Sağlık Bakanlığı’nın resmi sitesinde yer alan bilgiye göre, Dünya Sağlık Örgütü, dünyada her yıl 290 bin ila 650 bin arasında grip ilişkili ölüm görüldüğünü rapor ediyor. Hastalık özellikle gebelerde, 5 yaş altı çocuklarda, 65 yaş ve üzeri kişilerde, kronik hastalığı (kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, metabolik veya hematolojik) olanlarda ve immün yetmezliği olanlarda ağır seyrediyor. Tam da bu noktada devreye grip aşıları giriyor. Yılın bu zamanlarında eczanelerde ‘Grip aşısı geldi, grip aşısı bulunur’ tabelaları dikkat çekiyor. Her yıl düzenli aşı yaptıran olduğu gibi, grip aşısı olmaya çekinen, kafasında soru işaretleri bulunanlar da var.
Solunum yolu hastalıklarına dikkat
Grip aşısıyla ilgili merak edilenleri İz Gazete’ye anlatan İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Fahri Yüce Ayhan, sonbaharda solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşandığını kaydetti. Ayhan, “Sonbahar aylarının başlamasıyla solunum yolu enfeksiyonlarında artış olması beklenen bir durumdur. Son haftalarda üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış gözlemlenmektedir. Mevsimsel koronavirüslerin, influenza benzeri virüslerin (parainfluenza virüs), soğuk algınlığı virüslerinin (Rhinovirus) de sık görülen etkenler arasında yer alması olağandır. Özellikle son haftalarda COVID-19 etkeni SARS-COV-2’nin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış gözlemlenmektedir. İnfluenza virüs enfeksiyonların/grip hastalığının ise daha çok kış aylarında (Ocak-Şubat 2026) artacağı öngörülmelidir” bilgisini verdi.
Kimler grip aşısı olmalı?
İleri yaşlıların ve kronik rahatsızlığı olanların mutlaka maske kullanması ve aşı yaptırması gerektiğinin altını çizen Ayhan, “Sağlıklı bireylerde SARS-CoV-2 enfeksiyonlarının ve diğer mevsimsel soğuk algınlığı etkenlerinin oluşturduğu klinik tabloların birbirine çok benzediği bilinmelidir. Ancak özellikle SARS-CoV-2’nin toplumda yayılmaya başlaması risk grubunda yer alan bireyler için tehdit oluşturmaktadır. İleri yaşlı bireyler ile KOAH, astım gibi kronik solunum sistemi hastalığı bulun kişiler bu enfeksiyonlara karşı daha hassas olmaktadır. Ayrıca kısaca RSV olarak bilinen Solunum Sinsityal Virüsü’nün enfeksiyonlarının yaygınlaşması ve özellikle küçük çocuklarda ve ileri yaşlı bireylerde ağır alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olması da beklenen bir durumdur. Mevsimsel enfeksiyonların toplumda yaygınlaşması ile bir kişide birden fazla etkenin aynı anda enfeksiyon oluşturabileceği bilinmelidir. Solunum yolu enfeksiyonu bulgusu bulunan bireylerin toplumu korumak açısından maske kullanması, risk grubundaki bireylerin kendilerini korumak için maske kullanması ve aşılanması önerilir. İnfluenza virüs enfeksiyonları açısında duyarlı ve risk grubunda olanların Eylül-Ekim aylarında grip aşısı yaptırması uygun olacaktır. RSV aşısı ABD’de ulusal sağlık otoritelerinden onay almış ve uygulanmaya başlanmıştır. Ancak henüz Türkiye’de RSV aşısı bulunmamaktadır. Bu konunun da Sağlık Bakanlığı gündemine alınması uygun olacaktır” diye konuştu.
Yeni bir COVID-19 pandemisi beklenmiyor
Yeni bir pandemi başlama olasılığının düşük olduğunu belirten Ayhan, “Yeni bir COVID-19 pandemisi gelişmesi zayıf bir olasılıktır. Toplumun geniş kesiminde aşılama ya da enfeksiyonu geçirme yoluyla virüse karşı bağışıklık söz konusu. Bağışıklık enfeksiyonun tekrar geçirilmesini önlemese de enfeksiyonun öldürücü etkilerini büyük ölçüde azaltmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın SARS-CoV-2’nin yeni varyantlarının ortaya çıkıp çıkmadığını kontrol etmek gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Özellikle kentlerin atık sularında yapılacak varyant analizleri bu açıdan erken uyarı sistemi oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yeterli aşı var mı?
İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ise pandemi dönemindeki gibi grip aşılarına yoğun bir talep olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Bu sene aşıyla ilgili o kadar sıkıntı yok. Çünkü pandemi sonrası bir panik vardı ve herkes aşı vurdurmaya çalışıyordu. İhtiyacı olan, olmayan herkes aşıya ulaşmaya çalışıyordu. Biz o dönemlerde de uyarılarımızı yaptık, sadece 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar, yani risk grubunda olanlar aşı vurulmalı dedik. Çünkü aşı dediğiniz zaman Türkiye’ye 3 ila 5 milyon arası aşı geliyor. Dolayısıyla 85 milyonun tamamının aşı vurulması zaten mümkün değil. O kadar büyük bir üretim yok. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı ve SGK bir hedef kitle belirlemiş. 65 yaşını geçmişseniz, kronik hastalıkla ilgili bir heyet raporunuz varsa ücretsiz olarak aile hekiminize yazdırıp aşınızı eczaneden alabilirsiniz. Sonuç olarak bu sonbaharda pandemi dönemindeki gibi bir talep yok. Kovid salgınından sonra insanlar 20 yaşındaki çocuklarını grip aşısı yaptırmaya getiriyordu. Bu sene böyle bir durum olmadığı için grip aşıları yetecek. Grip aşısında doğru adres 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar. Bunu da tekrar hatırlatmış olalım.”