GÜNDEM

MESEM teşvikinde usulsüzlük: 77 Milyon TL’lik vurgun iddiası

Kocaeli'de MESEM programı üzerinden usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan davada, kamunun 77 milyon lira zarara uğratıldığı ve binlerce kişinin kişisel verisinin ele geçirildiği öne sürüldü. 206 kişi hakkında işlem yapılan soruşturmada, okul müdüründen fizyoterapiste kadar çok sayıda sanık suçlamaları reddetti. Dava 22 Eylül’de devam edecek.

Abone Ol

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çeşitli meslek gruplarına çırak, kalfa ve usta yetiştirmeyi amaçlayan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) programında usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddialar üzerine Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz yıl soruşturma başlatıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişinin suç duyurusu üzerine açılan dosyada, İzmit Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen Ustalık Telafi Programı’nda 1 Ocak 2022 - 30 Kasım 2023 tarihleri arasında hukuka aykırı işlemler yapıldığı belirlendi. Müfettiş raporunda, vatandaşların usulsüz şekilde programa kaydedildiği, bu yöntemle hem devletten haksız kazanç sağlandığı hem de öğrencilerin SGK primlerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenerek kamunun zarara uğratıldığı ve ve zimmete para geçirildiği tespit edildi.

206 kişi hakkında işlem yapıldı

Başlatılan soruşturma kapsamında, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri harekete geçti. 28 Şubat’ta Kocaeli merkezli İstanbul, Hatay, Bingöl, Diyarbakır, Manisa ve Samsun’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü R.Ş. ve aracı firma sahibi S.Ö.’nün de aralarında bulunduğu 39 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 20’si tutuklandı, 18’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürecinde toplam 206 kişi hakkında işlem yapıldı, bunlardan 8’inin halen tutuklu, 2’sinin ise (okul müdür yardımcısı S.K. ile dernek yöneticisi T.S.) firari olduğu öğrenildi.

Kişisel verileri ele geçirmişler

Hazırlanan 5 klasörlük iddianamede, sanıkların kamuyu yaklaşık 77 milyon 706 bin lira zarara uğrattıkları ve 6 bin 233 kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde ele geçirdikleri öne sürüldü. İddianamede sanıklar hakkında, "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan 4,5 yıldan 15 yıla kadar, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçundan ise 2 yıldan 4 yıla kadar olmak üzere 6,5 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İlk duruşma başladı

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından davanın görülmesine başlandı. Sanık sayısının fazla olması nedeniyle dava 5 oturum halinde yapılacak. İlk oturumda 40’ı tutuksuz 8’i tutuklu sanık savunma yaptı. Sanıklar arasında muhasebe müdürü, şirket yöneticileri, esnaf, öğretmenler yer aldı.

Kimsenin 1 lirasını almadım

Tutuklu sanık N.D., "Temizlik personeli olarak firmada 6,7 ay çalıştım. Bilgisayar dahi kullanmayı bilmiyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kimsenin 1 lirasını almadım. Okul müdürü ile arkadaştık. Asgari ücretle çalışan kendi halinde bir insandım" suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Evrakları onaylayan Milli Eğitim ama biz tutukluyuz

Tutuklu sanık E.B., firmasının 2022 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan teşvikler üzerine danışmanlık hizmeti verdiğini ifade ederek, "Atatürk Lisesi ile görüştük, evrakları hazır olan firmalarla ilgili başvuru yapabileceğimizi söylediler. Firmalar evraklarını hazır ederek bize verdi, biz de kuruma teslim ettik. Evrakları bizzat firma onaylıyor, bizim evraklara müdahale gibi bir durumumuz yok. Evrakları onaylayan Milli Eğitim ama biz tutukluyuz. Kişileri verileri ele geçirme gibi bir durumumuz yok. Evrak düzenleme, organize etme, depolama yayma gibi durum söz konusu değil. Kendi rızasıyla kursa katılanlar için rıza katılım belgeleri var. Böyle bir dolandırıcılık varsa durum şirketle ve milli eğitimle ilgili bir durumdur. Teşviki anlatmak dışında bir durumumuz yok. Biz sadece danışmanlık firmasıyız. Biz bilgi satıyoruz. Biz devlet teşviklerini anlatıyoruz, hazırlanan evrakları sunarız ve komisyonumuzu alırız. 7 aydır işlemediğim suçtan dolayı cezaevindeyim. Burada bir hata var" diye konuştu.

Masaj sonrası 300 TL gönderdi, bu verilen para dolayısıyla hakkımda tutuklama kararı verildi

7 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyleyen fizyoterapist İ.H.B., "7 aydır kendimi bir kuyunun içinde gibi görüyorum. Yanlışlıkla buraya düştüğümü düşünüyorum. Ben daha önce Kocaeli’ye gelmiş değilim. Soruşturma aşamasında okulun adını öğrendim. Okula uğramış bile değilim. Yapılan işlemden haberdar değilim. Avukat A.D’yi tanıyorum ama o kişinin yaptığı işlemle ilgili herhangi bir bilgim yok. A.D., MESEM’den faydalanmış ve 1 milyon 718 bin lira almış. Ben fizyoterapistim. A.D’ye yaptığım masaj sonrasında bana 300 TL göndermişti. Bu verilen para dolayısıyla hakkımda tutuklama kararı verildi. Nitelikli dolandırıcılık suçlaması çok ağır bir suçlama. 7 ay boyunca çocuklarımın yüzüne bakamadım. Bu işi denetleyen veya imza atan değil, olayda ilişkisi olmayan kişiler yargılanıyor. Kendi çevrende bilinen ve sevilen bir insandım. Bu olay sebebiyle okulumdan mezun olamadım. Müşteri portföyümü kaybettim. Tutukluluğumun sona erdirilmesini istiyorum" şeklinde konuştu.

Suçlamaları kabul etmiyorum

Tutuklu sanık S.Ö. de suçlamayı kabul etmeyerek, "30 seneden beri muhasebe ile uğraştım ve emekli oldum. Ablama destek olmak için onun yanında çalıştım. Devlet teşvikleri olduğunu öğrenince ablama söyledim ve başvurumuzu yaptık. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Geçimi sağlamak üzere firma yendirmeleri yaptım

Tutuklu sanık N.B., "Teşvikten haberdar olmam ile firma yönlendirme işlemleri yaptım. Türkiye şartlarında memur olmak kolay değil, geçimi sağlamak üzere verilen teşvikle firma yendirmeleri yaptım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı verdiği teşviki denetleyemedi

Danışmanlık şirket sahibi olduğunu söyleyen tutuklu sanık S.Ö., "2023 yılında MESEM teşvikiyle tanıştık. Çevremizdeki firmaların teşvikten yararlanmalarını istedik. Firmalar ile görüşmeler yaptık. Teşviklerden bahsettik. Firmalar kendi elemanlarının evraklarını hazırladı biz sadece bu evrakları gerekli yere teslim ettik. Milli Eğitim Bakanlığı verdiği teşviki denetleyemedi. Bu işte bu yanlışlık varsa sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Teşviki bakanlık daha sonra değiştirdi, neden çünkü denetleyemedi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Firmaların yüzde 80’i, 90’ı kamu zararını giderdi" diye konuştu.

Bakanlığa defalarca giderek süreçte işletmeler ile bakanlık arasında uyumsuzluk olduğunu anlattım

Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açığa alınan ve tutuklanan okul müdürü R.Ş., "21 sene devlete hizmet eden bir eğitimci olarak 2 yıldır bu konu ile ilgili mağduriyet yaşıyorum. 16 Mayıs 2023’te milli eğitim müdürüne karşılaşan sorunları yazdım. Kursiyerlerin ya da firmalara giden kursiyerlerin bize iş bıraktıklarını anlattım. Bu yazıma il müdürlüğünden cevap gelmedi. Yapılan toplantıda il milli eğitim şube müdürümüz 2022 kasım ayının ortasında ’Cumhurbaşkanımızın yılbaşına kadar 1,5 milyon usta yetiştirme sözü var, bu süreçte boşta hiçbir okul kalmayacak’ dedi. Kontenjanı boş olan sadece benim okulum vardı. Teşvik sürecine baskıyla dahil edildik. Müfettişlere tüm evrakları şeffaflığıyla verdim. Bize gelen evraklar işletmelerden geldi. İşletmelerin bizlere doğru bilgi vermesi ile ilgili yükümlülükleri vardır. Benim o verileri ne arama, ne de bulma imkanım var. Önceliğim öğrencilerin güvenliğini sağlamaktır. Bakanlığa defalarca giderek süreçte işletmeler ile bakanlık arasında uyumsuzluk olduğunu anlattım. İlçe, il milli eğitimden sanık olarak burada kimse yok. Ben kendi kendimi mi afiş etmiş oldum? Benim gönderdiğim yazıdan sonra cevap gelmedi, sonra bakanlık genelgeyi düzenledi. Kaçma şüphem olsaydı idari soruşturma sürecinde kaçardım, tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu. Tutuklu sanık Ö.B. de, suçlamaları kabul etmeyerek, görevinin evrakları okula teslim etmek olduğunu, olayda dahli olmadığını söyledi. Tutuksuz sanıkların da dinlendiği duruşmada birçok sanık aldıkları teşviki faiziyle geri ödediklerini söyledi.

1 kişi tahliye edildi

Mahkeme heyeti, sanık fizyoterapist İ.H.B’nin tahliyesine, tutuksuz sanıkların adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma 22 Eylül'de devam edecek

Yargılamanın ikinci oturumu 22 Eylül’de devam edecek.