Elif Şafak’ın eserinde, kitabından intihal yaptığı iddiasıyla 19 Kasım 2021 tarihinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca hukuki süreç başlatan Mine Kırıkkanat, istinaf tarafından haklı bulundu. Sözcü’nün haberine göre, mahkeme kararında Şafak’ın esinlenmenin ötesine geçerek Kırıkkanat’ın romanından yararlandığı, olay örgüsü, karakterler ve kurgu benzerliklerinin bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu belirtildi. Elif Şafak ve yayıncısı Doğan Kitap’ın istinaf başvuruları reddedilirken, mahkeme Kırıkkanat’ın maddi ve manevi tazminat hakkı bulunduğuna hükmetti.
“İNTİHAL RESMEN TESPİT EDİLDİ”
Konu hakkında paylaşımda bulunan Kırıkkanat, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “İstinaf Mahkemesi bugün, Sinek Sarayı romanımdan Elif Şafak’ın Bit Palas romanına yaptığı intihalin ‘esinlemenin ötesinde’ olduğunu, olay örgüsü, karakterler ve kurgu benzerliklerinin bilirkişi raporuyla sabit bulunduğuna karar verdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2024/489 Esas ve 2025/1393 Kararıyla, romanımdan yapılan intihalin FSEK kapsamındaki haklarıma açık bir tecavüz oluşturduğunu vurguladı ve maddi–manevi tazminata hükmedilmesini yerinde bularak davalıların istinaf taleplerini reddetti. Emeğin, fikrî mülkiyetin ve telif hakkının korunmasına katkı sağlayan bu karar nedeniyle mutluyum. Bu sonucu, haklarını savunan tüm yazarlar adına da önemli görüyorum. Yıllar önce kaleme aldığım Sinek Sarayı’nın gölgesini taşıyan satırların artık resmen intihal olarak tespit edildiği bugün ilan edilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKEDE EDEBİYAT ÜRETİLEMEZ”
İntihal suçlamasını reddederek Yargıtay’a başvurulacağını belirten Doğan Kitap tarafından yapılan açıklamada ise “Doğan Kitap yayınevi olarak yirmi seneden uzun bir zamandır, Türk ve dünya edebiyatının en güçlü kalemlerinden Elif Şafak’ın kitaplarını basmaktan gurur duyuyoruz. Yazarımız aleyhine 16. Hukuk Dairesi tarafından alınan yüzde 5’lik intihal kararını asla kabul etmiyor ve hukuk mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Yazarımız abes ve sürreal bir şekilde, yüzde 5 ortak kelime ve tema kullanmakla suçlanmaktadır. Bu komik ve asılsız suçlama sadece yazarımızı değil, tüm edebiyat ve sanat camiasını hedef almaktadır. Sanat ve edebiyat eserlerine bu şekilde yaklaşılırsa bu ülkede artık edebiyat üretilemez” denildi.



