İZ GAZETE - Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ile Buca’yı ve Mart 2019’da yapılacak yerel seçimleri konuştuk. 2014’te seçildiği göreve yeniden talip olan Başkan Piriştina, “Biraz zaman, zamanın bize kazandırdığı tecrübe, tecrübenin bize kazandırdığı daha az hata, daha iyi kenti ve kentliyi anlama ve verimli çalışma ortaya çıkıyor. Zaten onun cesaretiyle 2. döneme talip olduk.” ifadelerini kullandı.

İşte Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ile yaptığımız keyifli sohbet:

Başkanım göreve başlamanızdan bu yana 5 yıl geçti sizde ve Buca’da ne değişti?

Buca zenginlikleri eşit dağıtılmamış bir ilçemizdi. Mahalleler arası eşitsizlikleri gidererek başladık. 20 yıl boyunca merkez mahalle hizmet alırken, diğerleri geri kalmış. Önceliği burada adaleti sağlayarak başladık. Buca’nın fiziksel işlevi başlamadan önce insani yatırımları insanı merkez alarak, Buca’nın kültür, sanat, spor hayatını başta insanla sevdirmeye çalıştık. Üç buçuk yılımızı başta insan odaklı işler yapıp, kalan dönemde orada sağladığımız alışkanlıkları, halkımızda uyanan merakın tesirini açmaya başladık.

Geri dönüş oluyor mu?

Bir tane gençlik merkezi açıp, 1 Yılda 20 bin öğrenci olup, ikincisini açtık. Yaptığımız işler doğru ve karşılığını buluyor ki, nitelik anlamında hem de nicelik olarak bizleri ikinci yatırımı yapmaya teşvik ediyor. Kadınlarımızı geleceğe hazırlamak adına bir yer yapalım demiştik. Çamlıkule’den sonra Türkan Saylan Kültür Merkez’ini yaptık. Şimdi 2019’da yenisinin temelini atmaya çalışıyoruz. İnsanlara dokunan, hem gündelik hayatında hem ekonomik anlamda rahatlatıp, sosyal olarak nefes aldıran ve kendisine özgüven verecek, dolu dolu 5 yıl kent hayatı da geçirmeye çalıştık. Çok niyet edip, vazgeçtiğimiz işler oldu. 5 yıl önceki vaatlere bakıp, bazı şeyleri yapamadığımızı görüyorum. Bunun da iki sebebi var. Hukuki ve ekonomik sebeplerden dolayı aksamış olanlar var. Diğeri de öngörüp, vatandaşın böyle bir talebinin olmadığı işler var. Genelde oransal anlamda yüzde 80’e yakın bir başarı yakaladık. Türkiye’nin içerisinden geçtiği koşullarda öngörülerinizin, bütçenizle örtüşerek, yüzde 80’ini yakalamak bir yerel yönetici olarak küçümsenmeyecektir.

Sizde ne değişti başkanım?

Fiziki olarak saçlarım değişti, beyazladı. Tabiî ki ciddi bir tecrübe farkı ile tespitler. Kentin iç dinamiklerinde bir takım başka ihtiyaçlar olduğunu fark ediyorsunuz. Aslında biraz zaman, zamanın bize kazandırdığı tecrübe, tecrübenin bize kazandırdığı daha az hata, daha iyi kenti ve kentliyi anlama ve verimli çalışma ortaya çıkıyor. Zaten onun cesaretiyle 2. döneme talip olduk. Bu heyecanı görmeseydik, 5 yılda bu dediğimiz kazanımları edinmeseydik, ikinci 5 yıl talebine gerek yoktu diye düşünüyorum. Bu 5 yılda kendimizde gördüğümüz değişiklikler bize cesaret verdi. Bu, süreçte yaptıklarımız ve bazen de yapamadıklarımızın bizlere kattığı tecrübeden dolayıdır.

‘Babam olsa şu durumu överdi’ dediğiniz oldu mu, ya da şunu görseydi dediğiniz?

Bu çok zor aslında. Ben şunu biliyorum ama. İşin, hizmetin, yapılan iyiliklerin büyüğü küçüğü olmaz. Ama babamdan şöyle bir cevap alabilirdi bu soru: Kendi gibi kamu hizmeti üretmekten mutlu olan bir evladının yetişmesinden memnun olurdu. Kamu adına bir şeyler yapmak, toplum mutluluğunu hedef almış, siyasetin içinde olan… Ben 11 yaşımdayken, babam o zaman baraj sistemli milletvekili adaydı, elimde kovayla afiş yapıştırtmıştı. Siyasete girmemi istemese 11 yaşındaki çocuğun eline kova vermez. Somut sonucu olan yerel yöneticilik herhalde ona çok keyif verirdi.

‘İZMİR’E BAŞKANLIK EDECEK KİŞİNİN MANGAL GİBİ YÜREĞİ OLMALI’

Başkanım büyükşehir belediye başkanı değişecek? İsim olarak değil ama nasıl bir başkanı olmalı İzmir’in?

