İZ GAZETE- İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İz Gazete Yazı İşleri Müdürü Yağız Barut’un sunduğu Gündem Özel programının konuğu oldu. Kartal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı görevine Şenol Aslanoğlu’nun atanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AnyConv.com__AnyConv.com__sYeenol (1)

Şenol Aslanoğlu

‘NEDEN ÖNEMLİ?’

‘CHP İzmir İl Başkanı neden önemli?’ sorusunu yanıtlayan Kartal, “CHP’den 40’a yakın il başkanı milletvekili olmak için görevlerinden istifa etti ama sonuçta İzmir CHP’nin en çok oy aldığı, en çok belediye yönettiği şehirlerin başında geliyor. En kuvvetli olduğu şehir hatta... Bu yıl seçim yılı, o yüzden de il başkanının kim olacağı çok anlam ifade ediyordu. Yeni İl Başkanı Şenol Aslanoğlu oldu. Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli seçimlerinden birinde, İzmir’de komutanlık, kaptanlık edecek. Sonrasında da yerel seçim sürecini yürütecek. CHP uzun yıllar sonra iktidar olmaya bu kadar yakın. Yani tüm toplum şuna hâkim; CHP iktidar olabilir. CHP’liler şuna ikna; iktidar olacağız. İktidar değişikliği dönemine denk gelmesi nedeniyle CHP’nin yeni İzmir İl Başkanının kim olacağı çok belirleyici…” açıklamalarında bulundu.

‘İSMİ İLK ORADA GEÇTİ’

Haziran ayından bu yana CHP İzmir İl Başkanlığı konusunun gündemde olduğunu belirten Kartal, sürecin nasıl geliştiğine dair şunları söyledi: “Çokça yazıldı, konuşuldu. Medya sektöründe, her gün 6 ayrı isim için ‘il başkanı olacak’ diye yazan arkadaşlarımız da oldu. İzmir siyaseti bu konuya odaklandı. Geçen hafta 6’lı masanın tarihi uzun toplantısı nedeniyle MYK gündemine gelmemişti, MYK gündemine gelmemiş olması da bir sansasyon olarak değerlendirildi. Ama nihayetinde bu göreve Şenol Aslanoğlu atandı. ‘Neden Şenol Aslanoğlu ve süreç nasıl ilerledi’ bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yazılarımda da bunu, bundan önceki süreçte vurgulamaya, anlatmaya çalıştım. Hatta 4 Temmuz’da ‘Yeni Deniz Yücel Formülü Geliyor Gelmekte Olan’ diye bir yazım var.  Şenol Aslanoğlu ismi, İzmir yerel medyasında ilk orada geçmişti.”

‘BÜYÜK KAPTAN’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in CHP İzmir siyasetinin büyük kaptanı olduğunu vurgulayan Kartal, “Özetle; yeni dönem, iktidar değişikliği öncesinde yeni dönemin şekillenmesi bakımından işaretler veriyordu.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde grup başkan vekilliği seçiminde İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekilinin Murat Aydın olması da bunu işaret ediyordu. Şunu çokça ifade ettik; İzmir siyasetindeki siyasi boşluğu son 1 yılda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tam anlamıyla doldurdu. Bu yapılan Şenol Aslanoğlu ataması da iki şeyin işaretidir; CHP İzmir siyasetinin hem teorik olarak hem de pratikteki büyük kaptanı Tunç Soyer’dir. Doğru olan da budur bu arada... Çünkü CHP’nin İzmir’de yönettiği en büyük kamu kuruluşu İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Ondan önceki ilk iki yılda belki Tunç Soyer’in yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olması, 15 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu’nun etkilerinin olması, Tunç Soyer’in naif kişiliği gibi nedenlerle burada bir siyasi boşluk oluşmuş olabilir. İlk iki yıl, onu yaşadık ve gördük. Ama son 1 yıldır bu boşluk dolduruldu. Bu boşlukta Tunç Başkan siyasi olarak da adımlar attı ve oraya dair hamleler de yaptı. Olması gerekeni yapmış oldu” diye konuştu.

‘MUTABAKAT OLUŞTU’

CHP İzmir’in yeni il başkanının belirlenmesi sürecinin mutabakatla ilerlediğinin altını çizen Kartal, “Yazılarımda ‘Büyük Mutabakat’ olarak ifade ettiğim bir mutabakatta da oluştu. O da İzmir siyasetinde çeşitli temel konularda Tunç Soyer’in takım kaptanlığında bir araya gelmeyi başarabilen belediye başkanları… Zaten Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan bir büyük birliktelik, büyük mutabakat oluşması mümkün değil. Bir araya gelmeyi başarabilen belediye başkanları, onların parlamentodaki temsilcileri, onların yerel siyasetteki temsilcileri ve kurmaylarıyla bir masa oluştu.  Bu süreç; başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve başka belediye başkanlarının, milletvekillerinin, İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ve Büyükşehir Belediyesi’nin önemli bürokratlarının, İzmir siyasetinin önemli aktörlerinin yer aldığı bir masanın mutabakataydı” dedi.

