Cengiz Aldemir/ANKARA-Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, TRT payının elektrik faturalarından çıkarılmasını olumlu bulmalarına rağmen, halkın belini bükmeye devam edeceğini ifade ederek, "Temel ihtiyaçlar kadar elektrik faturalarındaki miktarın da ücretsiz olması gerektiyor. Elektrik, doğal gaz, su, konut, hepsi insan hakkıdır, o nedenle de daha antikapitalist politikalar geliştirmeye ihtiyacımız var" dedi.
EĞİTİM, SAĞLIK BÜTÇESİ, FAİZE AYRILAN PAYDAN DAHA DÜŞÜK
Döviz kuru ve enflasyonun rekora koştuğunu, dolarizasyonu, spekülasyonun arttığını, borç stoklarının büyüdüğü uyarısında bulunan HDP'li Kemalbay, "Döviz krizi, finansal kriz, devlet mali krizi ufukta beliriyor ve halkın ızdırabı da büyüyor. Tablo buyken ya Erdoğan'ın içinde bir Polyanna yaşıyor ya da Erdoğan halka gerçekleri anlatmıyor. Tablo buyken sözde faiz indirerek ekonomi düzelecekmiş; Erdoğan bize bunu anlatıyor. Ve Erdoğan konuştukça ülke ekonomisi biraz daha çöküyor. Döviz fırlıyor, enflasyon uçuyor, süte, ekmeğe, her şeye zam geliyor. Ekonomi böylesine keyfî, böylesine belirsiz, hukuki güvenlikten yoksun, yozlaşmış, çeteleşmiş, mafyanın baş tacı edildiği yönetim anlayışıyla mı düzeltilecek? Denetimden, hesap verilebilirlikten uzak, tek adamın keyfî yönetimiyle mi düzeltilecek? Kaynakları saraya, ranta, faize aktararak mı düzeltilecek? Faizle mücadele ettiğiniz de doğru değil. Tam tersine faiz lobisi tam da size denir. Öyle olmasaydı 2022 bütçesinde eğitime, sağlığa ayrılan bütçe, faize ayrılan paydan daha düşük olmazdı" sözleriyle tepki gösterdi.
EKONOMİYİ DAHA DA KÖTÜYE GÖTÜRÜYORLAR
Döviz kuru artışı, dolarizasyonun tehlikeli boyutlara ulaştığı ekonomilerde sadece faiz oranları düşürülerek, tüketim canlandırılarak yatırımı artırmanın mümkün olmadığını belirten Kemalbay, "Mevcut sorunları daha da büyüteceksiniz ve ekonominin daha da kötüye gidişine sebep olacaksınız. İstifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan bir "tweet" attı. Dedi ki: "Ücretli kesimin millî gelirden aldığı payı artıracağız ve vatandaşımız müsterih olsun herkes büyümeden en iyi şekilde pay alacak." Tabii, koltuğunu kaybetmeye yakın söylenen bu duyar kasmaları biz biliyoruz, aşinayız. Hiçbir anlam ifade etmediği gibi bunun da farkındayız. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. İktidarınız yirmi yıldır emek gelirlerinden sermayeye, servete gelir transferi yapıyor. Türkiye'de ilk 500 şirket 2020'de yüzde 55 oranında büyürken neredeydiniz? 2019 yılı üçüncü çeyreğinde millî hasıla içinde emeğin payı yüzde 32,9 iken 2020 yılında bu emeğin aldığı pay yüzde 29,8'e inmiştir. Şimdiye kadar emekçiden alıp patrona verdiniz, şimdi ne değişti, neyi değiştireceksiniz? Halkın bir cebinden alıyorsunuz, kepçeyle alıyorsunuz, öbür cebine damlayla veriyorsunuz. Asgari ücret artışının fevkinde olup olmadığını da yakında göreceğiz" eleştirisinde bulundu.
SARAY HALKIN SIRTINDA YÜKTÜR
Toplumun ekonomik ve sosyal refahının yükseltilmesi için; halkı merkezine alan, katılımcı, demokratik, halkçı bir bütçe yaparak mümkün olabileceğini savunan HDP'li Kemalbay iktidar sıralarına seslenerek, "Siz 2022 bütçesini bin odalı sarayın odalarında yaptınız ve buraya getireceksiniz. Sadece rakamlara indirgenen asgari ücret yapımı emekçinin büyümeden pay aldığını göstermeyecektir. Saray bu halkın sırtındaki yüktür; saraydan, israftan, faizden, ranttan vazgeçmeyen anlayışla emekçiyi koruyamazsınız. Halkçı bir bütçeyi bu Genel Kurula getirebilmeliydik ama getiremedik. Asgari ücretten değil, servetten, faizden, ranttan, sermayeden bütünlüklü bir şekilde vergi almalıydık. Asgari ücreti de bu çerçevede ancak yükseltebilirdik. Asgari ücret şu anda en az net 6 bin lira olmalıdır, vergiden muaf tutulmalıdır. Asgari ücretteki artış bütün emek gelirlerine yansıtılmalıdır" çağrısında bulundu.
SARAY POLİTİKALARINA KARŞI MÜCADELE ETMELİYİZ
Erdoğan'ın "Bugüne kadar olmuş olanın çok çok fevkinde bir artış" sözlerinin, iktidarın, ihracata dayalı politikaları teşvik etme anlayışı ile çeliştiğine dikkat çeken Kemalbay, "Hükûmetin bu politikası, halka kemer sıkma politikasıdır. Acı reçete halka içirilecektir. Bu iktidarın halkın sırtındaki maliyeti daha da artacaktır ve sarayın tüm sermaye yanlısı politikalarının emeğe yüklenmesi projesinin karşısında hep beraber durmalıyız. Sınıf hareketi, sendikalar, sosyalistler, demokrasi güçleri, herkes birlikte sarayın politikalarına karşı mücadele etmeliyiz."