İZ GAZETE - İzmir Tabip Odası’nın 14 Mart Tıp Bayramı Haftası kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikler, İzmir Tabip Odası’nda gerçekleşen kokteyl ile başladı. Kokteylin ardından konuşan Latife Tekin, “Efendimiz acemilik, ben acemi bir yazar olarak kalmak istiyorum.” dedi.
Latife Tekin’i sahneye çağırmadan önce konuşan söyleşinin moderatörü Mustafa Sütlaş, “Benim gençliğimde öğrenciliğimde işte böyle bir takım büyük yazarları duvarların arkasında, bazılarını şatolarının içinde diye bilirdik. Onlardan biri değil. Bu toplumun Latife en yoksullarıyla birlikte olmayı kendisine bir çizgi olarak benimseyen insanlardan biri.” şeklinde konuştu.
Sütlaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“21. Yüzyılın kendisini ifade etmesi bakımından bir farklı, çok özel, çok önemli bir yapıt ile 2019’a girdik. Biraz onun bağlamında toplantının başlığını birlikte bulduk. Latife’ni yazmaya başladığı 80li yıllardan bugüne kadar hem edebi hem de ebedi bir değişimi, çünkü toplumlar, insanlar hep değişiyoruz.”
‘DOKTORLARIN YÜZ YÜZE KALDIĞI HER ŞEYİ BİLMEK İSTERDİM’
Çok doktor arkadaşı olduğunu ve Tabipler Odasıyla Gümüşlük Akademisi’nin bir akrabalığının söz konuş olduğunu ifade eden Tekin, “Tabipler Odası’nda ilk doktorlar Gümüşlük Akademisi’ne geldiğinde onlarla dil konusunda konuşmuştuk. Düşünmüştüm doktorlara ne anlatabiliriz ki biz edebiyatçılar olarak çünkü doğrudan insanla ilgileniyorlar. İnsan bedeniyle ama bütün insan problemiyle. Yani herhalde iki tane kıskandığım meslek grubu var. Hani doktor olmak ister miydim, istemezdim. Çok ağır başka bir disiplin çok başka bir iş ama onların yüzleştiği, yüz yüze kaldığı her şeyi bilmek isterdim. O yüzden onlara ne anlatabilirim diye düşünmüştüm ve dil anlatmıştım. Hoşlarına gitmişti Bir de avukatlar var, onlarında bütün dosyalarını okumak isterdim ama avukatta olmak istemezdim herhalde. Tabipler Odası’na çok teşekkür ediyorum. Burada arkadaşlarım, dostlarım var, hepinize çok teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
‘ACEMİ BİR YAZAR OLARAK KALMAK İSTİYORUM’
Tekin, kamusal varlık olmaktan sıyrılmak istediğinin altını çizerek “Birçok edebiyatçı saygıyla karşılanır ama beni yolda kucaklar öperlerdi. O sevgi hep büyüyerek devam etti, benden onlara, onlardan bana ama bir yanıyla da cidden korkutucu, o sevgiyi cevaplayamamak ama en ürkütücü olan; ün, başarı ve kamusal bir canlıya dönüşmek çünkü şöyle bir şey hissettim kitaplar nedeniyle çeşitli yerlere gidiyorum ama hemen gidip kavga çıkarmam lazım edepsizlik yapmam lazım bu kamusal yazar havasından sıyrılmam lazım çünkü benim için böyle bir tehlike var.” diye konuştu.
Kendi aslına dönmenin önemine atıfta bulunan Tekin, “Ustalaşmakta çok tehlikeli, hani Turgut Uyar’ın dediği gibi Efendimiz acemilik, ben acemi bir yazar olarak kalmak istiyorum.” dedi.
