ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE - Gazeteci Burcu Karakaş, toplumsal cinsiyet haberlerinde mağduru suçlayıcı bir dilin kurulmaması gerektiğini, şiddette gerekçe arayan bir söylemin ifade edilmemesi gerektiğini belirtti. Karakaş, haberdeki söylem kadar görsellerin de önemli olduğunu vurgulayarak “Kadını güçsüz, zayıf gösteren temsili görselleri toplumsal cinsiyet konusunda hassasiyet gösterdiğimiz haberlerde kullanmıyoruz. Dolayısıyla kadını bir gözü mor ya da ağzı yüzü kan içinde görsellerin haberde kullanılması kadını iki kez mağdur edeceği için kullanmasak daha iyi olur” dedi.

“MEDYANIN SÖYLEMİ İYİLEŞTİ“

Kadın hareketinin Türkiye’deki etkisini arttırmasıyla ve sosyal medya sebebiyle medya kuruluşlarının kendilerine, dillerine, kullandıkları görsellere dikkat ettiklerini belirten Burcu Karakaş, “Kadının medyadaki temsili konusunda her şeye rağmen iyileşme olduğunu düşünüyorum. Bundaki en büyük pay kadın hareketinin. Kadın hareketinin gücü sayesinde, medyanın söyleminin de iyileştiğini ifade edebilirim” dedi. Kadın cinayetlerinin, gazetelerin üçüncü sayfalarından manşetlere taşındığını ifade eden Karakaş, “Kadın cinayetlerinin politik olduğu söylemiyle beraber kadın cinayeti haberleri üçüncü sayfalardan manşetlere taşındı. Bu da medya kuruşlarının artık bu cinayetleri adli vaka olarak değil, politik bir durum olarak görmesiyle oluştu. Bu farkındalığın sonucunda da medyanın küçücük verdiği kadın cinayetleri haberleri, bir kadın daha öldürüldü manşetleriyle vermeye başladı” dedi.

“HABERLERDE PORNOGRAFİYE YER VERİLMEMELİ“

Karakaş, toplumsal cinsiyet haberlerinde mağduru suçlayıcı bir dilin kurulmaması gerektiğini, şiddette gerekçe arayan bir söylemin kullanılmamasını ifade etti. Karakaş, “Şule Çet'in öldürüldüğü gece alkol aldığını habere ‘ayrıntı’ olarak koymak, haberi zenginleştirmek değil, kadını suçlama imasında bulunmaktır. Haberlere koyduğumuz detaylarda hep düşünmemiz gereken şu olmalı: "Bu detayı kamunun bilmesine gerek var mı?" Bir kadın 26 bıçak darbesiyle öldürülmüşse bunu elbette habere koyarsınız ancak cinayetin nasıl işlendiğine dair daha fazla ayrıntı vermenin haber için bir faydası yok. Aksine, o ayrıntılar artık şiddet pornografisine giriyor. Ya da cinsel saldırıya uğramış bir kadının iç çamaşırının rengini de haberde vermemiz gerekmiyor! Bunlar yapılan hatalar, böyle hatalar oluyor ne yazık ki. Yahut şiddet mağduru bir kadının yaşadığı mahallenin ismini de habere koymanızın kimseye faydası yok, aksine kadının hayatını tehlikeye atmış oluyorsunuz. Haberdeki söylem kadar görseller de önemli. Kadını güçsüz, zayıf gösteren temsili görselleri toplumsal cinsiyet konusunda hassasiyet gösterdiğimiz haberlerde kullanmıyoruz. Dolayısıyla kadını bir gözü mor ya da ağzı yüzü kan içinde görsellerin haberde kullanılması kadını iki kez mağdur edeceği için kullanmasak daha iyi olur” dedi.

“KADINLAR KORKU EŞİĞİNİ AŞALI ÇOK OLDU”

Twitter’daki MeToo hareketi ile ilgili düşüncelerini açıklayan Gazeteci Karakaş, “İfşaların artık önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum çünkü kadınlar korku eşiğini aşalı çok oldu. Bugüne kadar hep kadınlar korktu, şimdi ise erkeklerin ifşa edilmekten korktuğunu görüyoruz. Bu durumun bence caydırıcı etkisi de var ve tam da bu nedenle önemli. Ancak daha yolun başındayız, bu nedenle çok fazla yorum yapmak için de erken olduğunu düşünüyorum. Ve fakat neticede, ifşa hareketinin kadın hareketi açısından oldukça önemli olduğunu ve erkekleri ifşa eden kadınlar kısa vadede bazı durumlarda kendilerini kötü hissetseler de ifşaların uzun vadede güçlendirici olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi