KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, 3,5 milyon kamu çalışanı ve emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında İzmir'de gerçekleşecek TİS çalışmalarına ilişkin açıklamada bulundu. KESK TİS Heyeti üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında Bozgeyik, en düşük memur maaşının 45 bin TL olması gerektiğini söyledi.

Gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz

"Bir ekonomik kriz sürecinden geçiyoruz” diye konuşan Bozgeyik, “Her geçen gün artan vergi yükü ve zamlar emekçiler, emekliler ve yoksul halk üzerinde geçinemememe meselesini giderek artıran bir süreçte, 1 Ağustos'ta başlayan TİS sürecine KESK olarak bizlerde emekçilerin, emeklilerin taleplerini ileterek bir kazanıma dönüşmesi için mücadele yürütüyoruz. Ancak mevcut TİS düzeneği 4688 sayılı yasanın bu haliyle gerçek anlamda bir toplu sözleşmenin gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü var olan yasada grev haklarının engellendiği, adil ve demokratik bir toplu sözleşme düzeneğinin olmadığı; söz ve karar yetkisinin işverende olduğu uyuşmazlık halinde Cumhurbaşkanı’nın atamış olduğu altı kişilik hakem kurulu heyetiyle çoğunluğun da işveren de olduğu bir anti demokratik düzenle karşı karşıyayız. KESK olarak öncelikle; 6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, İktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakem olmadığı, her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz" dedi.

Yoksulluk sınırı 45 bin TL olacak

Yoksulluk sınırının 2024 yılında 45 bin TL’ye ulaşacağını iddia eden Bozgeyik, "Ekonomik kriz, yönetememe krizi her geçen gün daha fazla artacak. O nedenle kamuda en az maaş alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu, konutu olmayan ve 15’inci derecenin 1’inci kadesinde çalışan bir arkadaşımızın; ilave seyyanen ödeneğinin taban aylığına yansıtılması ve en az 45 bin TL’ye çıkarılmasını ifade ettiğimizi söylüyoruz” dedi.

Ekonomik saldırıyla karşı karşıya kaldık

Seçim sürecinde Cumhur İttifakı'nın kamunun tüm olanaklarını kullanarak seçimi kazanmak uğruna bütçeyi çarçur edildiğini de ifade eden Bozgeyik, "Seçim süreci bittikten sonra çok yoğun bir ekonomik saldırıyla karşı karşıya kaldık. Yüzde yüze varan zamlarla birlikte var olan geçinememem sorunumuz daha da arttı. Biz bu ekonomik krize ve zamların geri alınmasına karşı ortak bir mücadele sürdürülmeli” diye konuştu.

Yoğun bir yoksullaşma var

KESK olarak 6 başlıkta TİS taleplerini oluşturduklarının altını çizen Bozgeyik, “24 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na taleplerimizi dosya halinde sunduk. Türkiye’de çok yoğun bir yoksullaşma var. TÜİK’in sahte rakamları üzerinden açıklamalar yapılıyor. Bu rakamlara göre ücretler belirleniyor. Ücretlerimiz belirlenirken kamu emekçilerine yoksulluk sınırı yönünde arttırılmalı" ifadelerini kullandı.

Ortak mücadeleyi yükselteceğiz

Kamu emekçilerin ve emeklilerinin taleplerini dile getiren Bozgeyik, "17 Temmuz'dan bu yana sokaklarda, iş yerlerinde çok yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Bu bağlamda da 7'si ile 10'u arası İzmir, İstanbul, Ankara, Van, Mersin, Samsun olmak üzere 7 büyük ilimizde kamu emekçileri ile buluşarak bir kez daha bu mücadelenin büyütülmesi gerekiyor. Zamların geri alınması ve ücret talebimizin güncellenmesi noktasında da birlikte ortak mücadeleyi yükselteceğimize buradan ifade ediyorum" dedi.