Cengiz Aldemir/ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Erdoğan'ın, "Ekonomik kurtuluş savaşı başlattım." diyerek döviz kuru ve enflasyon üzerinden halka karşı savaş başlattığını ifade etti. Kemalbay, iktidar sıralarına dönerek, " 17-25 Aralık vurgununun bir başka versiyonu 20-31 Aralık'ta gerçekleştirilmiştir ve dolayısıyla da araştırmaya muhtaçtır. Bu birkaç günde, Erdoğan'ın kasıtlı tercihiyle, servet sahipleri, bankalarda mevduatı olanlar kazansın diye 85 milyon sefalete sürüklenmiştir, emek gücü ucuzlatılmıştır. Enflasyon TÜİK'e göre bile yüzde 36 iken halkımıza göre yüzde 100 olmuştur. Hayat ateş pahası, bunu herkes yaşıyor. Yani yoksulluğu yoksula anlatmaya gerek yok. Bebeğine mama alamayan anneye, çocuğuna harçlık veremeyen anne babaya, ped alamayan kadına, pandemide açlık çekenlere, işsize, güvencesize, "Barınamıyoruz." diye battaniyeyle dolaşan gençlere ekonominin kötü olduğunu anlatamayız" diye seslendi.

KAPİTALİST SİSTEMİN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ ERDOĞAN VE AKP'DİR

Yoksulluğun sebebinin yoksulu suçlamakla açıklanamayacağını vurgulayan HDP'li Kemalbay, kapitalist sistemin Türkiye temsilcisinin Erdoğan ve AKP iktidarı olduğunu vurgulayarak, "Yoksulum." diyen de sakın yoksul olduğu için kendisini suçlamasın. "İşsizim." diyen gençler, sakın "işsizim" diye kendinizi suçlamayın. İşsizliğin de yoksulluğun da pahalılığın da sebebi, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan ekonomik düzenin kendisidir, kapitalist sömürü düzenidir, onun bekçisi Erdoğan ve AKP iktidarıdır. Bize göre tek adam rejimi, Erdoğan'ın halka açtığı bu ekonomik savaşın alternatifi başka bir sömürü sistemi olmamalıdır" diye konuştu.

YENİ ABD PRENSLERİNE İHTİYAÇ YOK

Özelleştirmeler, piyasacı ekonomi, kadın emeğinin yok sayılması, Dünya Bankasının politikalarıyla tarımın yok edilmesi, ekonomik tetikçilerle birlikte her tarafın betonlaştırılmasının  neoliberal kapitalist düzenin tercihleri olduğunun ifade eden Kemalbay, tepkisini şöyle sürdürdü: "Bugün, niteliksiz, kayırmacı bürokrasi sonucunda, bütün niteliksiz, kayırmacı bürokrasi sorunundan elbette bahsedebiliriz, nepotizmden bahsedebiliriz, bu bürokrasiden şikâyet edebiliriz ama bunu yaparken bir tek bununla açıklarsak kapitalizmi sermayenin günahlarını örtbas etmiş oluruz. Bizim yeni dervişlere, ABD'den tepemize düşen yeni prenslere ihtiyacımız yok. Sermayenin çıkarlarını her şeyin üstünde gören, halkın talep ve ihtiyaçlarını esas almayan, tehlikeli bir şekilde halkın gelir ve servetini yeniden dağıtmayan hiçbir yönetim anlayışı halkın sorunlarını köklü bir şekilde çözemez."

Editör: Haber Merkezi