‘İKİ İSMİN ÖZELLİĞİ NE?’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in il başkanlığı görevi ile ilgili CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Murat Aydın ve Şenol Aslanoğlu’ isimlerini önermesini değerlendiren Kartal, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ‘İktidar değişikliği sürecinde yeni il başkanı kim olmalı’ konusunda tam bir güven ilişkisi içerisinde; iki ismi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. Bunun doğru olduğunu da düşünüyorum. Tek isim vermenin aynı zamanda Genel Başkan’a bir dayatma olarak algılanabileceğini de düşünüyorum. Tunç Soyer, iki isim verdi, bir tanesi zaten güvendiği, çok başarılı olduğunu da hem meclis üyeliğini hem de grup başkan vekilliği sürecinde gördüğü Avukat Murat Aydın, bir diğer isim de iş insanı, girişimci, Balçova Belediyesi eski meclis üyesi, belediye başkan aday adayı, Tunç Soyer ve ekibiyle uzun süredir beraber mücadele eden Şenol Aslanoğlu…  Bu iki ismin de ortak özelliği; Tunç Başkanın uyum ile çalışabileceği isimler olması…  İki ismin de ortak özelliği; bagajının, düşmanının olmaması, kimseye şimdiye kadar bir zarar ve kötülük yapmaması, kliklerden bir tarafta bulunmaması… İki isim de ‘Yeni Deniz Yücel Formülü’ dediğimiz ‘temiz’ isimler… Diğer isimler kirlidir anlamında demiyorum, bu yanlış anlaşılmasın. Yani bu çerçeveye oturan isimlerdi. Bugün gelinen tabloda da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de ki kendi temsilcisini belirleme konusunda, İzmir’de ki en büyük mutabakatın ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın fikrini de aldıktan sonra kararını vermiş oldu.  Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, kararı Şenol Aslanoğlu’na da bildirdi. Şenol Aslanoğlu Tunç Soyer ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Söylemiştik, ‘Devir değişti, müzik değişti dans da değişir’ demiştik” ifadelerini kullandı.

‘DENGE DÖNEMİ BİTTİ’

Süreçte yaşanan fikir tartışmalarına da değinen Kartal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şöyle söylemler de oldu; ‘Kemal Kılıçdaroğlu denge siyaseti gözetir, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın karşısında, Kocaoğlu döneminde olduğu gibi dengeleyebilecek bir isimle hareket etmeyi tercih edebilir, o yüzden Tunç Soyer’in vereceği isimlerden öte bir denge ismini çıkaracaktır’ diye söyleyenler oluyordu. Ama denge dönemi bitti. Dengelik bir durum söz konusu değil. Hem Türkiye Cumhuriyeti bakımından hem yurttaşlar bakımından hem CHP seçmenleri bakımında hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi bakımından dengelik bir durum kalmadı artık. Bu, son maç… Kemal Kılıçdaroğlu bu maça çıkacak ve eğer bu maçta seçim kazanılırsa Cumhuriyet tarihine iz bırakmış olacak. Cumhuriyetin 100’üncü yılında çeyrek asırlık AKP iktidarına son vermiş olacak, yeniden parlamenter sisteme dönüşün önünü açmış olacak, Türkiye tarihinin en karanlık dönemini sona erdiren lider olarak tarihe geçmiş olacak. Diyelim ki seçimleri kazanamadı; kaybeden lider olacak ve muhtemelen Genel Başkanlığa devam etmeyecek. O yüzden iki koşulda da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için CHP Genel Başkanlığı’nın; biri iyi anlamda (seçimi kazanırsa) diğeri kötü anlamda (seçimi kaybederse) biteceği bir dönem... Biz de ‘Burada denge siyaseti gözetmek yerine, kendisine Büyükşehir Belediye Başkanları içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu’na somut, siyasi anlamda en çok destek veren ve kararlı duruş sergileyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uyumlu bir ismi İl Başkanı yapmak isteyecektir’ demiştik. Çünkü 3 büyük şehir içerisinde Tunç Soyer dışında kimse, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusuyla ilgili bu kadar net ve kararlı duruş sergilemedi. CHP’nin yönettiği 11 Büyükşehir Belediyesi’nin bulunduğu kentlerin nüfusu, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ı… Son yerel Seçimlerde burada elde edilen başarı, genel seçimlerde de gerçekleştirilebilirse, Cumhurbaşkanı 6’lı masadan çıkmış ve iktidar değişmiş oluyor. Ayrıca Emek ve Özgürlük İttifakı’nın desteği de önemli…  Büyükşehirler kazanılırken HDP’nin de desteği çok belirleyici olmuştu. Bunu böyle değerlendirdiğimizde çok açık ve net şekilde şunu söylemeliyiz ki; Büyükşehirlerden bir oy patlamasına ihtiyaç var. Burada Kemal Kılıçdaroğlu’nun denge siyaseti gözetmesini beklemek, Tunç Soyer’in gönlünden geçmeyen birisinin sırf denge için il başkanı olmasını istemesini beklemek, Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok hafife almak olur diye düşünüyorum. Zaten bunu daha önce de ifade ettik. Keza gelinen noktada; hem İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in beraber çalışmaktan mutlu olacağı bir isim yeni il başkanı olmuş oldu hem de son 1 yıldır Tunç Soyer ile hareket eden, ‘Büyük Mutabakat’ dediğimiz isimlerin beraber karar verdiği bir isim yeni il başkanı olmuş oldu.”

Editör: Duygu Kaya