NİL KAHRAMANOĞLU / İZ GAZETE - Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu’nun Türkiye’de yaşayan Türkiyeli ve Suriyeli kadınlar ve çocuklara yönelik başlattığı psiko-sosyal destek projesi yoğun ilgi görüyor. Göç Kuruluşu’nda psikolog olarak çalışan Selen Karaoğlu, “Biz bir mobil psiko-sosyal destek takımıyız. Sahada çalışıyoruz. Psiko-sosyal destek temelli aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Bu aktiviteleri hem Türkiyeli hem Suriyeli katılımcılarla birlikte gerçekleştiriyoruz. Çünkü proje sosyal uyum temelini hedefliyor. O yüzden bu aktivitelerde karışık gruplar halinde çalışıyoruz. Şu an burada yetişkin kadın gruplarının ürünleri sergileniyor. Çocuklarla da aktiviteler yapıyoruz” diyerek açılan sergi hakkında bilgi verdi.
FARKLI ETKİNLİKLER VAR
Sergide sunulan ürünler ve kurslara da değinen Karaoğlu, “Amigurumi gruplarımız var. 10’ar kişiden oluşuyor. Yaklaşık 10 hafta boyunca katılımcılar bir eğitmen eşliğinde amigurumi öğreniyorlar. Amigurumi, tığla ipin işlenmesiyle oluşan oyuncak. Farklı desenlerle yapılıyor. Birçok tekniği var. Katılımcılar yapmak istedikleri oyuncağı seçiyor. Daha sonra pamukla doldurup ortaya bir oyuncak çıkarıyorlar. Bu yaklaşık 10 hafta sürüyor. Katılımcıların hızına bağlı olarak uzayabiliyor. Ebru kursunda da 6 hafta çalıştık. Ebru eğitmeni eşliğinde 6 hafta boyunca tüm teknikleri öğrendiler. Katılımcılar bu sürede kendi ebrularını yapabilecek düzeye geldiler. Minimum 8, maksimum 12 kişilik gruplar halinde eğitim alıyorlar” diye konuştu.
‘BİR YILLIK ÇALIŞMA’
Proje kapsamında hangi bölgelerde çalıştıklarına dair konuşan Karaoğlu, “Bu sergiyi oluşturan katılımcılar Bornova bölgesinde yaşayan mülteciler. Şu anki projemiz Bornova ve Torbalı’da devam ediyor. İlerleyen zamanlarda Karabağlar’a gideceğiz. Şu an aktif olarak Bornova’nın mahallelerinde çalışıyoruz. Torbalı’da da çadır alanlarında çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler Uluslar arası Göç Kuruluşu olarak Kasım 2018’den beri sahada aktif olarak çalışıyoruz. Bu sergi da kısa süreli başlayıp biten gruplar sonucunda oluşturuldu. Yani totalde baktığımızda bir yıllık bir çalışmanın ürünü” dedi.
Ürünlerin kadınların uzun süren emekleriyle ortaya çıktığını ifade eden Karaoğlu, “Şu an her katılımcıda birer ürün var. Çünkü bir defa yapıldı bu aktivite. Katılımcılar yaptıkları ürünleri daha çok hediye etmek istediler. İlk defa yaptıkları için kıyamadılar. Ama aralarında bu işi devam ettirmek isteyen ve satmak isteyen katılımcılarımız da var. Mesela sergi açılana kadar bir katılımcımız 4 tane ürün yapmış ve hepsini burada sergiliyor. Sadece hobi olarak bu kursa katılan da var” şeklinde konuştu.
‘DEVAM ETMEK İSTİYORUM’
7 yıldır Türkiye’de yaşayan Fediye Deriçber kursla tanışmasını şu şekilde anlattı: “Göç örgütünde çalışan Jasmine Ali Obaid ile aynı mahallede oturuyoruz. Katılımcılarla ilişkileri kendisi kuruyor. Bana da amigurumi eğitimi verileceğini haber verdi. Arkadaşımla beraber katıldık. Fulya Bozoğlu hocamız sağ olsun bize her türlü desteği verdi, öğretti. 10 hafta boyunca ders aldık ve hiç zorlanmadık. Adım adım öğrendik. Bundan sonra da devam etmek istiyorum. Maddi bir gelir elde etmek istiyorum. Evde birkaç tane yaptım ve tanıdıklarıma hediye ettim. Bundan sonra da amigurumi yapmaya devam edeceğim” dedi.
‘SOSYALLEŞİYORUZ’
Kursa katılan ve çok keyif aldığını söyleyen Emine Kadir ise 5 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Kadir, “Ben de Jasmine Hanım vesilesiyle bu kursa katıldım. Derslere katıldıkça stres atmaya başladım. Çok keyifliydi. Oyuncağımı bitirdikçe eşime, aileme göstermek için sabırsızlanıyordum. Keşke tekrarı olsa da devam etsek. Buradaki hocalarımızla olmak, onlarla sohbet etmek bize çok iyi geliyor” diyerek en önemli noktanın yapılan kursun kendileri için sosyalleşme imkânı sunması olduğunu dile getirdi.
