CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde toplu açılış törenine katıldı. Turgutlu Belediyesi önünde düzenlenen törende Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Turgutlu Belediyesi'nin ilçede hayata geçirdiği Ferdi Zeyrek Spor Kompleksi, Ekrem Gürel Kültür Merkezi, Kent Lokantası, Halk Mandıra ve Halk Ekmek projelerinin açılışını yaptı.
Bir darbe girişimine kalkıştılar
Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Türkiye’nin dört bir yanında açılışlar yapıyorduk, koşturuyorduk, çalışıyorduk. 19 Mart günü, Türkiye siyasi tarihinin en kara günlerinden birisi olarak, ülkeyi yönetenler, varlığını sandığa borçlu olanlar, Cumhuriyet sayesinde siyaset yapanlar, bir yıl önce kaybettikleri seçimi görüp, bir daha seçim kazanamayacaklarını anlayınca ‘İşimize geldi bindik’ dedikleri ‘demokrasi treni’nden işlerine gelmeyince indiler. Bir darbe girişimine kalkıştılar. Oysa ki biz onların etle tırnak gibi olduğu, ne isterlerse verdikleri bir cemaat onlara karşı bir darbe girişiminde bulunduğunda Türkiye’ye sandığı getiren parti olarak sandığın seçtiğine saygı duymuş, Meclis’i açtırmış, darbeye karşı durmuştuk. ‘Düşmanımın düşmanı, dostumdur’ dememiştik, ‘Bu milletin dostu, sandıktır’ demiştik. Ama onlar bir darbe girişimine kalkıştılar ve o günden sonra Türkiye’nin bir sonraki iktidarına, bir sonraki Cumhurbaşkanı’na, milletimiz takdir ederse ülkeyi bundan sonra yönetecek olan Ekrem Başkanımıza darbe yaptılar. Türkiye siyaset tarihine bu kara leke ile geçtiler. O günden sonra bizler açısından hayat durmadı ama açılışları, eğlenceli işleri bir kenara bıraktık. Bu mücadele bir yandan sürerken; biraz önce hem değerli Turgutlu Belediye Başkanımız Çetin Akın’ın ifade ettiği, hem de Nurcan kardeşimin duygularıyla hepimizin yüreğini bir kez daha sızlattığı o kaza, benden kardeşimi, sizden de çok sevdiğiniz evladınız Ferdi Başkan’ı aldı. O günden sonra hepten tadımız kaçtı ve çok uzun süredir açılış törenleri yapmıyorduk. Manisamız konserleri iptal etti, kuruluş haftasını yapmadık. Ama bir yandan da toplum Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin çalıştığını, ürettiğini de görmeliydi. Bu yüzden Genel Başkan Yardımcımız Sayın Gökan Zeybek ile birlikte kayda değer büyük işlerin açılışına gitmeye, o açılışları yapmaya karar verdik" dedi.
