DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- 14 Şubat Dünya Öykü Günü İzmir’de çeşitli etkinliklerle kutlanırken Biz Kitap Yayınevi de öykü günü için, ‘İzmir Öyküleri Üzerine İzmirli Öykücülerle Söyleşi’ etkinliğini düzenledi.

Abacıoğlu Han’da gerçekleştirilen etkiliğe Pasoport’tan Kordon’a yazarlarından Ferda İzbudak Akıncı, Hülya Soyşekerci, Gamze Atal ve Murat Şahin katıldı. 14 Şubat Cuma günü gerçekleştirilen söyleşiyi dinleyenler arasında ayrıca CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da yer aldı.

Murat Şahin söyleşinin açılış konuşmasını yaparak, 20 kişinin 20 öykü verdiği Pasaport’tan Kordon’a isimli kitabın çıkış ve hazırlanış sürecini anlattı. ‘Bir İzmir öyküleri yapalım’ düşüncesiyle yola çıktıklarını ifade eden Şahin, Alsancak ve Kordon’un çoğu vatandaşta yer ettiğini, bu sebeple de kitapta bu yerleri seçtiğini anlattı. Şahin, konuşmasını kitapta yer alan önsözünü okuyarak bitirdi.

‘İZMİR’İN ÖZGÜRLÜKÇÜ DURUŞU YAZARLAR İÇİN ESİN KAYNAĞI’

Şahin’den sonra konuşan Hülya Soyşekerci, İzmir’in aşk ve sevgi kenti olduğunu ifade ederek, “İzmir birçok yazarın esin kaynağı olmuş çok özel bir şehir. Ve bu özgürlükçü duruşu da yazarlara esin kaynağı oluyor. İz Gazete'nin 14 Şubat Dünya Öykü Günü için çıkardığı öykü ekinde İzmir'in öykücü ve romancılarını da anlattım” dedi.

‘KENTLERLE YAZARLAR ARASINDA DİYALEKTİK BAĞ VAR’

Kentlerle yazarlar arasında diyalektik bir bağ var olduğunu vurgulayan Soyşekerci, “Paris ve Londra olmasa Charles Dickens olamazdı mesela. Çünkü kent yazarın, öykücünün yüreğinde çoğalır ve güzelliklere dönüşür. Asıl olarak kitap eleştirisi ile uğraşırım hep, kurmacaya çok yönelmezdim. Murat da Kordon öykülerini önerdiğinde bir öyküyle bu kitaba katkıda bulunmaya çalıştım" dedi.

‘İZMİR ÖYKÜSÜ ÇOK OLAN BİR ŞEHİR’

Soyşekerci’nin ardından Pasaport’tan Kordon’a isimli kitabın diğer yazarı Ferda İzbudak Akıncı konuştu, Akıncı, “İzmir öyküsü çok olan, çok öykü üreten bir şehir. Bunun iki nedeni var, birincisi göçmen bir şehir, yani herkes hikayesini alıp gelmiş buraya. Diğer yandan İzmir bir üniversite şehri, iki tane köklü üniversitesi var. Ve ben de bir öğrenci hikayesi koydum kitaba. Pasaport kordon” ifadelerini kullandıktan sonra öyküsünün ilk sayfasını okuyarak konuşmasını bitirdi.

Söyleşinin kapanış konuşmasını Gamze Atal yaparken, “Ben edebiyat metinlerinin insan zihnindeki etkisini küçükken keşfetmeye başladım. Ve ilk kez o zamanlar kelimelerinin gücünü fark ettim. Kelimeler büyülü ve aslında birer büyücü. Uçan bir kuşun gördüğünüzde o kuşun nasıl uçtuğunu kesfedemezsiniz.  Eğer keșfederseniz, o büyü bozulur” dedi.

‘EDEBİYAT BİRİNİ SEVMENİZİ SAĞLAYABİLİR’

Atal, “Öyle bir toplum haline geldik ki kendimizden başkasını görmüyoruz. Ötekini görmüyoruz. İşte edebiyat burada devreye giriyor. Edebiyat duvarları yıkmamızı sağlamasa da ötekini görmemizi, hatta sevmemizi sağlayabilir. Bu kitapta ben de, vatansız kalmış, kimliksiz kalmış Pasaport’tan Kordon’a kağıt toplayarak ayakta durmaya çalışan bir kadının hikayesini anlatıyorum. Biz vatansız kalmanın nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ve lütfen bilmeyelim” dedi.

Editör: Haber Merkezi