Kazdağları’nın yüzde 79’u maden ruhsatıyla kaplıyken Koza Altın İşletmesi tarafından Çanakkale’de Atikhisar Barajı’nın koruma alanında altın-gümüş madeni açmak istemesi yurttaşlar tarafından tepkiyle karşılandı. Kazdağları Ekoloji Platformu, Koza Altın İşletmesi A.Ş.’ye önce kayyım atandığını, ardından şirketin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanı olduğu Türkiye Varlık Fonu’na devredildiğini ve art arda “ÇED gerekli değildir” kararları verildiğini hatırlatarak yurttaşları toprağına, havasına ve suyuna sahip çıkmaya çağırdı.

Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’na 1,4 km mesafede altın-gümüş madeni açılmak istenmesine karşı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde açıklama yaptı.

Platformun açıklamasında, altın-gümüş madeni projesinin, Çanakkale il merkezine 17 km, Terziler köyüne 1,3 km, Serçiler köyüne 2,6 km, Atikhisar Barajı’na ise yalnızca 1,4 km mesafede olduğu belirtildi. Aynı proje için 2017’de verilen ÇED Olumlu Kararı’na karşı 2020 yılında dava açıldığı, mahkeme sürecinin sonunda kararın iptal edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada Koza Altın İşletmesi'nin, iptal edilen projeye rağmen farklı bir çalışma alanı belirleyerek yeniden ÇED süreci başlattığını duyuruldu. 2022 yılında başlatılan üçüncü başvuru kapsamında önce Halkın Katılım Toplantısı yapıldığı ve bugün (16 Nisan) tarihinde yeniden İDK toplantısı düzenlendiği bilgisi paylaşıldı:

“Şirket ısrarlarına devam etmiş, aynı ruhsat alanında, farklı bir maden çalışma alanı belirleyerek, dava dosyasında belirtilen eksikleri de düzenleyerek, üçüncü bir dosya hazırlamış ve 18.02.2022 tarihinde yeni bir ÇED süreci başlatmıştır. 30/03/2022 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı yapılmış, 19.09.2023 tarihinde birinci İDK toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bakanlık, yapılan itirazları gözeterek, şirkete ÇED Raporu revizyonu için ek süre vermiştir. Şirket eksiklerini tamamlayan revize ÇED raporunu Bakanlığa sunmuştur ve bugün, 16.04.2025 tarihinde yeniden İDK toplantısı gerçekleştirilecektir.”

Koza Altın, Türk Altın İşletmeleri adıyla Varlık Fonu’na bağlandı

Koza Altın İşletmesi AŞ’ye önce kayyım atandığını, ardından şirketin Türkiye Varlık Fonu’na devretti. Şirketin yeni adının Türk Altın İşletmeleri olduğu ve doğrudan merkezi yönetime bağlandığı da açıklamada yer aldı. Koza’nın Türkiye genelinde birçok şehirde altın madeni işletmeciliği yaptığı ve son olarak Balıkesir Karesi’deki Turplar Altın Madeni için “ÇED gerekli değildir” kararı alındığı hatırlatıldı.

Şirketin ülkenin pek çok yerinde; Bergama’da, İzmir Dikili’de (Çukuralan), İzmir Çoraklıtepe’de, Eskişehir’de (Kaymaz), Gümüşhane’de (Mastra), Kayseri’de (Himmetdede) altın madeni ocakları var. Platformun açıklamasında “Daha bir hafta önce, Balıkesir’in Karesi İlçesi’nde Turplar Altın Madeni Projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ilan edildi. Ayrıca pek çok arama ve işletme ruhsatı var.” denildi.

Tarımda yeni tehlike: Zabrus… Küresel iklim değişikliğiyle etkisi her geçen gün artıyor Tarımda yeni tehlike: Zabrus… Küresel iklim değişikliğiyle etkisi her geçen gün artıyor

“Kamulaştırma kararları ile cebren el kondu”

Kazdağları Ekoloji Platformu, altın madenciliğinin orman ekosistemlerine, su kaynaklarına ve tarım alanlarına büyük zarar verdiğini belirtti. Açıklamada, yüz binlerce ağacın kesildiği, derelerin ve su kaynaklarının projelere tahsis edildiği, köylülerin meralarına el konulduğu ifade edildi:

“Altın madenciliğinin yol açtığı ekolojik yıkımları Çanakkale halkı çok iyi biliyor. TÜMAD’ın, Alamos’un, Cengiz’in yüzbinlerce ağacımızı gözümüzün önünde katletmesi sonucunda orman ekosistemlerimiz yok edildi. Lapseki’de cehennem çukurları açıldı. Çan’ın Kocabaş Çayı Cengiz’e tahsis edildi. Hacıbekirler Göletleri Cengiz’in emrine tahsis edilmek üzere projelendirildi. Su toplama alanları, köylülerin içme suyu kaynakları yok edildi. Su toplayan dereler proje alanları içerisinde kaldı. Köylülerimizin geçim kaynağı olan tarlalarına kamulaştırma kararları ile cebren el konuldu. Meralar, valilik kararları ile şirketlere verildi.”

“Alamos’u nasıl kovduysak, Koza’yı da aynı şekilde kovacağız”

Açıklamada, Kazdağları’nın yüzde 79’unun maden ruhsatları ile kaplı olduğu ve bölgede devam eden birçok maden projesine karşı halkın büyük mücadele verdiği vurgulandı. Platform, daha önce Alamosgold’un Atikhisar çevresindeki faaliyetlerinin engellendiğini, aynı mücadelenin Koza için de sürdürüleceğini ifade etti:

“Daha Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni ve TÜMAD’IN Lapseki Altın Madeni’ne karşı verdiğimiz yoğun mücadele devam ederken, Koza’nın yeniden ortaya çıkması Çanakkale Halkımızın sabır sınırlarını zorlamaktadır. 2019’da Atikhisar Barajı’nın hemen yakınında Altın Madeni açmak isteyen Alamosgold’a karşı Çanakkaleliler ve tüm ülke olarak verdiğimiz mücadele hafızalarımızda taptaze duruyor. Alamos’u nasıl kovduysak, Koza’yı da aynı şekilde kovacağız.”

Platform, tüm Çanakkalelileri ve çevre illerdeki yurttaşları toprağına, havasına ve suyuna sahip çıkmaya çağırdı. Açıklamanın sonunda, “Altın madencilerini dağlarımızdan, ovalarımızdan çıkaracağız. Ankaralıları da mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz.” denildi.

Kaynak: ANKA