Ferdi Zeyrek’i yaşatmak için
“Birkaç haftadır İstanbul’da önemli açılışlar yapıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında toplam bin açılış bekliyor" diyerek sözlerini sürdüren Özel, şunları kaydetti:
"En az 100 büyük proje tamamlandı, açılmasını bekliyor. İrili ufaklı binin üzerinde açılış var. Biraz önce alıntılanan konuşmamda ifade ettiğim gibi Çetin Akın çalışmayı, üretmeyi, bir de açılış yapıp Genel Başkan çağırmayı çok sever. Milletvekiliyken en büyük derdim, Çetin Akın’ın bitmeyen ‘Genel Başkan gelsin, şurayı açsın, burayı açsın’ talepleriydi. Yine ben Genel Başkan’ken memleketimde ilk açılışı, ilk temel atma törenini onunla birlikte yapmıştık. Yine değerli milletvekillerimiz buradaydı ve yanımızda Ferdi kardeşimiz de vardı. O gün töreni yaparken ‘Temeli burada atıyoruz. İnşallah açılışta kurdeleyi Ferdi Başkan’la beraber büyükşehir belediye başkanı olarak keseceğiz’ demiştik. Kasaba buna inandı, güvendi. Ferdi Başkan’a o önemli görevi çok yüksek bir oy oranıyla verdiniz. Allah’ın nasip ettiği kadar hizmet etti. Dört dönem belediye başkanlığı yapsa giremeyeceği kadar gönüle, 14 ay gibi kısa bir sürede girdi. Yaşasaydı, hepimiz biliyoruz ki bu Manisa için de Türkiye için de çok daha büyük işler, hizmetler yapacaktı. Ama o talihsiz kaza üç ay önce kardeşimizi, evladımızı bizlerden aldı. O günden sonra bugün Manisa’da ilk kez bir açılış törenindeyiz. Bu açılış töreninde ne acıdır ki ta o zaman, 12 Ocak 2024’te birlikte temelini attığımız o tesise bugün onun adını veriyoruz. Bu tabii bir yandan çok hüzünlü ama bir yandan da Ferdi Zeyrek’i yaşatmak için. Onun çok önem verdiği belediyecilik hizmetleri ve hayatı boyunca en çok ilgilendiği şey spor yöneticiliği. İkisini bir araya getirip bugün burada Ferdi Zeyrek Spor Kompleksi’ni açacağız. Yanında yine çok önemli bir eser kazandırdı Turgutlu Belediyesi. Değerli bağışçımız Sayın Gürel ailesinin katkılarıyla açacağımız salon Turgutlu için, Manisa için çok önemli bir kazanım.”
Dört bir yanda projelere onun ismi veriliyor
“Burada Uşak Belediye Başkanımız var; hemşerimiz, komşumuz. Uşak Belediye Başkanımız da beni gelecek hafta çarşamba günü Nurcan kardeşim ile beraber bir başka açılışa çağırdı. O açılışta da Uşak’ta çok büyük bir kültür ve sanat merkezi, konser salonu açılıyor. İlk 29 Ekim’de Ferdi, Manisa’ya Fazıl Say’ı getirmişti. Fazıl Say ile birlikte Uşak’ta Ferdi Zeyrek Kültür ve Sanat Merkezi’ni açacağız. Onun adını, ona yakışır büyük projelerde yaşatmaya devam edeceğiz. İnanın Türkiye’nin dört bir yanında; kreşler, halk lokantaları, öğrenci yurtları, spor kompleksleri, sokaklar, yeni yürüyüş alanları, hepsine Ferdi Zeyrek’in isimleri veriliyor. Tabii hepsine yetişmemiz mümkün değil ama yıl sonunda bunu bir toparlayıp duyururuz. Çok sayıda eserle de biraz önce Nurcan kardeşimin de arzu ettiği gibi ismiyle belki bir insan ömrünü aşan sürelerde, sonsuza kadar anılmaya devam edecek. Bu yönde Turgutlu’da hangi siyasi görüşten, hangi partiden olursa olsun bu projelere isim vermeye destek veren tüm belediye meclis üyelerine yürekten teşekkür ediyorum. Ayrıca biz Ferdi Başkan’la, buradaki siyaset arkadaşlarımızla birlikte il başkanımız, ilçe başkanımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimizle beraber Manisa’da bir büyük mücadeleyi çok uzun süredir veriyoruz.”
