Yarımadanın kadim ilçesi, kadim medeniyetlere yurtluk yapmış Urla son yıllarda tüm ülkede bir üne sahip. Ulusal bir televizyonda, gazetede ya da  şehirlerin dört bir yanındaki billboardlarda inşaat firmalarının Urla projelerinin reklamlarıyla karşılaşmak artık sıradan bir hal aldı. Bunların dışında Urla’nın başka bir özelliği var tabii;  Türkiye’de HDP’li 59 belediye ile beraber İzmir’in popüler ilçesi Urla da kayyum ile yönetilme kaderini yaşıyor.

Bu özelliğinin yanında her mahallesini, her “köyünü” her gün karış karış gezdiğim Urla, seçimlerden önce sonucunu en merak ettiğim seçim bölgelerinden biriydi. Aslında seçimden sonraki gün yazmam gereken yazıyı ülke ruh haline paralel olarak boşlukta yaşadığım iki günün ardından gecikmeli olarak kaleme alıyorum. Kayyum süreciyle alakalı kırgınlıklar ve öfke barındığını gözlemlediğim Urla seçmenin tavrını 2018 ve 2023 seçim sonuçları üzerinden inceleyeceğim.

2018 seçimlerinde Urla’da kayıtlı seçmen sayısı 49901 iken 2023 seçimlerinde 59214 olduğu, seçime katılım oranının ise yüzde 88.4’den yüzde 90.4’e çıktığı görünmekte. Türkiye genelinde seçmen sayısı yüzde 8 artarken, Urla’da yüzde 19 arttığı sonucuyla, Urla’nın aldığı ciddi oranda  göçün seçmen sayısına da yansıdığı söylenebilmektedir.

Önce milletvekili seçimlerinden başlayacak olursak CHP’nin hem oy oranını hem de oy sayısını arttırdığını, (yüzde 55,5-yüzde 57.5) AKP’nin oy sayısını arttırırken oy oranını düşürdüğünü görebiliyoruz. (yüzde 18,8-yüzde 15,66). İYİ Parti’nin Urla’da anlamlı bir sıçrama yakalayamasa da oy artış ivmesinin pozitif yönde devam ettiğini tespit edebiliyoruz. (yüzde 11-yüzde 13.41)  Urla’da 2018 seçimlerinde bir önceki seçime göre ciddi bir artış yakalayan HDP, bu seçimlere Yeşil Sol Parti ismi ve logosuyla katıldı. Sandık başına giden seçmenlerin TİP logosunu göremediği bölgede Yeşil Sol Parti’nin oy oranının yarı yarıya eridiği görünüyor. Yeşil Sol Parti’nin baraj sorununun olmaması ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde başka bir partinin genel başkanının adaylığını desteklemesi yüksek motivasyonla çalışılan geçmiş seçimlerdeki saha performansını göremememize neden oldu  (yüzde 9.7-yüzde 4.96).  2014 yerel seçimlerinde ilçedeki kutuplaşmanın da etkisiyle yüzde 21.37 gibi büyük bir oy alan MHP’de ise düşüş ivmesi hem oran olarak hem de seçmen sayısı olarak devam ediyor. Bu konuda çalışkan bir İYİ Parti ile rakip olması ve AKP ile kurulan ittifak sonrası seküler-milliyetçi seçmen ile duygu bağının kopması sebeplerin başında geliyor (yüzde 3.9-yüzde 3.15) Her hafta sonu Sanat Sokağı’nın girişinde gördüğümüz TKP’nin 2018 seçimlerindeki oy oranına ulaşamasam da Urla’da aldıkları yüzde yarımlık oy ile -Ülkedeki iki kutuplu seçim sürecinin etkisiyle belki de- çalışmalarını sandığa yansıtamadığı görülmektedir.

