İlhan Cihaner ile birlikte kurultay öncesi bir bildiri yayınlayan Parti Meclisi üyesi ve İzmir millletvekili Selin Sayek Böke şöyle konuştu: "Hukuksuzluk, adaletsizlik, eşitsizlik ve günlük hayatta herkesin daraldığı bir ortamda, özellikle CHP gibi tarihsel olarak hep Türkiye'nin önünü açmış bir siyasi partiye düşen görev, yine bu olağanüstü koşulları görüp bunları değiştirecek olağanüstü muhalefeti örgütlemekten geçiyor. Bunun içerisine gerekirse Meclis'te aktif boykot yapmayı da tartışırız, gerekirse Meclis'ten çekilmeyi de tartışırız. Bütün bunlar olağanüstü koşulları kabul etmekle başlar ve muhalefeti, kullanılacak siyasi araç ve yöntemleri de olağanüstülükle dengeleyen bir tarifle yaparız."

'ÇAĞRIMIZ DEMOKRASİNİN DIŞINA TAŞINMA ÇAĞRISI DEĞİL'

Böke gerek referandum döneminde gerekse günümüzün Afrin operasyonu koşullarında Sine-i Millet ve TBMM'deki yasama faaliyetlerini boykot etmenin, sağduyudan uzak olmadığını söyledi:  "Yaptığımız çağrı demokrasinin dışına taşınma çağrısı değil, bilakis Türkiye'yi demokrasinin dışına taşımış olanlara karşı demokratik araçlarla Türkiye'yi yeniden bir arada yaşanabilecek bir koşula taşıma çağrısı. Dolayısıyla bu, Türkiye'yi saran rejiminin dayattığı kutuplaşmanın karşısına, tam tersine sağduyuyla ve demokrasiye sahip çıkma çağrısı. Meclis dışına taşınan siyasi mücadelenin örnekleri yakın zamanda 'Hayır' iradesiydi, Adalet Yürüyüşü'ydü. Milyonlar, bütün bu baskıya rağmen demokratik araçlarla 'Hayır' iradesini sivil toplum olarak yaşattılar ve eylemleri sağduyu içeren eylemlerdi. Biz bu örnekleri artırmamız gerektiğini söylüyoruz."

NEOLİBERALİZME KARŞI…

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise kurultay tartışmalarının genel başkan adayları ve yeni seçilecek parti meclisi üyelerine indirgenmesini eleştirdi. Murat Bakan, kurultayda ulusal ve evrensel sorunların tahlil edilip etkili çözümlerin üretilmesinin daha önemli olduğunu vurguladı: "Önceliğimiz tek adamın saray rejimine karşı parlamenter demokrasiyi, savaşa karşı barışı, neoliberalizme karşı toplumcu ekonomi politikalarını, insan hak ve özgürlüklerini inşa edecek stratejiyi oluşturabilmek ve en etkili kadroların yönetiminde yer almasını sağlamak olmalıdır. Servetin küçük bir seçkinler grubunun elinde toplanmasına neden olan neoliberal sisteme karşı doğaya saygılı, kamudan yana ve daha kapsayıcı ekonomik politikalar üretmek gerekiyor.

BÖLGEDE VE DÜNYADA BARIŞ…

“Diğer yandan Türkiye'de resmi rakamlara göre 3,5 milyon Suriyeli mülteci var. Bu sorunun bir insanlık sorunu olarak ele alınıp bugün ve yarın için acilen çözüm üretilmesi gerekiyor. Ayrıca bölgemizde ve dünyada barışı destekleyen, komşularının toprak bütünlüğünü savunan bir politik tavrı oluşturmak bizim tarihsel sorumluluğumuzdur."

Editör: Haber Merkezi