Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, parlamentoda çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olmasının Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde seçmenin oy tercihine etki edip etmeyeceğini değerlendirdi. Seçimi Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde sistemin istikrarsızlık üretmeyeceğini öngördüğünü de ifade eden Prof. Dr. Tosun, bu durumun seçmene iyi anlatılması gerektiğini de vurguladı.

-manşetttt2

Cumhurbaşkanlığı seçimini Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde parlamentoda Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olmasından dolayı istikrarsızlık yaşanır mı?

Parlamentoda çoğunluğu elinde tutan parti veya partiler ile başkanın partisi farklı olduğu takdirde buna siyaset biliminde ‘bölünmüş çoğunluklar adını veriyoruz. Bölünmüş çoğunluklardan oluşan yasama-yürütme çizgisi diyoruz. Buna Latin Amerika ülkelerinde sıklıkla rastlanıyor. Ve Latin Amerika deneyiminde; başkanlık sisteminde bu tür bölünmüş çoğunlukların istikrarsızlığa daha yatkın olduğu görülüyor. Ancak Avrupa’da en tipik Fransa örneği var. Fransa’da ise bölünmüş çoğunluk istikrarsızlığa yol açmıyor. Fransa’da yarı başkanlık hükümet sisteminde ‘kohabitasyon’ dedikleri birlikte iş yapma kültürü gelişmiş olduğu için başkanla, yani yürütme ile yasama potansiyel çatışma halinde ya başkan ya yürütme geri çekiliyor. Dolayısıyla sorun aşılıyor. Latin Amerika’daki parti sistemi ile Türkiye’deki parti sistemi birbirine benziyor. İlk başta, ‘Türkiye’de bölünmüş çoğunluk istikrarsızlık üretir mi?’ şeklinde bir soru işareti olabilir ama ben istikrarsızlık üretmeyeceği kanaatindeyim. Çünkü Türkiye’deki mevcut başkanlık sistemi, dünyadaki diğer başkanlık sistemleriyle karşılaştırıldığında; yasama ile yürütme arasında bir denge-denetleme üzerine oturmuyor. Yürütme, sistemin merkezinde… Bu açıdan bakıldığında yürütmede çoğunluğu elde eden kolaylıkla sistemi işletebilir. Tayyip Bey başkan seçilip parlamentoda azınlıkta olsaydı ya da Kemal Bey seçilip parlamentoda azınlıkta olsa; Anayasal görev ve yetkiler anlamında, yürütme organı tipik bir başkanlık sisteminden çok daha güçlü görev ve yetkilerle donatıldığı için sistem işler. İstikrarsızlık o kadar oluşmaz. Parlamentodan yasa çıkarma konusunda, bölünmüş çoğunluk olduğu için zaman zaman çatışma olabilir ama Anayasa’da 2017’de yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanı kararları dolayısıyla sistemin işlemesine engel olmaz. Ama her zaman için çoğunlukçu bir yönetim anlayışı değil de çoğulcu bir yönetim anlayışı gerekir. Bölünmüş çoğunluklarda yasama ile yürütme farklı partilerin ağırlığında olsa da uzlaşı, birlikte iş görme kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar istikrara hizmet eder.

-manşetttt

Seçimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığını varsayarsak Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçildiği takdirde sistem tıkanır mı?

Varsayalım ki Kemal Bey başkan oldu, Millet İttifakı parlamentoda çoğunluğa sahip olmadığı için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecini başlatabilmek için mutlaka Meclis çoğunluğu ile Meclis’te azınlığı olan muhalefetin iş birliği ile sistem değişikliği için karar alması gerekir. Bu olmadan zaten mümkün değil. Ama ister Tayyip Bey ister Kemal Bey başkan seçilsin, parlamento farklı partilerde olsun, burada önemli olan çoğunlukçu demokrasi mi çoğulcu demokrasi mi? İş birliği, müzakere, mutabakat olmadan, kim başkanlığı alırsa alsın maalesef sistem uzlaşma kültürü zayıf olduğu için işlemiyor. Bürokrasi işliyor ama toplumsal uzlaşı adına sıkıntı oluyor. Diyelim ki Kemal Bey başkanlık seçimini kazandı, süreç içinde Güçlendirişmiş Parlamenter Sistem’e geçme yönünde eğilim sergileyecektir. Çünkü Türkiye gibi siyasal kutuplaşmanın yüksek, demokrasinin çoğunlukçu esasına göre işlediği, denge ve denetlemenin olmadığı bir sistemde başkanlık sistemleri maalesef çok fazla sorun üretiyor.

Parlamentoda çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olması seçmenin oy tercihini etkileri mi ya da ne ölçüde etkiler?

Parti ile bağı güçlü olan seçmen için bu bir etki yapmaz, zaten partisinin adayına oy verecektir. Ancak oy geçişlerinin olduğu seçmen açısından bunun etki yapıp yapmayacağı konusu adayların bunu nasıl anlatacağıyla ilgili… Tayyip Bey, aynı partinin hem yasamayı hem yürütmede çoğunlukta olmasını nasıl anlatacak, muhalefet nasıl anlatacak? Oy geçişi olan seçmen buna ikna olacak ya da olmayacak ve ona göre karar verecek. Tayyip Bey istikradan bahsediyor, Kemal Bey’in de başkanlık seçimini kazanması halinde sistemin nasıl istikrarsızlık üretmeyeceğini seçmene anlatması gerekir. Ancak parlamento, seçmen için birinci belirleyici faktör değil. Bir miktar etkisi olabilir ama seçim sonucunu değiştirecek ölçüde değil. Bu siyasal kutuplaşma ortamında sadece parlamento dağılımı değil, başka dinamiklerin etkili olacağını düşünüyorum. Kampanya vaatleri var. Şunu da söylemek gerekir; bölünmüş çoğunluk tablosu ortaya çıkarsa, ‘mutlaka istikrarsız bir örüntü ortaya çıkar’ denemez.

gizem-1Gizem TABAN

Muhabir/ Politika haberleri/ izgazete.net

Editör: Duygu Kaya