Peki seçime ilk defa giren partilerde durum ne? Zafer Partisi’ni, seçim hazırlık sürecinde  Urla sokaklarında çok yaygın olmasa da çalışmalarıyla gördük. Aldıkları yüzde 1.6’lık oy ülke ortalamalarının altında ve bu oyun ne kadarının tepki oyu ne kadarının rasyonel oy olduğunu ilerleyen süreçte göreceğiz. Seçimin en çok tartışılan ve sosyolojik olarak Urla’da da iddia taşıma potansiyeli barındıran partisi, Memleket Partisi ise yüzde 1.05’lik oy ile Urla’da ölü doğdu diyebiliriz.

Yazarken benim de zaman zaman kafamın karıştığı bu çoklu denklemden sonra izlenmesi daha rahat olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçebiliriz.

Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimlerde yüzde 76.58 oy oranıyla Urla’da ipi göğüsleyen aday oldu. 2018 seçimlerinde yüzde 21.6 oy olan Erdoğan 2023 seçimlerinde %19.93’e düşmüş görünüyor. Seçimin sürpriz ismi Sinan Oğan Türkiye ortalamasının altında oy alsa da belirleyiciliği özelliğini Urla’da da koruyor. (Yüzde 3.1) Sinan Oğan’ı destekleyen partilerin Urla’da aldığı oy sayısı ile Sinan Oğan lehine kullanılan oyu karşılaştırdığımızda, İYİ Parti Urla Teşkilatı’na 28 Mayıs’a kadar iş düştüğünü söyleyebiliriz. Adaylıktan çekildiğini açıklayan fakat ismi oy pusulasında yer alan  Muharrem İnce’de 202 oy alarak %0.38 oranıyla sandıktan çıkmıştır.

Peki bu bilgi ve veriler bize ne söylüyor?

2002 yılından bu yana Urla’da etkin olamayan AKP’nin iktidar olduğu bakanlık Urla Kaymakamı aracılığıyla, 2019 yılından bu yana Urla Belediyesi’ni yönetiyor ve Urla halkı ile iletişim noktasında eline bir fırsat geçmiş durumdaydı. Urla Enginar Festivali’nde Bakan Kasapoğlu’nun arabası ile katılımı bu durumun nasıl araçsallaştırıldığının bir göstergesi. CHP 2019 seçimlerinde yüzde 67 oy oranıyla kazandığı Urla Belediyesi’ni yönetemiyor. Belediye Meclisi’nin yeniden başkan seçme talebi kayyumca reddedildi. Meclis iptal edildi. Bu nedenle CHP’nin İlçe belediyesinde halk ile iletişim kurabileceği tüm bürokratik kanallar yok edildi.

Sonuç olarak bu kadar avantajlı olarak girilen seçimde AKP ve Erdoğan’ın kaybını politizasyon, yaşam tarzı ya da kutuplaşma ile  izah etmek mümkün değil. En önemli faktörlerden birisi Urla halkının her ne sebeple olursa olsun sandıktan çıkmamış birinin Belediye’yi yönetmesinden duyduğu rahatsızlık; daha önemlisi ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kayyum süreci sonrasında Urla’ya verdiği önem ve Büyükşehir Belediyesi üzerinden artan çalışma. Rutin hizmet üretiminin yanında İzmir Büyükşehir Belediyesi Yerel Hizmetler Urla Şube Müdürü Yener Kırmızı’nın Urla’da günlük yaşamın içerisinde olması; hem Büyükşehir personeliyle hem de Urla halkının tüm mahalle ve köyleriyle kurduğu iyi ilişkiler, ulaşılabilir birisi olduğu için yurttaşın derdini anlatabilmesi, çözüm bulabilmesi halkı yalnızlık psikolojisinden çıkarmış, motive etmiştir.

28 Mayıs ikinci tur için ise kollar sıvandı bile. Dinamik CHP Urla İlçe Örgütü bugün (17 Mayıs Çarşamba) sandık bazlı veri çalışmasını neticelendiriyor. Partililer ve gönüllüler ile mahalle, köy, sokak, ev bırakmadan tüm yurttaşları o güne kadar ziyaret edecek. Doğru strateji ve saha çalışması oy artışı sağlamayı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı olması için üzerine düşeni gerçekleştirmeyi hedefliyor. Birinci tur öncesi performansı ise bu hedefe ulaşabileceklerini gösteriyor.

Editör: Duygu Kaya