İZ GAZETE- 'Vedat Araz ile Kent ve Sanat' programının konuğu oyuncu ve eğitmen Hülya Savaş ile sanatçı Öznur Korkmaz, soruları cevapladı.

Hülya Savaş, 35 yıllık sanat yaşamından bahsederek, "Hacettepe' konservatuvar bölümünü bitirdikten sonra İzmir'e geldim. Çünkü burası benim memleketim, burada var olmak istedim. İzmir'den uzak kalamıyorum. Oyunculuk kariyerime de devam ediyorum arada eğitimcilik de yaptım. Bilgi paylaşımı yapmak keyif verici. Onun dışında kariyerimde 5 ödül aldım" dedi.

'HAYATIMIN BÜYÜK BİR KISMI MÜZİK' 

Öznur Korkmaz ise hayatını şöyle özetledi:

"Ben İzmir Büyükșehir Belediyesi Bandosundayım. Hem konserler yapıyor bağlama çalışıyor hem debando konserleri veriyor aynı zamanda flüt de çalıyorum. İzmir Büyükșehir'e bağlı olduğum için kültür sanat alanında çalışanların temsilcisi seçildim, sendika baş temsilcisi oldum. İletişimi severim, sorunlar ve sıkıntılar neyse hep koşturmaya çalıştım. Onun dışında hayatımın büyük bir kısmı müzik"

'İNSAN OLMAYI BAŞARIRSAK GERİSİ KENDİLİĞİNDEN GELECEK' 

Geçmişte müdürlük yapmış olan Savaş, kadın sanatçı olmaktan çok kadın idareci olmanın zor olduğunu belirterek, "Erkekler kadınlardan talimat almayı sevmiyorlar. Sizin yaptığınızı erkek müdür yaptığında sorun olmuyor ama sizin için problem. Bunu çok entelektüel, aydın olduğunu düşündüğüm insanlar bile yapıyor. Kadını kadın bile vurabiliyor. Kadın ve erkeğin birbirini tamamlaması gerekirken birbirini aşağıya çekmesi, dışlaması bizi hiçbir yere götürmüyor. Kadın ve erkek olarak insan olmayı başarırsak gerisi kendiliğinden gelecek " dedi. 

Pandemi sürecindeki zorluklarından bahseden Korkmaz, "Ben yine çalıştığım için şanslı olan kısımdaydım ama çalışamayan ve ekmeğini buradan sağlayan bütün arkadaşlarım ailesinin yanına gitti. İntihar edenler oldu. Bu süreç ne zaman bitecek bilmiyorum ama çok kötü bir durum" dedi. 

'KALİTELİ BİR STÜDYO HAZIRLANIP SIRA SIRA SANATÇILARA VERİLMELİ' 

"Avrupa'da, batıda sanatçıya sahip çıkılıyor" diyen Savaş, "Bu süreçte belediye ve devletin bu konuda bir şeyler yapması lazım. Virüs dönemi uzun sürerse-ki öyle görünüyor, kaliteli bir stüdyo hazırlanıp, sıra sıra her sanatçıya verilmeli" ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda diksiyon eğitimi de veren Savaş, "Diline saygısı olmayanın kendisine de saygısı olmaz derler. Her ulusun temsil dili vardır. Onun dışında ağız ve șiveleri de vardır ama temsil etmek söz konusuysa İstanbul ağzını baz alıyoruz. Eğer medyada işin varsa en iyisini temsil etmen gerekir. Etkili konuşan, vurgusunu gerektiğinde yapan insanı mi dinlersiniz yoksa dümdüz konuşan birini mi? Kişisel gelişiminiz adına da çok önemli" dedi.

'TELEVİZYONDA OYUNCULUKTAN ÖNCE GÖRSELLİK SATILIYOR'

'Televizyon daha çok görselliğe önem veriyor artık, oyunculuktan önce görüntüyü satıyorlar' ifadelerini kullanan Savaş, "İnsanlar tek tipleșiyor, oysaki kendi kimliğinle daha güzelsin. Böyle gidiyor, çok da mutlu değilim bundan. Amerika veya diğer yerlerde de güzel olanı alabiliyorlar böyle ama bizdeki kadar kolay değil, eğitimi veriliyor öyle piyasaya sürülüyor" dedi. 

'İŞTEN PARA KAZANMADAN İŞE PARA YATIRAMAZSIN' 

Öznur Korkmaz sanat planları hakkında konuşarak, "Albüm hayallerim var elbette ama bu işten para kazanmadan bu işe para da yatıramıyoruz. Bu bir döngü. Benim albüm yapmam için iyi bir param olması gerekiyor, bunu da konserlere çıkmadan yapamam. Bir de ne kadar önem verilecek o da var. O yüzden tekli işlere gireceğim" dedi.

'BİR DOKUNUN BİN AH İŞİTİN' 

Savaş, pandemi döneminde özel tiyatroların haline değinerek, "Bir dokunun bin ah işitin. Ekonomik açıdan baktıklarında gerçekten zor durumdalar. Vergisi, masrafı var. Bu sene bari vergi borcundan muaf tutulması gerekir. Kimi salonunu kapattı kimi memleketine gitti. Çok ciddi sorunlar var ve acil çözüm bulunmalı" dedi.

Editör: Haber Merkezi