Türkiye’de onun adıyla çok güzel işler yapacağız
“2009 yılında rahmetli Baykal, adayımız kalp krizi geçirip de parti adaysız kalınca beni Manisa belediye başkan adaylığı için ikna etmeye çalışırken ‘Genel Başkanım’ demiştim, ‘Son seçimde partinin adayı yüzde 6 aldı. Burada da çok geç kalındı, bu seçim alınmaz.’ Deniz Bey ‘Alacaksın’ demişti, ‘Orayı sen alacaksın. Bu seçimde değil ama bir gün alacaksın.’ Biz Manisa’da Cumhuriyet Halk Partisi olarak, burada gördüğünüz herkes ve görmedikleriniz olarak yüzde 6 da aldık, yüzde 13, 19, 23, 29 da aldık, yüzde 60 da aldık. Yüzde 6’yı da alırken yüzde 60’ı da alırken hataları da beraber yaptık, doğruları da beraber yaptık. Bugün Manisa’da bütün belediye başkanları arasında… Büyükşehir belediye başkanı, önceki dört belediye başkanımızdan biriydi ve tüm belediye başkanları arasında, tüm yöneticiler arasında bir kardeş sevgisi, kardeş dayanışması var. Cumhuriyet Halk Partisi Manisa’da sevgiyi büyüttükçe büyüdü ve şimdi birbirini çok sevenler tarafından yönetildiği için bu kadar başarılı işler çıkıyor. Burada samimiyetle söyleyeyim. Büyükşehri kazanacağımızı gördüm, inandım. Dört belediye başkanımıza dedim. Dediler ki ‘Hangimize görev verseniz olur. Ama bir başka aday bulalım.’ Ferdi’nin adı geçiyordu, il başkanımızdı. ‘Ferdi’yi yapalım, arkasında duralım’ dediler. Manisa’da 18 belediyenin 15’ini aldık. Birine de aday gösteremedik. İki küçük ilçe hariç, ki onları da gelecek sefere bıraktık diyelim. Bütün belediyeleri aldık. Sonra bu acı olayı yaşadık. ‘Ferdi Başkan’ın yerine ne yapacağız?’ diye toplantı yaptık. O salondaki 70 kişi ‘Bir ismi siz söylersiniz, biz oy veririz. Diğer arkadaşım benden iyi yapar’ dedi. Böyle bir kardeşlik hukukuyla, böyle bir dayanışmayla bütün süreçleri götürdük. Ferdi’nin kaybı, bizim ailenin kaybı; her birimizin bir kardeşi vefat etti. Onun adını yaşatmak için Besim Dutlulu ondan aldığı görevi, sırtındaki ağır yükü bilerek büyük bir gayretle çalışıyor. Bütün belediye başkanlarımızla dayanışma içinde gidiyorlar. Nurcan kardeşimi ve aileyi hepimiz ailemiz biliyoruz. Önümüzdeki hafta Ferdi Zeyrek Vakfı’nı açacağız hep birlikte ve Türkiye’de onun adıyla çok güzel işler yapacağız. Manisa’daki dostluğun, kardeşliğin, arkadaşlığın bütün Türkiye’ye örnek olmasını dileriz.”
Seçimde yüzde 60’ı göreceğiz
“Manisa’da siyasi kutuplaşma dahi… Geçmişi bir kenara bırakalım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarzı, siyasetiyle ve hemşerilerimizin CHP’li siyaset insanlarına gösterdikleri vefayla, Manisa’da siyaset bambaşka bir şekilde gidiyor. Bunun da bütün Türkiye’ye örnek olmasını temenni ediyorum. Kendi memleketimdeki hemşerilik hukukunu; birbirinin iyi gününe, kötü gününe gitmeyi, birbirinin derdiyle dertlenmeyi, yasını yas bilmeyi, birbirini ayırmaksızın hemşerilik hukuku içinde sahip çıkmayı biz Manisa’da her gün yaşıyoruz. Bunun Türkiye’deki bütün siyasete de yansımasını ve bundan sonraki süreçlerde de… Nasıl Manisa’da yüzde 6’yı da aldık, yüzde 60’ı da aldık. Bu parti Türkiye’de baraj altında da kalmıştı, yüzde 60’la iktidara geldiğini de hep birlikte ilk seçimlerde göreceğiz inşallah. Seçimi kazanınca da yine kibir yapmayacağız. Bana diyorlar ki, ‘31 Mart seçimlerini kazandığınız akşam yaptığınız konuşmayı ne ara yazdınız?’ Dedim ki ‘Hiçbir ara yazmadım. Aylar öncesinden aklımdaydı.’ Çünkü beş sene önce, dört sene önce Manisa’da yerel seçimleri kazandığımızda Turgutlu’da aynı konuşmayı yaptım. Saruhanlı’da, Akhisar’da, Alaşehir’de aynı konuşmayı yaptım. ‘Bu bir zafer değil, görev’ dedik. ‘Bu seçimin kaybedeni yok’ dedik. ‘Biz kazanmadık, Manisa kazandı, kimse kaybetmedi’ dedik. ‘Bundan sonra sessizce eve gidelim, kaybedenin halinden anlayalım. Beşiktaş’ın Başkanı Süleyman Seba gibi şampiyonluğa yüksek sesle sevinmeyin, yan odada kaybeden takım var onu da düşünün’ dedik. Buradan açıkça kendi memleketimden ilan ederim, ki Turgutlu kuş uçuşu anneannemin köyüne 15 kilometredir, kendi memleketimden ilan ederim ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazandığı seçimin gecesi, Türkiye’nin zaferi olacak, bayramı olacak. Kaybeden olmayacak. Kimse korkmayacak. ‘O seçimi CHP kazandı, şimdi CHP’nin dönemi başladı’ olmayacak. AK Partili’nin yoksulunun da MHP’nin işsizinin de diğer siyasi görüşlerden herkesin beklentilerinin hayata geçeceği, Cumhuriyet Halk Partisi'nin buna en temel yerden müdahale edeceği, eşitliği getireceği, zenginliği getireceği bir dönem başlayacak. Bunun sevincini hep birlikte yaşayacağız.”
Halk Ekmek hızla yaygınlaşıyor
“Bugün burada adı ‘halk’, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi ilk akıl etti Ankara’da. Halk Ekmek açıyoruz. Manisa’da Halk Ekmekler Ferdi’nin en büyük hayaliydi, hızla yaygınlaşıyor. Zaten kendisi ilkini açmıştı. Seçimdeki en önemli vaadiydi. Halk Mandıra’yı duyduğumda ‘Bu nereden çıktı?’ dedim. Dedi ki, ‘Abi süt ürünleri çok pahalı, çocukların proteine ihtiyacı var. Sütü topluyoruz, yolluyoruz, işlettiriyoruz, ucuza üretiyoruz, kapış kapış gidiyor. Millet yarı fiyatına yoğurt alıyor, peynir alıyor, yağ alıyor.’ Geçenlerde Dalaman’a gittim, Halk Mandıra var. ‘Siz de mi yaptınız?’ dedim. ‘Yok’ dedi, ‘Gittim, Ferdi Başkan’ı ikna ettim, bayisi oldum.’ Dalaman’da her gün neredeyse bir 35 NC kamyon Halk Mandıra ürünü satılıyor. Bütün Manisa’ya da hızla yaygınlaştırıyoruz. Ekrem Başkan’ın Kent Lokantaları, belediye başkanlarımız tarafından, büyükşehirimiz tarafından Manisa’ya yaygınlaştırılıyor.”
Faize 16 lira çiftçiye 1 lira
“Tabii burada, bu yaptıklarımızın yanında Turgutlu’nun beklentisi var. Ağır bir don felaketi yaşadık. Komisyon CHP’nin gayreti ile kuruldu. Ama don zararları halen ödenmedi. ‘Eylül’ dediler, ‘Ekim’ dediler, ‘Kasım’ dediler. Ümit ediyoruz daha da ileriye gitmez. Ama biz dikkatli bir şekilde bu meseleyi takip ediyoruz. Üzüme 5 bin lira, kiraza da 6 bin 500 lira dekar başına yapılacak olan destekleme son derece yetersizdir. Öyle bir noktaya geliyor ki, hani ‘Basra harap olduktan sonra’, ‘Bad-el harab-ül Basra’ demişler. Böyle bir durumda bu yangını söndürecek bir iş değildir. Hızlı şekilde aslında önergemiz bizim milletvekillerimiz ayrı ayrı dile getirmişlerdi. Turgutlu İlçe Başkanımızın beklentisiydi. Mutlaka afet bölgesi ilan edilelim. Çiftçi borçlarının faizleri silinsin, ertelensin. TARSİM ile ilgili eksiklikler giderilsin. Ama bunların hiçbirisi yapılmadı. Maalesef bugüne kadar 100 liralık Hazine’deki harcanan paranın 16 lirası faize giderken, sadece bir lirası çiftçiye gidebildi.”
