hiçbir husus söz konusu değildir.” Dosyada yer alan HTS kayıtlarına ilişkin olarak Şahan’ın dosyanın diğer şüphelisi Azad Barış’la yaptığı görüşmelerin içeriksiz, kısa süreli ve döneme özgü olduğu da dilekçede şöyle yer aldı: “03.12.2019-22.03.2020 arasında toplam 17 kere ve toplam süresi de 710 saniye olmak üzere Azad Barış’la telefon görüşmesi yaptığının iddia edildiği görülmüştür... Görüşmelerin 1 dakikaya dahi denk gelmediği anlaşılmaktadır” denildi.
"Yardım suçu ortadan kalktı"
Tahliye talebinde dikkat çeken bir diğer bölümde, PKK/KCK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde örgütsel faaliyetlerine son verdiği vurgulanırken, “Örgütün kendisini feshetmiş olmasıyla birlikte, isnadın dayanağı olan yapının hukuki ve fiilî varlığı sona ermiş; böylece suçlamanın maddi temeli ortadan kalkmıştır. Mevcut olmayan bir örgüte yardım edildiği iddiasıyla tutuklama tedbirinin sürdürülmesi, soruşturmanın maddi gerçeği araştırma amacıyla değil, salt cezalandırma amacıyla yürütüldüğünü göstermektedir” ifade edildi. Av. Hüseyin Ersöz ve Av. Enes Hikmet Ermaner imzalı dilekçede, Resul Emrah Şahan’ın tutukluluk halinin hiçbir hukuki temele dayanmadığı ifade edilerek “herhangi bir adli kontrol tedbirine hükmedilmeksizin ya da CMK m.109/3’de öngörülen adli kontrol tedbirlerinden birine ya da birkaçına hükmedilmek suretiyle tahliyesine karar verilmesi” talep edildi.