BİLGE CAN ÜNBAL YILMAZ/ İZ GAZETE- Önceki gün İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Milli Savunma Bakanlığı’nın Bornova’da bulunan Cemal Gürsel Askeri Kışlası arazisinin; sanayi ve ticaret amaçlı kullanım için kendilerine tahsis ettiğini duyurmuştu. TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi konuyla ilgili, ‘Askeri alanlar ranta konu edilemez’ başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada kamusal alanların kentler için önemine dikkat çekilerek, “Öncelikle toplumun büyük kısmının bir arada yaşam alanı olması gerekirken sıkışma alanı haline gelen kentsel alanlar, nitel ve nicel açıdan yetersiz kamusal alanlardan muzdariptir. Kentsel alanlarda yapılan her yeni uygulama ile bu yetersizlik daha da artarken, mevcut kamusal alanların önemi daha da artmaktadır. Birçok kentsel sorunun çözümü için öncelikli olarak ele alınarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gereken kamusal alanların, zıt bir tutumla gözden çıkarılarak yapılaşmaya açılması kentlerde yaşadığımız gündelik sorunlar ile birlikte doğal afetler gibi sorunlarda da kentlerimizi çaresiz ve dirençsiz bırakmaktadır” denildi.

Anayasa’ya aykırı

Açıklamada bakanlığın kararının ranta zemin hazırlamak dışında bir anlamı olmadığı söylenerek, “Hali hazırda planlarda yer alan bu alanları kullanmak yerine kamu arazilerine göz dikilmesinin rant dışında bir gerekçesi olabilir mi?” diye soruldu. Kararın Anayasaya aykırı olduğu hatırlatılarak, “Yıllardır kamu kullanımının tasarrufu altında kalmış bu alanın kamu niteliğinden çıkarılarak özel mülkiyete dönüştürülmesi kamu yararına açıkça aykırıdır. Öte yandan askeri alanların mevcut kullanım ve söz konusu plan notundan ötürü planlarda kamusal kullanım dışında bir kullanıma ayrılması bırakın imar mevzuatını açıkça Anayasaya aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.

Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz

Alanın vatandaşın ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması gerektiğinin altı çizerek, “İzmir kentinin sahip olduğu mevcut yapı stoku, kamusal alan yoksunluğu ve deprem gerçeği dikkate alındığında askeri alanların askeri alan dışına çıkarılması durumunda vatandaşlarımızın en temel ihtiyacı olan kamusal alan dışında bir kullanıma dönüştürülemeyeceği açıktır.  30 Ekim 2020 Ege Denizi ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası dirençli kent tartışmaları yapılıyorken kamu mülklerinin sermayeye adeta altın tepside sunulmasının bilime ve akla yatkın hiçbir açıklaması bulunmamaktadır. Son yaşanan depremlerden ders çıkarmayı reddeden, planlamayı sermayenin daha fazla rant elde etmek için araçsallaştıran anlayışı reddediyoruz. Sonuç olarak halkımızın ortak yararı için kullanılması gereken bir alanın yok pahasına satılmasına ve plan kararlarının değiştirilmesine karşı Anayasa, kanun ve yönetmeliklerin tanımladığı yetki ve sorumluluk doğrultusunda mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Yaşanması muhtemel bu akıl dışı girişime karşı başta İzmirlileri olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları itirazlarını yüksek sesle ifade etmeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı

Editör: Duygu Kaya