Çare bulmak yerine sorunların konuşulmasına engel oluyorlar
“Dünyanın en pahalı etini tüketen, dünyanın en pahalı internetini kullanan bir ülkede yaşıyoruz. Ve maalesef ne yaparsak yapalım ülkeyi yönetenler ülkede bu derin yoksulluğa, bu işsizliğe, bu enflasyona, bu hayat pahalılığına çare bulmak yerine; ülkeyi gererek, tartışmalar çıkararak ve içeride - dışarıda yüksek tansiyonla bir siyaset takip ederek ülkenin gerçek sorunlarının konuşulmasına engel olmaya çalışıyorlar. Ve biz özellikle iki meseleyi son derece önemsiyoruz. Bir tanesi; bu ülkedeki insanların artık canı burnunda. Hayat çok pahalı. Emekli bu iktidardan önce sekiz asgari ücret alırken iki asgari ücret, sekiz çeyrek altın alabilirken asgari ücretle, iki çeyrek altınla geçinmeye çalışıyor. Asgari ücretli yedi çeyrek altın alırken, şimdi üç çeyrek altınla geçinmeye çalışıyor. Memur maaşı 14,5 çeyrek altından 5,5 çeyrek altına düşmüş durumda. Gençlerimiz umutsuz, emeklimiz, emekçimiz mutsuz. Çiftçi borç batağında. Bu sorunların çözülebilmesi için mutlaka temel yaklaşımı hep birlikte kazanma, hep birlikte kalkınma, adil bölüşme olan sosyal demokrat iktidara ihtiyaç var. Çiftçinin de esnafın da emeklinin de emekçinin de yüzünü güldürmek için. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yönde çok güçlü kalkınma ayağı olan bir program hazırladık. Yeni bir vergi sistemi hazırladık. Çok kazananın çok, az kazananın az, hiç kazanmayanın hiç vergi vermeyeceği. Bugün Türkiye’de verginin yüzde 65’i dolaylı vergi. Yani fabrikatör de fabrikadaki işçi de aynı vergiyi veriyor. Neye? Elektriğe, suya, telefona, süte, ekmeğe, ayakkabıya, her şeye. Verginin yüzde 65’i fabrikatörle kapıdaki işçiden eşit alınıyor. Yüzde 22’si, 23’ü de maaşlardan kesiliyor. Hepinizin aldığı maaşlardan. Esas zenginler verginin yüzde 11’ini ödüyor. Bunun tam tersi olması lazım. Cumhuriyet Halk Partisi baştan aşağıya, vergi reformu yapacağı, daha çok kazanacağımız bir kalkınma programının olacağı, adilane paylaşacağımız bir sistem getirerek herkesin yüzünü güldürecek. Hepimizin yüzünü güldürecek.”
