DUYGU KAYA/ İZ GAZETE -  Muzaffer İzgü'yü anmak için Yunus Bekir Yurdakul’un yönetmenliğinde gerçekleşen söyleşiye başta fuarın onur konuğu Hidayet Karakuş olmak üzere, yazar Mavisel Yener, Muzaffer İzgü’nün oğlu Şahin İzgü ve Bilgi Yayınevinin editörü Biray Üstüner katıldı. Konuşmaya ilk öncelikle Mavisel Yener başladı.

‘ROMAN KARAKTERLERİNİN ELİNE BİR BALON VERİRDİ, HİÇ BALONU OLMADIĞI İÇİN’

Mavisel Yener söyleşiye şöyle başladı: “Biliyorsunuz, 26 Ağustos 2017 tarihinde sevgili Muzaffer İzgü’yü kırmızı balonlarla sonsuzluğa uğurlamıştık. Neden kırmızı balon diyorum? Hastanede yatarken ona kırmızı balonlarla gitmiştim ve bana ’Mavisel biliyor musun annem bana küçükken hiç balon almamıştı’ demişti. Bunu biliyordum o yüzden ona balonlarla gitmiştim. Bu cümlesinin altındaki gerçek onun neden güldürürken düşündürdüğünü söylüyor bize. Yoksulluk içinde geçen bir çocukluk, zor şartlar altında kurulan düşler… Çocukken çok istediği halde bir müzik aleti çalamamıştır örneğin, o yüzden onun romanında müzikle ilgilenen çocuklar görürsünüz. Ve hep roman karakterlerinin eline bir balon verir, hiç balonu olmadığı için.”

‘İSİMLERLE BİLE KAHKAHA ATTIRABİLEN BİR İNSANDI’

Yazar Yener, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“ Muzaffer İzgü bana çocukları mizahla beslemek demek ona düşündürmeyi, eleştirmeyi,hoş görmeyi öğretmektir kızım derdi. Muzaffer İzgü’nün üç kuşak okunmasının ve hala okunuyor olmasının ilk sebebi içten olan dilidir. O çocukları güldürmeyi hep çok seven bir adamdı. Kitapların isimlerine baktığımızda isimleriyle bile güldürürdü, isimlerle bile kahkaha attırabilen bir insandı.”

‘YERYÜZÜNDEKİ EN GÜZEL GÜÇ DÜŞTÜR VE AKILDIR’

Mavisel Yener, İzgü hakkında ayrıca “ Muzaffer İzgü bir gün çocuklara en inanılmaz gücün ne olduğunu sormuştu. Çocukların hepsi farklı farklı şeyler söylerlerdi ama cevapların sonunda çocuklara şu cevabı buldururdu, dünyanın en güzel gücü düştür ve akıldır." dedi.

Yener, konuşmasının sonunda ödül törenini düzenleyen Bilgi Yayınevini kutlayıp Muzaffer İzgü’yü saygı ve sevgiyle andığını dile getirdi.

“MUZAFFER İZGÜ YAZMASIN DA NE YAPSIN?”

Bir diğer konuşmacı fuar’ın onur konuğu Hidayet Karakuştu. Karakuş, Muzaffer İzgü ile bir anısını şöyle anlattı:
“Bir gün Muzaffer İzgü ve beni karakola almışlardı. İfademizi alırlarken komiser bile masum olduğumuzu anlamış olacak ki sert davranmayı bıraktı, kusura bakmayın dedi ama buraya o kadar çok ilginç insan geliyor ki… Mesela geçenlerde bir adam gelmişti, içtiği belli. Yıkacağım burayı falan diye bağırdı. Onu köşeye oturtturup çocuklara sordum, bu kimdir sorgulayın diye. Fark ettik ki adam cezaevinden kaçan bir mahkûmmuş… O kadar değişik bir durumda, Muzaffer İzgü yazmasın da ne yapsın?”

‘YOKSUL BİR ÇOCUKKEN KİTAPLARLA DOST OLMUŞ’

Bilgi Yayınevinin editörü Biray Üstüner, Muzaffer İzgü hakkında:
”Muzaffer İzgü kendisi henüz bir çocukken bir seçim yapmış. Yoksul bir çocukken kitaplarla dost olmuş, ne mutlu ki başarılı da olmuş. Muzaffer İzgü’nün sevgili karısını anmak da boynumuzun borcu, onun kendisine ne kadar destek olduğunu anlatırken Muzaffer ağabeyin gözlerindeki parıltıyı sizlerin de görmesini isterdim” dedi. Biray Üstüner konuşmasının sonunda Muzaffer İzgü’nün, torunlarına 1989' da yazdığı bir mektubu okudu.

'ONA GÖRE NİSAN AYI BAHARIN MÜJDECİSİ DEĞİL, İZMİR KİTAP FUARI'NIN BAŞLAMASIYDI'

Bir diğer konuşmacı Muzaffer İzgü’nün oğlu Şahin İzgü: “Babam bahar ayı geldiğinde ayrı bir mutlu olurdu. Ona göre nisan ayı baharın müjdecisi değil, İzmir Kitap Fuarının başlamasıydı. İmza günlerini defterine büyük harflerle yazardı. Yaşadığı kentte çocuklarıyla buluşmak ayrı bir mutluluktu. 24.Kitap Fuarında yine Muzaffer İzgü var. Sevenleri, okurları, Bilgi yayınevi, ailesi… O burada, bize hoş geldin diyor, gülümseyen yüzüyle” diye konuştu.

Söyleşinin sonunda Şahin İzgü ’2. Muzaffer İzgü Gülmece Öykü Ödül Töreni’nin' kazananı Afşar Çelik’e ödülünü takdim etti.

 

Editör: Haber Merkezi