YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel İş) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız, İz Televizyonu’nda yayınlanan Bülent Kepenek ile Emek Dünyası programının konuğu oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İZENERJİ şirketi ile sürdürdükleri yedinci dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin detaylarını anlatan Başkan Arif Yıldız, “Bu sözleşmeyi ne ben ne de genel merkezimiz değil, salgında dişini canına takarak çalışan binlerce işçi bitirecek, onların talepleri doğrultusunda masadan kalkılacak” diyerek işçilere çok net bir mesaj verdi.

49 MADDEDE UZLAŞILDI

“Her dönem yaptığımız gibi TİS’i emekçi arkadaşlarımızın taleplerine göre hep birlikte hazırladık” diyen Yıldız, bu dönemde 68 maddelik haklarını 75 maddeye çıkardıklarını söyledi. TİS görüşmelerinin ilk defa Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) ile yapıldığını kaydeden ve beşinci oturumun sonunda 49 maddede anlaşmaya vardıklarını belirten Başkan Yıldız, kalan 26 maddenin özellikle 20 tanesinin ekonomik ve sosyal haklarla ilgili olduğunu ifade etti.

‘ARTIK YETER DİYORUZ!’

Büyükşehir’de 18 bin kişiyi kapsayan İZELMAN ve İZENERJİ’nin yanı sıra memurlarla birlikte toplamda 23 bin kişinin toplu sözleşme sürecinin devam ettiğini söyleyen Yıldız, “Bugün İZELMAN’ın sözleşme süreci iyi biterse İZENERJİ’nin ve memurların da iyi biter. Biz konuya böyle bakıyoruz ve birlikte mücadele ediyoruz. İZELMAN’ın sözleşme süreci yılların verdiği bir anlayışla daha oturaklı, İZENERJİ’nin yedinci sözleşmesi ve oturmayan maddeleri var. Tam da bu noktada diyoruz ki; artık yeter, bu maddelerin oturması gerekiyor çünkü biz yan yana çalışıyoruz. Birbirinden farklı uygulamalar olmamalı. Öyle ki işveren sendikası olan SODEMSEN de hepimize aynı bakıyor zaten. Genel İş’in 1 Nolu, 2 Nolu ve 3 Nolu şubeleri olarak buna karşı bir araya da geldik ve ‘asla vazgeçmeyeceğimiz maddeler’ üzerinde de hemfikir olduk” diye konuştu.

‘ÇAĞIRSINLAR UZLAŞALIM’

İZENERJİ açısından şuan arabulucu sürecinde olduklarını ve yaklaşık 25 günlük bir zamanları olduğunu kaydeden Yıldız, bu noktada da uzlaşma sağlanmazsa kapıya grev kararını asacaklarını, sonrasında 60 günlük bir sürenin işleyeceğini, yani en kötü 85 günlük bir zamanları olduğunu vurguladı. Yıldız, “Bizim bu süreci beklemek gibi bir derdimiz yok. Bugün çağırsınlar, işçilerin talepleri doğrultusunda uzlaşalım ve sözleşmemizi imzalayalım” ifadelerini kullandı.

‘TEPKİMİZ İBB’YE OLUR’

“Salgın sürecinde güvenliklerden balık hali çalışanlarına kadar aklınıza gelebilecek tüm işçiler, elinden gelenin fazlasını yaptı. Herkes evdeyken işçiler alanda çalıştı” diyen Başkan Yıldız, işte tam da bu nedenle işçiler için ‘eşit işe eşit ücret’ istediklerinin ve İBB Başkanı Tunç Soyer’in de bu görüşte olduğunun altını çizdi.

İşçilerin salgında dişini canına takarak çalıştığını ancak ekonomik krizin faturasının yine onlara kesildiğini ısrarla tekrarlayan Başkan Yıldız, “AKP iktidarının bu tutumunu asla kabul etmeyeceğiz. İşçiler için de her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Eşitliği de toplu sözleşme masasında sağlayacağız. Siz bugün 200 lira yevmiye alan işçiye de 117 lira alan işçiye de yüzde 15 zam verirseniz, eşitliği sağlamadığınız gibi aradaki makasın daha çok açılmasına sebep olursunuz. Bu ülkenin açlık ve yoksulluk sınırı bellidir. Biz de yoksulluk sınırını baz alarak görüşmelerimizi yürütüyoruz. Masadan kaçtığımız yok, taslağımız ve isteklerimiz ortada. Eşit işe eşit ücret için de var gücümüzle çalışacağız. Herkes şunu da bilsin ki süreç tıkandığında SODEMSEN’e karşı değil Büyükşehir’e karşı eylem yapacağız, demokratik anlamda hakkımızı arayıp tepkimizi koyacağız. Lütfen kimse unutmasın; derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek! Şunu da her zaman söylüyoruz; en iyi toplu sözleşme, masada biten sözleşmedir” açıklamalarında bulundu.

