Taylan Mintaş’ın yönettiği, yapımcılığını ise Erol Mintaş’ın üstlendiği “Sessizliğin Kardeşleri”, 2 Mart’ta Kurmaca Film dağıtımıyla sinemalarda vizyona girmişti. Geçtiğimiz yıl ilk gösterimini yaptığı İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Belgesel dalında yarışan, Duhok Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü, Boston Türk Filmleri Festivali'nden de Özel Mansiyon kazanan film, yönetmenin yıllar sonra gittiği köyünde karşılaştığı kuzenleri Toso ve Çao’nun benzersiz hikâyesini konu alıyor. 

Kars’ın Susuz İlçesine bağlı küçük bir köyünde yaşayan Toso ve Çao, öfkeleriyle de sevgi gösterileriyle de birbirlerinden farklı iki kardeştir ama onları ortaklaştıran şey sadece, sağır ve dilsiz olmaları değildir; kendilerine özgü işaret dilleridir de. İki kardeşin, bazen insanların kusurlarıyla, bazen yetenekleriyle, bazen de dedelerden kalma lakaplarla yarattıkları bu Kürtçe işaret dili, tüm köy halkı tarafından da bilinmekte ve köyde Kürtçe ve Türkçe dışında 3. bir dil olarak kabul görmektedir. Seyirciyi zor hayat ve mevsim koşullarına rağmen direncini kaybetmeyen insanların hayatlarına konuk eden “Sessizliğin Kardeşleri”, iki kardeşin sessizliğin içinde yarattıkları benzersiz bir dilin yanı sıra, babalar ve oğulların, ve elbette köyün güçlü kadınlarının da hikâyesini anlatıyor.

Müziklerini “Annemin Şarkısı” filmiyle Antalya’dan “En İyi Müzik” dalında ödül kazanmış Başar Ünder’in yaptığı ve çekimleri dört yıl süren belgesel, bugün İzmir Karaca Sinemasın da gösterime giriyor. 17 Mart'ta filmin yönetmeni Taylan Mintaş'ın katılımıyla belgesel gösterimi sonrası yapılacak sohbet ile etkinlik devam edecek.

Editör: Haber Merkezi