‘Trump’ın oğluyla görüştü’ dedim, sustular
“Tabii dış politikada da teslimiyetçi değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi, İnönü gibi, Bülent Ecevit gibi onurlu, dik, barış odaklı ama Türkiye’yi ezdirmeyen, dostlarını ezdirmeyen bir dış politika izlemeye ihtiyaç var. Geçtiğimiz günlerde ilan etmiştim. Filistin’de bunca sıkıntı varken Tayyip Erdoğan Trump’ın oğlu Junior Trump’la 13 Eylül Cumartesi günü görüştü diye. Asla buna cevap vermediler. Sustular. Bugün gazeteciler bunu Amerika’dan doğrulatmış. Amerikan kaynakları geçen cumartesi 17.30’da Trump’ın oğluyla görüştüğünü doğruladılar. Türkiye de yalanlayamamıştı zaten. Ama programa iş adamı görüşmesi yazmış, Trump’ın adını yazmamışlar. Bir kere bunu niye yapıyor? İsrail yanarken, İsrail’i yaktıran… Örneğin dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 14’e birle İsrail’e karşı Filistin’i destekleyen karar alındı, o kararı Trump veto etti. Bu Trump’ın oğluyla gitmiş İstanbul’da gizli görüşme yapmış. Ve o görüşmede Amerika’daki seyahati sırasında Trump’tan randevu istemiş. Trump‘ın oğlu demiş ki, ‘O günlerde olmaz, ayın 30’unda olsun. Git bir hafta sonra gel.’ O ‘Bir hafta sonra olmaz, 8 - 9 Ekim’de olsun.’ Ama karşılığında bir şey istiyorlar. Ya bizim bu Trump’tan isteyeceğimiz bir tek şey olabilir. Bir tek şey. İsrail Filistin’deki katliamı durdursun, buna yüz verme, buna yol verme. Mani ol buna. Bunu söylemek varken, Trump’la bu konuyu görüşmeye gitmek varken bizimkinin hadi bakın nasıl görüşmeyi inkar edemediyse bunu da inkar edemez. Trump’ın oğluna diyor ki, ‘Bana bir randevu ayarlarsanız, Trump’la canlı yayında bütün dünyanın gözünün önünde Amerika’dan 300 tane Boeing uçağı almanın siparişinin sözünü veriyorum.’ Bu şartla görüşme ayarlamaya çalışıyorlar. Filistin’i yalnız bırakan, kendi iktidarı için Trump’la anlaşan, Trump’ın icazeti ile 19 Mart darbesini yapan Tayyip Erdoğan’ı kınıyorum ve bir an önce bu görüşmeye açıklık getirmeye davet ediyorum.”
Kimse bizi AKP ile karıştırmasın
“Buraya gelirken İzmir’den geldim, Aliağa’dan geldim. Aliağa’da İzmir önceki dönem Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in, mevcut İl Başkanımız Şenol Arslanoğlu’nun ve bizim hemşehrimiz İzmir Büyükşehir’in önceki Genel Sekreteri Barış Karcı’nın yargılandığı duruşma vardı. Arkadaşlarımızı İzmir’de başlayan, dönemlerinde devam eden kooperatiflerde insanları zarara uğratmaktan tutukladılar ve içeriye koydular. O kooperatiflerle dün İzmir Büyükşehir Belediyesi yeni sözleşmeleri, iyi niyet sözleşmelerini imzaladı. Kooperatifçilik konut, barınma sorununa karşı sosyal demokratların bulduğu doğru bir yöntem, doğru bir çözüm. Bu kooperatifler kurulmuş ama üstüne ekonomik kriz gelince bunu müteahhitler yapmamış, müteahhitler bırakmış. O yüzden de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakleri ile yapmışlar. Zorluklara rağmen kimi yüzde 60’ta kimi yüzde 30’da giderken, bazı projeler daha hiç başlamamışken arkadaşlarımızı aldılar içeriye attılar. Ve suçluyorlar. Bugün yapılan savunmalar hiçbir suçlarının, günahlarının olmadığını ortaya koydu. Ama AK Parti medyası sürekli efendim ‘Kooperatiflerle evleri teslim etmediniz, buradan dolayı suçlusunuz’ deyip saldırıyor. Oysa Esenyurt’ta 30 bin tane konut mağduru var. Her gün Meclis’te kapı kapı geziyorlar. 2004’te başlayan bu mağduriyeti, 2004’ten sonra 20 yıldır çözmedi AK Parti. Fikirtepe, 2013’ten beri yürüyor proje. 12 yılda evlerin bir kısmı bitti, daha başlamayanları var. Gaziosmanpaşa’da TOKİ mağdurları var. Tuzla’da TOKİ mağdurları var. Ve Arnavutköy'de TOKİ mağdurları var. 100 bin ev projesi, üzerine deprem geldi diye para yatıranlar mağdur oldular. Depremde ‘Bir yıl sonra tüm konutları teslim edeceğiz’ dediler. 2,5 yıl geçti üçüncü yıl geliyor. Daha konutların yüzde 40’ı teslim edilmiş, yüzde 60’ı dışarıda mağdur. Bir de Adalet ve Kalkınma Partisi CHP’li belediyeyi kendi çıkardığı ekonomik krizde inşaat maliyetleri 10 kat artınca, müteahhitlerin yapamadığı işi, belediye şirketleri üstlenip de yüklenmeye çalıştığı süreçte bizleri suçluyorlar. Buradan ilan ediyoruz. İzmir’deki kooperatiflerin tamamını İzmir Büyükşehir Belediyesi dün yaptığı protokollerle, iyi niyet protokolleriyle tamamlayacak, tamamlattıracak, bir tek mağdur bırakmayacağız. Kimse bizi Adalet ve Kalkınma Partisi ile karıştırmasın.”
