Tugay Can’ın sunduğu Herkes Konuşacak programının konuğu olan tiyatrocu Kamer Yıldız Ok pandemi dönemiyle birlikte tiyatrocuların yaşadığı sorunlara değindi

Pandemi tüm dünyayı vuran bir olay olduğunu ve tiyatrocuların da bundan son derece etkilendiğini söyleyen Ok, “Birçok ülkede sanat icra edenlerin üretimleri durdurulma kararı aldığından itibaren destek gördüler. Bizler sadece seyirci bulduğumuz sürece ayakta kalabiliyoruz. Zamanla pandemi aslında mücadele edemeyeceğimiz noktaya dönüştü. Türkiye’de belediye bazında ufak da olsa destekler geldi. Yaşam koşulları tam anlamıyla sağlandı mı hayır. Dünyada böyle olduğunu düşünmüyorum” dedi.

‘TEKRAR BİR TASARIYA GİDİLMESİ GEREKİYOR’

Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerden tam anlamıyla destek alamadıklarını ifade eden Ok, “Belki şok, belki hazırlıksızlık. Çünkü hiçbirimiz neyin ne olduğunu bilemediğimiz bir döneme girdik. Her sektör sekteye uğradı. Asgari yaşam koşullarımızda zaten ne kazanırsak onu tüketmek zorunda olan bizler hiçbir şey kazanamayınca tüketim devam etti. Şu an Kültür Bakanlığı yeni bir destek paketi tasarlıyor. Bunlar sanatçıları ne kadar doyurabilecek ya da ne kadarımız bundan yararlanabilecek göreceğiz. Acilen yapılması gereken şey tekrar bir tasarıya gidilmesi gerekiyor. Çünkü pandeminin ne kadar süreceğini bilmiyoruz” diye konuştu.

‘TİYATRO SEYİRCİYE DİJİTAL OLARAK ULAŞAMAZ’

Sinema ve tiyatro arasındaki ilişkiye de değinen Ok, “Tiyatro maalesef seyircisiz mümkün değil. 38. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali dijital olarak yayınlandı. Oyunu izlediğimde yazanı ve yöneteni olarak şoktu benim için. Çünkü başka bir şey izliyorsun. Seyirciyle temas eden oyun kesinlikle değil. Evet, sinema başka bir şey. O yüzden tiyatro kesinlikle seyirciye dijital olarak ulaşamaz. Ama şu anki koşullarda bir çözüm mü çözüm. Ayakta durmak durumundayız” dedi.

Gettodakiler oyununu tam anlamıyla anlamayanların olduğunu dile getiren Ok, “Bir metni sadece okuyarak değerlendirmezsin. Tiyatro kolektif bir iş. Gettodakiler oyunundaki handikap şu olabilir; metin okunduğu zaman daha derinlikli. Daha okunmaya yönelik bir metin. Reji olarak sergilediğimizde estetik açıdan atmosfer oyununa dönüştürmek istedik. Seyirciye kendi anladığını hissettirmek istedik. İzlerken her şeyi anlamak zorunda değilsiniz dediğimde tam da buna çıkıyor. Tamamen hâkim olamazsın. İzlediğinde size hitap eden kısmı benim için yeterli” şeklinde konuştu.

‘HER ŞEY KOLEKTİF BİR YAPIYLA BÜTÜNLEŞTİ’

Gettodakiler oyununa hazırlanma süresini ve nasıl çalışma yapıldığını da anlatan Ok, “Oyun benim dünya üzerindeki gettoları 1 yıllık araştırmamla başladı. Getto kavramı her seferinde, okuduğum her metinde toplama kamplarına bağlandı. Metnin yazımı 2 buçuk 3 ay kadar sürdü. Koreograf arkadaşımız Utku Demirkaya ile uzun yıllardır çalışıyoruz. Metni ilk ona gönderdiğimde onun da aklında canlanan tamamen içsel bir şeydi. Müzisyen arkadaşlarımız Atahan ve Adnan ile konuştuğumuzda da onların tasarladığı aykırı bir şeydi ve karşımıza rap çıktı. Her şey kolektif bir yapıyla bütünleşti. Bir tiyatro oyununda grotesk bir şey rap kullanmak olur muydu evet olurdu. O anlamda güzel bir şey oldu” diye konuştu.

Gettodakiler’in geçen sene 7 kez sahnelendiğini söyleyen Ok, “Son oyunumuz İstanbul Moda Sahnesi’nde oldu. Ne zaman izleyebiliriz? Sürekli bir tasarı var. Mesela Gettodakiler geçen sezon oyunu ama tamamen seyircisiyle buluşmuş değil. Ne zaman izleyebiliriz? Biz ocaktan itibaren perde açmayı düşünüyoruz. Yeni projeler için prova sürecine girmemiz gerekiyor. Bunun için de oyuncunun tam anlamıyla rahatlaması gerekiyor. Bu süreçte nasıl olacak onu da bilmiyoruz. Yeni projeler var” dedi.

‘DAYANIŞMA İÇİN KURULDU’

İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi’nin dayanışma için kurulduğunu sözlerine ekleyen Ok, “Pandemiden kaynaklı amacına tam ulaşamamış olabilir ama her zaman bir güçtür. Bağımsız tiyatrocular olarak hepimizin derdi ortak. Farklı olsak da dayanışmadan bu iş olmuyor. Pandeminin benim için en büyük etkisi Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi oldu ve bu Türkiye’yi kapsıyor. Pandeminin koşullarını üzerimizden attığımızda tam randımanlı olarak İzmir’de daha da fark getireceğimize inanıyorum.

Editör: Haber Merkezi