GİZEM TABAN/ İZ GAZETE- SON dönemde Avrupa ülkelerinde ve ABD'de görülen maymun çiçeği hastalığı vakası Türkiye'de 37 yaşında bir hastada görüldü. Koronavirüs salgını halen sürerken yeni bir virüsün ülkeye giriş yapması toplumda endişe yaratırken virüsün nasıl bulaştığı ve tedavisinin ne olduğuna merak uyandırdı. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi ve Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, virüse dair bilgiler verirken çözüm için Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nde üretilen aşıyı işaret etti.

‘YAKIN TEMASTAN KAÇININ’

Maymun çiçeği olarak adlandırılan virüsün, yaban hayatındaki kemirgenlerde görülen bir virüs olduğunu belirten Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, söz konusu virüsün insandan insana çok kolay bulaşan bir virüs olmadığını, bulaşması için yakın temas gerektiğini söyledi. Virüsün bulaşma yöntemleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Ayhan, “Solunum yolu mukozası dediğimiz ağız ve boğaz içi salgılarla bulaşabiliyor. Virüs havaya salınmıyor ama o damlacıklar mukozalara temas ettiğinde bulaşabiliyor. Deride küçük sıyrıkların olduğu alanlara kolayca giriş yapabiliyor. Dolayısıyla, bireysel olarak dikkatli olmak gerekiyor. Kovid gibi yaygın bir enfeksiyon oluşturan bir virüs değil, o kadar hızlı yayılacağı öngörülmüyor ama yakın temastan kaçınmak önemli... Deri lezyonları çok tipik, bulaştığında deride görsel bir kanıt oluyor. Bu, şüphelenmenizi gerektiren bir bulgu... Bu bulguları olan bireylerin dikkatli davranması gerekiyor” diye konuştu.

Virüse karşı en önemli tedbirin aşı olduğunu vurgulayan Dr. Ayhan, tedavi için Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nde üretilen aşıya dikkat çekti. Ayhan, şöyle konuştu:

“Şu anda uluslararası sağlık örgütlerinin elindeki aşının adı Ankara Varyantı... Yani maymun çiçeği aşısında, yıllar önce Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezimiz de üretilmiş aşıdan kalan bir virüs varyantı kullanılıyor. Ve ne yazık ki bizim elimizde şu an Hıfzıssıhha’mız da yok bu aşı da yok. Öncelikle aşının elde edilebilmesini sağlamak gerekiyor. Dolayısıyla ülkede yıllar önce ülkemizde üretilen aşıların tekrar üretilmesini sağlamak gerekiyor. En önemli önlemler bunlar. Aşı için harekete geçilmeli... Çok uzağa gitmek gerekmiyor, Hıfzıssıh-ha’nın aşısını dünya kullanıyor.”

Yaban hayata ilişkin de önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Ayhan, “İnsanların, yaban hayatla kolayca temas etmemesi gerekiyor. Şehirlerimizde yaban hayvanlar dolaşabiliyor. O yüzden yaban hayatın yaşam alanlarına da özen göstermek gerekiyor. Orman yangınları bu anlamda bir tehdit... Yangınlardan dolayı hayvanlar ormandan kaçarak başka bölgelere gidiyor. Dolayısıyla bu sadece Sağlık Bakanlığı’nın yapabileceği bir şey de değil. Kamusal kaynakların bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi ve merkezi bir planlama yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.