Ak Parti’nin yargı kolları faaliyetlerini alt edeceğiz
“Son olarak tabii İzmir’den buraya hızla geldik. Bu konuda ne diyeceğimiz merak ediliyor. Trump meselesini gazeteciler çok merak ediyor, onları da söyledik. Ama esas olarak son olarak şunu söyleyeyim. Biraz önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin birlikte, omuz omuza Manisa’da ne işler yaptığını, Türkiye’de ne büyük bir başarı kazandığını gördük. Siz de hepiniz CHP’nin nasıl siyaset ürettiğini görüyorsunuz. 47 yıl sonra birinci parti olduk. Türkiye’nin yüzde 65’ini aldık. İktidarın ezdiği yoksullara bu önemli projelerle sahip çıkıyoruz, çıkmaya devam edeceğiz. AK Parti ise artık siyaset üretmiyor. Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, haftada en az yaptığımız iki mitingle herkes görüyor ki çoğunluk enerjisi bizde. Erdoğan ise buna karşı ana kademesinden ümidi kesmiş, gençlik kollarına güvenmiyor. Kadın kollarına güvenmiyor. Hiçbir partide olmayan yeni bir kol kurdu. Yargı kolları marifetiyle Cumhuriyet Halk Partisi’ni durdurmaya çalışıyor. Hem belediye başkanlarını gözaltına alarak, tutuklayarak, belediye meclis üyelerini tutuklayıp, belediye meclisinde çoğunluk sağlamaya çalışarak… Alamadığı, hatta kovulduğu Gaziosmanpaşa’dan, yıllarca yönettiği halde kaybettiği Bayrampaşa’dan, yıllarca yönetip kaybettiği ilçelerde Ali Cengiz oyunlarıyla, yargı oyunlarıyla kazanmaya çalışıyor. Diğer taraftan partimize, İstanbul İl Başkanlığına kayyım atandı, nasıl direndiğimizi gördünüz. En nihayet bugün polis çekildi. Bütün İstanbul örgütümüzün gözü aydın. Haftaya 24’ünde İstanbul İl Kongresini yapacağız. Ve kayyım belasından kurtulacağız. Bu pazar partimizin kurultayını yapacağız. Partimizin üzerinde yapılan ince hesapların hepsini bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Eninde sonunda hep beraber bu yargı tacizlerini, bu saldırıları, AK Parti’nin yargı kolları faaliyetlerini alt edeceğiz.”
Memleket havası iyi geldi
“Kardeşlikle, dostlukla, barış içinde ve Türkiye’de kimseyi öteki yapmadan, ne Alevi’yi ne Sünni’yi, ne Kürt’ü ne Laz’ı, ne Çerkes’i ne Pomak’ı, ne göçmenleri kimseyi öteki yapmadan, herkesi hep birlikte kucaklayarak bu karşımda duran partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkeyi 100 yıl önce hep beraber kurtardığı, Cumhuriyet’i hep beraber kurduğu gibi hep birlikte olacağız. Güç verenlere, yanımızda duranlara, kötülüğe karşı dua edenlere, kötülüğe karşı yürüyenlere, kötülüğe karşı mitinglere koşup gelenlere, televizyonlarının başından dualarını yollayanlara şükranlarımı sunuyorum. Memleket havası iyi geldi."