İzmir gerçekten Türkiye’de özel bir yerde. Fiziken ve gönüllerde başka bir yerde. Hakikaten başka bir model oluşturuyor. Özellikle 20 senedir ortaya konulan hizmetlerde; ulaşım, turizm, tarımda, yerelde kalkınmada, fuar anlamında bir model olmuş. Sürdürülebilir bir büyümeyi edinmiş. İnsanların gıpta ile baktığı bir şehir olduk. İnsanların sevgisi saygısı en üst düzeyde ve gerçekten İzmir 81 vilayet arasında parmakla gösterilecek konumda. Bu yüzden Büyükşehir’e başkan olacak kişinin bu bilinçte olan ve üstüne katlayacak vizyonda olması gerektiğini düşünüyorum. İzmir’e başkanlık edecek kişinin mangal gibi yüreği olmalı. İyi bir ekip kurmalı. Güzel bir ekibe komutanlık etme bilinciyle iyi hazırlanmalıdır. Mevcutta kazanılmışların ve devamlılık esasına saygı duymalıdır. Bu çok kıymetlidir. İlçede veya ilde fark etmez. Güzel işleri devam ettirmeli. Tabiî ki farklı dokunuşlar yaratılabilir ama bu yakaladığı ivmeyi mutlaka korumalı, arttırmalıdır. Bunu hak edecek arkadaşlarımız da var.

Kamuoyunda sizin de isminiz geçiyor.

Belediye başkanıysan, milletvekiliysen otomatik olarak akla gelen isimlerde olmanız çok doğal. Bu göreve bu şekilde talip olduk. İlçemizde devam edeceğiz. Çok isimler geçer ama bilimsel çalışma sonucunda belirlenecek, biraz da acil bir şekilde tabi.

Geç mi kalınıyor?

İzmir’le ilgili yeni bir arkadaş gelecekse, topluma kendisini tanıtması, yapacağı projeleri anlatması için sıradan bir ilçeden de çok fazla zamana ihtiyacı var. Bizim Buca’da anlatacaklarımız gibi, ziyaretler gibi olmayacaktır. Ciddi bir süre istiyor. O yüzden bu süre düşünüldüğünde, ortaya konulacak hizmetin verimi dışında resmi ismin açıklanışı geciktikçe zarar oluyor. Gruplaşmalar oluyor. Hiç bir türlü gecikmenin yararı yok gibi. Sayın Genel Başkan mutlaka takvim ve strateji çerçevesinde adayı açıklayacaktır. Biz de heyecanla bekliyoruz.

‘PROJELERİMİZİ OCAK AYINA SAKLIYORUZ’

İkinci dönem için özellikle şunu yapma konusunda heyecanlıyız dediğiniz somut işler var mı?

Prensip olarak bazı kararlar aldık. Somut proje anlamında proje anlatmıyorum. Kabul görmüş bu dönem yapıp da, 47 mahallede kabul görmüş, ısrarla kendinde olmayan ve o hizmeti kendi mahallesine isteyen her şeyi devam ettireceğiz. Vatandaşımızın beğendiği takdir gören işleri sürdürmeye, insan odaklı olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Önce insanlara yatırım yapıp daha sonra tesislere yatırım yapacağız. Önce millete sporu sevdirip, tanıştırdık. Şimdi tesisini açtık. İnsanları kültür ve sanatla tanıştırmasaydık kültür merkezimiz boş kalırdı. Bu mantıkta 2. dönemi geçireceğiz. Ancak bu dönemde en duymak isteyeceğiniz şey, planlama anlamında kentin özellikle imar planlaması anlamında 3 yıldır yaptığımız çalışmalarla Buca’yı bu karanlıktan kurtarmamız lazım. Buca 30 yıldır imar planlaması yapılmamış bir kent. Maalesef bunlar hesaba katılmadan kötü kentleşmeyle devam etmiştir. Bu yüzden ikinci dönemin birinci gündemi 2 buçuk yıllık çalışmamızı hayata geçireceğiz. Onun dışındaki çalışmalarımız sürpriz tabi, onları Ocak ayına saklıyoruz.

Belediye başkan adayı olduğunuzda genç bir adaydınız. Bu dönemde de gençleşme beklentiniz var mı?

Geçen yerel seçimlerde, Karşıyaka, Buca, Bornova, Urla’da genç insanlarımıza büyük kentler emanet edildi. Esas önemlisi bizim bunu yapabildiğimizi göstermek, bu hamlenin ne kadar doğru olduğunu anlatmaktı. Gayet başarıyla genç arkadaşlarımızla bu görevi icra ettik. CHP’nin bu kapıyı 5 sene önce açtığına inanıyorum. Geziye kadar ki apolitik gençliğin buradaki uyanışından sonra, somut olarak da görevler aldık. Eylem ötesinde sözümüz oldu. Bize mühür verildi. Bizde layıkıyla yapmaya çalıştık. Aynı inancın yerel seçimlere yansıyacağının kanaatindeyim. Partimiz ve ülkemiz bana sorarsanız iyi sonuçlar aldı. CHP Genel Başkanı ve kadroları da gençleşmeye sıcak bakıyor. Meclis üyeleri listelerine de bunlar yansıyacaktır. Gençler bu işi başaracaklar. Yarının kentleri onlara emanet edilirse, daha iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.

‘SAĞDUYU, SABIR, SAYGI…’

Levent Piriştina sözlerini sonlandırmadan önce aday adaylarına kısa bir çağrı da bulundu: “Aday adayı olmakla, burada ortaya konulan cesaret ve özgüven asla bir yıpratmayla karışmamalıdır. Kritik günlerden geçiyoruz. Sağduyuyu, sabrı ve birbirimize saygımızı yitirmeden bu süreci atlatıp sokaklara çıkmamız lazım. Özellikle yoldaşlardan ricam budur.”

Editör: Haber Merkezi