Ege’nin incisi İzmir, çoğu zaman hareketli sahilleri, tarihi sokakları ve modern şehir yaşamıyla bilinse de aslında dört bir köşesinde bambaşka bir dünya saklı. Şehir merkezine uzak olmayan ama karmaşadan uzak, sakin keşif noktalarıın karşınıza çıkıyor.
İster hafta sonu kaçamağı yapmak isteyin, ister spontane bir yolculuğa çıkın.. Bu duraklar hem huzur arayanlara hem de yeni yerler keşfetmekten keyif alanlara hitap ediyor. Şimdi gelin, İzmir’e bir adımlık mesafede olup çoğu kez gözden kaçırdığınız bu saklı güzelliklere birlikte bakalım…

SIĞACIK (SEFERİHİSAR)
Sığacık, Türkiye’nin ilk “Yavaş Şehri” (Cittaslow) Seferihisar’da yer alan bir balıkçı köyüdür. Gittiğinizde duyduğunuz Yunan Müzikleri sanki size, Yunanistan’daymışsınız gibi hissettiriyor. Sahilin yanı başında gösterişten uzak otantik mekanlar, mükemmel bir gün batımı ve lezzetli yemeklerine ulaşmak şehir merkezinden sadece 50 dakikalık bir yolculuk gerektiriyor. Sığacık’ta, 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle yaptırılan ve limanı çevreleyen Sığacık Kalesi’nin içinde yer alan kimi restore edilmiş kimi olduğu gibi korunmuş evlerin fotoğraflarını çekebilir, dar sokaklarda gezebilirsiniz.

Eğer seyahatinizi hafta sonuna planlarsanız Seferihisar’da yerel üreticilerin ürünlerinin, köy sakini kadınların el emeği yaptıkları tatlı ve yiyeceklerin satıldığı Sığacık Pazarı’nı gezebilir, buraya özgü tatlardan olan katmeri deneyimleme fırsatı bulabilirsiniz.

BADEMLER KÖYÜ (URLA)
Urla’nın saklı cenneti Bademler Köyü, tarihi, kültürü, doğası ile sizleri büyüleyecek. Bu köyde1930’lardan itibaren tiyatro oyunları sergilenmiş yine bu yıllardan kalma bir kütüphane, Oyuncak Müzesi ve Bademler Köyü Tiyatrosu yer alıyor. Üstelik, Berlin Film Festivali’nden ödüllerle dönen ve Bademler insanını anlatan “Susuz Yaz” filmi de burada çekildi.

Bademler Köyü, tarihi ve kültürünün yanı sıra yemyeşil doğası, zeytin ağaçları ve çiçeklerle bezenmiş tarlalarıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Türkiye’de tiyatrosu bulunan ilk ve tek köy olma özelliğini koruyan Bademler’i ziyaret ettikten sonra ilçenin zeytiniyle ünlü Germiyan, Kuşçular ve Yağcılar köylerine de uğrayıp lezzetli zeytinlerin tadına bakmayı da unutmayın.

GÖLCÜK YAYLASI (ÖDEMİŞ)
Ödemiş şehir merkezinden uzak olduğu için gitmeye üşenmiş olabilirsiniz ama Gölcük Yaylası’na gittiğinizde bir sonraki gelişinizi planlamak için sabırsızlanacaksınız. Çünkü buranın 4 mevsimi de birbirinden güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor.

Gölcük Yaylası aynı zamanda ‘İzmir’e kar yağmaz’ algısını da kıran bir yer. Çünkü burası temmuz ayında bile serin bir yer. Kışın burası karla kaplanırken göl ise donuyor. Yazın İzmir sıcağından bunalırsanız doğayla iç içe bu yerde güzel bir gün geçirebilirsiniz.

KARAGÖL TABİAT PARKI(KARŞIYAKA)
Bahar aylarında doğayla iç içe, sessiz, sakin, huzurlu bu yer şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Göl, jeolojik hareketlerle oluşmuş bir heyelan set gölüdür ve derinliği 9 metreye ulaşmaktadır. Ayrıca, tilki, tavşan, sincap gibi memeliler ve çeşitli kuş türleri de parkın sakinleri arasında yer alıyor. Bu çeşitlilik, doğa fotoğrafçıları ve kuş gözlemcileri için de cazip fırsatlar sunuyor.

Karagöl Tabiat Parkı, her mevsim farklı güzellikler sunsa da, özellikle bahar aylarında doğanın uyanışıyla birlikte ayrı bir çekiciliğe bürünüyor. Bu dönemde hem bitki örtüsü canlanıyor hem de hava koşulları açık hava aktiviteleri için ideal hale geliyor. Havaların ısınmasıyla beraber bu bölgede kamp yapma fırsatınız da bulunuyor.

HOMEROS VADİSİ (BORNOVA)
Homeros Vadisi, İzmir'in Bornova ilçesinde, ilçe merkezi ile Kayadibi mevkii arasında yer alan doğal bir alandır. Şehir stresinden uzaklaşıp doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için burası kent merkezine yalnızca 15 dakika uzaklıkta bulunuyor. Homeros Vadisi, yaklaşık 7 kilometrelik doğal bir yürüyüş parkuruna sahip. Yol boyunca göletler, küçük şelaleler ve ahşap köprülerle karşılaşmak mümkün.

Sadece doğası değil aynı zamanda hikayesi de sizi etkilemeye yetecek. Efsaneye göre Homeros, Bornova’nın merkezi ile Kayadibi arasında uzanan Bornova Çayı’nın yatağındaki vadide yer alan mağarada yaşamış. Hal böyle olunca İzmirlilerin ve çevre il sakinlerinin akınına uğrayan Homeros Vadisi’nin adı da böylece ortaya çıkmış.