‘TİS’İ İŞÇİ İMZALAYACAK’

TİS görüşmelerinde uzlaşamadıkları 26 maddenin kişisel bir talep olmadığını, sahada çalışan binlerce emekçinin talebi olduğunu vurgulayan Başkan Yıldız, “Emekçilerin talepleri karşılanmazsa vallahi ne gerekiyorsa onu yaparız. Korktuğumuz hiçbir nokta yok; grevse greve de çıkarız ama çağırıp süreci masada bitirelim derlerse de ‘hayır’ demeyiz. Ayrıca emekçi arkadaşlarımız çok iyi biliyor, biz daha önceki sözleşmelerde en son aşamaya geldiğinde sandık koyuyoruz ve ‘tamam mı, devam mı’ diye soruyoruz, ona göre hareket ediyoruz. Şunun sözünü bu dönemde de veriyoruz; bu toplu sözleşmeyi ne ben ne de genel merkezimiz bitirmeyecek, sahadaki binlerce işçi bitirecek. Bu dönemde çok fazla dedikodu da oluyor, arkadaşlarımız bunlara kulaklarını kapatsın. Bizim işçiye yanlış yapmayacağımızı, kapalı kapılar arkasında kişisel hırslarımız için işçiyi pazarlamayacağımızı herkes ama herkes biliyor” diyerek çok net mesajlar verdi.

‘REGL İZNİ TALEBİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ!’

Belediyede memur kadınlar regl izni kullanırken işçi kadınların kullanamadığıyla ilgili gelen hatırlatmayı da değerlendiren Başkan Arif Yıldız, “İlk defa bu dönemde kadın işçiler için regl iznini talep ettik. Eğer ki bazı şeyler eşitlenecekse önce buradan başlanacak. Çünkü gerçekten sahada en büyük sıkıntıyı kadınlar yaşıyor. Net söylüyorum; regl izni talebimiz bu sözleşme sürecinde kırmızı çizgimizdir. Bu dönemde kadınlar için kreş, emzirme odaları, haftalık 40 saat çalışma, taban ücret gibi isteklerimiz de olmazsa olmazlarımız arasındadır” dedi.

‘DAYATILANI YIRTARIZ!’

İZENERJİ ve İZELMAN’da çalışan Genel İş üyesi 16 işçi, İzmir Valiliğinin kararıyla 20 Ekim 2020 tarihinde güvenlik soruşturması gerekçesiyle ‘işveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih’ anlamına gelen Kod-29 ile işten atılmıştı. Bu konuyla ilgili de açıklama yapan Arif Yıldız, “Hukukçumuz işten atılan arkadaşlarımızın davalarını açtı. Görüşmelerimiz sonucunda 11 arkadaşımız geri çağrıldı, 5 arkadaşımız için görüşmeler devam ediyor. Bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bizi herkes iyi tanır. İki buçuk yıl önce iktidar ‘taşerona kadro’ dediğinde, belediye bize bir evrak dayatmıştı. İZENERJİ işçilerine, ‘Sizi kadroya alacağız ama bütün haklarınızdan feragat edeceksiniz ve tekrardan işbaşı yaptıracağız’ dediler. Biz buna karşı o dönem çok sert tepki gösterdik ve dayatılan evrakları kabul etmedik, yırttık attık. Aziz Kocaoğlu tarafından bu yüzden de disipline verildim. Eğer onu kabul etmiş olsaydık, 800 arkadaşımızın iş sözleşmeleri feshedilecek ve büyük sorun yaşayacaklardı. Bugün de Kod 29 adı altında işçiler atılıyor ve biliyoruz ki atılan 16 kişi, yarın 26 da olur 56 da olur. Bunların farkındayız ve hep dile getiriyoruz; birbirimize sahip çıkmak zorundayız. Tunç Başkan’a da arkadaşlarımıza sahip çıkılması gerektiğini söyledik. Çünkü bu, AKP iktidarının tek yönlü bir saldırısı değil. Ancak şunu da söyleyelim; AKP burayı farklı yerlere benzetmesin, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanı yerine kayyum gibi bir şey asla düşünülmesin. Toplu sözleşmede belediyeyle karşı karşıya gelebiliriz ama kendi seçtiğimiz belediye başkanına da sahip çıkarız. Bunu herkes böyle bilsin” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi