Gizem TABAN/İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi program için İzmir’e geldi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun kentteki ilk durağı; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) depremzede aileleri ev sahibi yapmak için hayata geçirdiği Halk Konut projesi kapsamındaki Dilber Apartmanı'nın temel atma töreni oldu.
Törende; CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzBB Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, Başkan Sandal’ın eşi Aylin Sandal, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP’li belediye başkanları, il yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri, kadın ve gençlik kolları yöneticileri, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, depremzedeler ve CHP’liler yer aldı. Depremzedeler, Halk Konut Projesi’nden dolayı CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İzBB Başkanı Tunç Soyer ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’a teşekkür etti.
‘İZMİR ÖNCÜLÜK YAPTI’
Temel atma töreninde alkışlar eşliğinde sahneye çıkan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İzBB’nin öncülüğünde bir kooperatifleşme mantığı ile depremzedelerin en uygun koşullarda depremzedelerin ev sahibi olmalarının koşulları sağlandı. Yüzde 1 karla depremzedeler konut sahibi olacaklar. Başkan, hiç endişe etme bu projeyi Türkiye’nin bütün illerinde uygulayacağız. Türkiye’de evleri hasar gören herkesin ev sahibi olmalarını sağlayacağız. Vatandaşla kamunun beraber olması, birlikte olması, el ele olması, kazanımları beraber olmalı. İzmir bu konuda öncülük yaptı; belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
‘YURTTAŞIMIZ ENDİŞE ETMESİN…’
“Türkiye bir deprem bölgesi, depreme karşı önlem almak iktidarların temel görevidir” diyen Kılıçdaroğlu, “Japonya da deprem bölgesi ama orada depremlerde kimsenin burnu kanamaz. Bizde daha düşük depremlerde canlar kayboluyor. Bilgiye dayalı inşaatlar yapmak ve insanların burada yaşamalarını sağlamak gerekiyor. Deprem vergisi de bu nedenle çıktı; insanlarımıza akıllı konutlar yapılacaktı ama nereye gittiği öğrenilmedi, hesabı da verilmedi. Hiçbir yurttaşımız endişe etmesin, o vergilerin nereye kullanıldığını bulacak ve Türkiye’nin bütün kentlerini depreme dayanıklı hale getireceğiz. Akılla, bilimle, şeffaf yönetimle bunu yapacağız” diye konuştu.
‘HUZUR TEMEL AMACIMIZ’
Depremzedelerden birinin ‘Ben Urfalıyım, sizi sıra gecesine bekliyorum” demesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Urfa’da çiftçiye elektriği bedava vereceğiz dedik. Bunlarda akıl yok, Allah’ın güneş bedava. Aşama aşama çiftçilerin tümüne ücretsiz elektrik vereceğiz. Depreme dayanıklı evlerin ilk kıvılcımını da burada attık. Herkesin huzurla yaşaması temel amacımız. Helalleşmenin mantığı da bu. Artık kavganın değil, kutuplaşmanın değil; tasada ve kıvançla beraber olmanın zamanı. O zamana az kaldı, geliyor gelmekte olan” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’DEKİ TEK KENT İZMİR’
“Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk belediye başkanlarıyız. Bununla gurur duyuyoruz, bu aynı zamanda büyük bir sorumluluk anlamına geliyor, onun da farkındayız” diyerek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “30 Ekim 2020’de yaşadığımız deprem hem İzmir’i hem Türkiye’yi derinden sarstı. Yaşadığımız bu deprem, hepimize bir kez daha gösterdi ki, İzmir’in yaşlı yapı stoku, önümüzde duran en temel sorunlardan biri… Çünkü depremle iç içe yaşamaya devam edeceğiz. Depremden kurtuluş yok ama depremden en az zararla kurtulma ihtimali var. Bu şehri dirençli bir şehir haline getireceğiz. Deprem sonrasında çalışmalarımızı hızlandırarak Türkiye’nin en gelişmiş yapı ve zemin laboratuvarını oluşturduk. Türkiye’nin en kapsamlı depremsellik araştırmasını gerçekleştiriyoruz. İzmir’in yeraltı haritasını çıkartıyoruz, İzmir’in tamamının tespitini yapmış olacağız. Yaşlı faylar, diri faylar, hepsini tek tek güncellemiş olacağız. Böylece nasıl bir şehirde yaşıyoruz, üzerinde yaşadığımız şehir nerede, nasıl deprem üretebilir, bunu ortaya koymuş olacağız. Bunu Türkiye’de yapan tek kent İzmir’dir. İzmir’in yapı stoku envanterini oluşturuyoruz. Binaların deprem karnelerini oluşturuyoruz. İzmir’in tamamına yayacağız. Bu çalışmalar kentsel dönüşüm çalışmalarımız ile beraber ilerliyor. İzmir’in hem dayanıklı binalara hem de sağlıklı bir kent yapısına kavuşması için çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘FİKİR BABASI GENEL BAŞKANIMIZ’
Başkan Soyer ayrıca, “Tüm bu saydıklarım kaybettiğimiz 119 canı geri getirmeyecek biliyorum. Fakat önümüzde inşa edilmesi gereken bir gelecek var. Biz, tüm kurumsal kapasitemizle İzmir’in bu köklü sorununu çözmek ve geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini teminat altına almak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu arada şunu da söylemek isterim; hasarlı binalarda emsal artışının fikir babası Genel Başkanımızdır, çok teşekkür ediyorum” dedi.
‘ÖRNEK OLACAK BİR MODEL’
Kooperatif modelinin önemine vurgu yapan Başkan Soyer, “Bugün temelini atacağımız Dilber Apartmanı’yla tüm bu çalışmalarımızla birlikte gelişen yeni bir modeli hayata geçiriyoruz. Bu projeyi hayata geçirebilmek için birlikte uzun mesailer harcadık. Şartnamelerin hazırlanmasında sıkıntılar yaşadık. Mevzuat anlamında sıkıntılar vardı. Hepsini birer birer aştık. Hani derler ya, bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin yolu bulunur. Biz asla mazeret üretmedik. Tarımda, ulaşımda, kentsel dönüşümde uyguladığımız kooperatifçilik modelini buraya da taşıdık. Bu tören, yalnızca yeni Dilber Apartmanı’nın temel atma töreni değil. Bugün aynı zamanda Türkiye’ye örnek olacak bir kooperatifçilik modelinin de temelini atıyoruz. Bu modelimizi İzmir geneline genişletmek için de çalışmalara başladık. Dilber Apartmanı'yla birlikte 10 kooperatifle dönüşüm için imzaları attık. Çığ gibi büyüyen modelimiz çok yakında 21 kooperatifle birlikte 1233 bağımsız birim ve yaklaşık 200 bin metrekare inşaat alanını kapsayacak. Dilber Apartmanı sakinlerinin yeni evleri ve yaşamlarının şimdiden hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.
‘KAMUSAL DUYARLILIĞI GÖREMEDİK’
İzmir’de 30 Ekim 2020’de yaşanan depremden sonra kentin afet bölgesi ilan edilmemesine yönelik hükümeti eleştiren Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Anadolu’nun birçok yerinde birçok afet yaşadık ama kamusal duyarlılığı Bayraklı’da göremedik. Türkiye’nin en büyük afetiydi. Diğer alanlarda afete maruz bölgeyi anında karara bağlayanlar söz konusu Bayraklı olduğunda görmez, duymaz, işitmez olmuşlardı. Bayraklılar olarak biz de bu desteklerden yararlanmak isterdik, üzüntümüz budur. Sürekli Bayraklı ve Büyükşehir Belediyesi’ni siyasal olarak eleştirenlere verilecek cevaplarımız var: Biz K sınırları uygulamasıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Vatandaşımızın yüzde 30’luk kayıplarını emsal artışla gidermiş olduk. Depremzedelerimizin dertleri, sıkıntıları bitmek bilmiyor. Biz defalarca dillendirdik ama bir çözüm bulamadık. Hep söyledik iki yıl ödemesiz, 18 yıl sıfır faizli kredi istiyor depremzedeler. Evlerinin ihtiyacı olduğu kadar kredi vermelerini döne döne söyledik ama hiçbir şekilde merkezi hükümet bir tek adım atmadı. 0,87’lik kredi depremzedelerin ihtiyaçlarını görecek şekilde değil. Depremzedelere verilen kredi 0.87 ama müteahhitlere verilen kredi 0.69. Biz vatandaş olarak, depremden sonra biz bu evde oturabilir miyiz, oturamaz mıyız diye bakarız. Ağır, az, orta hasarlı demenin ne demek olduğunu anlamış değiliz. Ancak burada politik bir yaklaşım var. Kamu ağır hasarlıda sorumluluk alırken orta ve az hasarlılarda bütün sorumluluğu vatandaşa bırakıyor. Bu garabetin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir de yurttaşlarımızın belediyelerimize olan vergi borcu var. Bu borçların büyük bir kısmını yasal zorunluluk olarak tahsis etmek zorundayız. Bu konuda defalarca çağrımızı yeniledik ama bu konuda da bir adım atılmış değil. Biz Bayraklı Belediyesi olarak 20 milyonluk bakiyeden vazgeçmeye hazırız, yeter ki yasal düzenleme yapılsın. Ayrıca bir kez daha söylüyorum: Rezerv alandaki tüm konutlar depremzedelerimizindir” diye konuştu.
‘SADAKA DEĞİL KREDİ İSTİYORUZ’
İZDEDA Başkanı Haydar Özkan da şunları söyledi:
“Depremde 117 canımızı kaybettik. Bizlerin aslında o zaman farkına varamadığı, sonradan çıkan gerçeklik ise depremden etkilenenlerin umutlarını ve yarınlarını da toprağa gömmüş olmamızdı. Adeta topraktan doğan İZDEDA olmasaydı o umutlar yeşeremeyecekti. Bugün öyle bir gün ki depremzedelere can suyu olan emsal konusunda başkanlarımızın kararlı duruşları bizi buraya getirdi. Her zaman yanımızda duran CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederiz. Biz sadaka değil, deprem kredisi istiyoruz. Hükümetimiz bizi duymalı ve kredi tahsisinde bulunmalı. Son zamanda hükümetimizin herkese dağıttığı kredilerden biz de hakkımız olanı istiyoruz.”
