Dün Malatya'yı ziyaret eden cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün ise Kahramanmaraş'ta depremzedeleri dinleyerek açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

* “Kahramanmaraş'ta sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, ticaret ve sanayi odası, esnaf odası, ziraat odası yetkilileri ile görüştük. Pek çok sorun aktardılar bize. Düşündüklerimizi, sorunun nasıl aşılacağı konusunda düşüncelerimizi kendileri ile paylaştık. Kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli programların mutlaka yapılması ve kamuoyuyla paylaşılması lazım. Kısa vadede esnafın, sanayicinin, tüccarın, evi, dükkanı yıkılan insanın faiz borçlarının mutlaka silinmesi lazım. Bunu kendilerine aktardık. Kredi borçlarını ise onların kaldırabilecekleri bir zaman dilimine göre ayarlanması ve taksitlendirilmesi lazım.

* Ciddi sorun yaşayan sanayi kuruluşları var. Bu sanayi kuruluşlarının yeniden ayağa kaldırılması lazım. Bu konuda da kredi destekleri ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçların da mutlaka sağlanması gerekiyor. Bankaların bu konuda iktidarla oturup konuşarak bu sorunu aşması için ya proje üretmeleri gerekiyor ya da siyasal iktidarın belli konuda bankalara güvence vermesi gerekir. Bu sorunu bu şekliyle aşabilirler.

* En önemli sorunlardan birisi de nitelikli eleman sorunu. Çok sayıda insan Malatya'yı, Hatay'ı terk ettiği gibi Kahramanmaraş'ı da terk etmiş durumda. Bunlar büyük ölçüde Kahramanmaraş'ın dışında. Çocuklarını da bunlar okula verdi ve nitelikli personel, usta, mühendis gibi olmadığı için fabrikalar verimli çalışamıyor, bazı fabrikalar hiç çalışamıyor. Dolayısıyla nitelikli personelin fabrikaya, iş başına dönmesi ve çalışması için de belli teşviklerin getirilmesi gerektiği ifade edildi. Bir sanayici ‘bir maaşı biz verelim, en azından belli bir süre içinde bir maaş da devlet versin' diye ifade etti. Bu yapılabilirse insanlar gelip iş başı yapabilir, biz onlara konteyner imkanı sağlayabiliriz, burada çalışabilirler diye ifade ettil Ben de bunu dillendireceğimi, kamuoyuna yansıtacağımı ifade ettim.

* Buradan bütün vatandaşlarıma şunu söylemek isterim; hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bunların tamamını ama tamamını, var olan sorunların tamamını sırtlanacağız. Millet İttifakı olarak sırtlanacağız. Bütün sorunları çözeceğiz. Bütün vatandaşlarım emin olsunlar. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye güçlü ve yeterli kaynakları olan bir ülkedir. Eğer iyi bir yönetim, halkına hesap veren, saydam bir yönetim olduğu takdirde pek çok kuruluştan yardım da alabiliriz, pek çok kuruluştan düşündüğümüzden çok daha uygun koşullarda kredi de alabiliriz. Türkiye bu sorunu aşar.

* Bir binanın, bir iş yerinin yapımında sadece bir kişinin sorumluluğu yoktur. O binanın, o iş yerinin yapımından eve taşınıncaya kadar olan süreçte, onlarca kişinin imzası vardır. Ve onlarca kişinin her birisinin de ayrı ayrı sorumluluğu vardır. Sorumlular hakkında da davaların açılması lazım. Yani… Bu kadar insanın ölümünden sorumlu olanların, imza atanların ellerini, kollarını sallayarak kentlerin sokaklarında gezmesini asla kabul etmiyorum. Yeri geldiğinde onların da hesap vermesi lazım. Yazıktır; günahtır.

* Bu kadar insanın kanı yerde kalmamalı. Eğer bu kadar insanın kanı yerde kalıyorsa biz, güzel bir gelecek, inançlı bir gelecek, adaletli bir gelecek inşa edemeyiz. Biz güzel bir gelecek inşa ediyoruz ki hesap verilsin ki o imzayı atanlar bir daha imza atarken o binayı o dükkânı satın alacak kişinin sağlığını düşünebilsin. Ona göre imza atabilsin. Yaptığı binanın sağlam olduğunu, altına attığı imzanın da güvenilir imza olduğunu herkese duyurabilsin.”

Editör: Özlem Çimen Durmaz