İstanbul Fatih'teki surlarda 4 Ekim 2024 tarihinde İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in Semih Çelik tarafından katledilmesi, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanmış ve ülke genelinde protestolara yol açmıştı. Marmara Üniversitesi Rektörlüğü ise Göztepe Yerleşkesi'nde kadın cinayetlerini protesto eden öğrencilere, "izinsiz basın açıklaması yaparak kampüs trafiğini engelledikleri" gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma sonucunda Marmara Üniversitesi Rektörü Mustafa Kurt, öğrencilere kınama cezası vermişti.

Özel’den Türk-İş’e ziyaret: Emekçiyi enflasyona ezdirdiler
Özel’den Türk-İş’e ziyaret: Emekçiyi enflasyona ezdirdiler
İçeriği Görüntüle

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi önünde düzenlenen protesto nedeniyle beş kadın öğrenci hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan dava açtı. İddianamede, "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz" sloganıyla yapılan eylemde, üzerinde "Karar verildi" yazısı, kırmızı yumruk simgesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karikatürünün yer aldığı pankartın açıldığı belirtildi. Savcılık, bu pankart nedeniyle öğrencilerin "Cumhurbaşkanına hakaret" suçu işlediği kanaatine vardı.

Beş öğrenci, bugün İstanbul Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Öğrenciler, kadın cinayetlerini protesto amacıyla eyleme katıldıklarını ve Cumhurbaşkanı'na hakaret etmediklerini ifade etti. Mahkeme heyeti, beş kadın öğrencinin beraatine karar verdi.

"Olması gerektiği gibi"

Öğrencilerin avukatı ve Avukatın Sesi İnisiyatifi üyesi Pınar Akbina Karaman, beraat kararını değerlendirdi.

Karaman, şunları kaydetti:

"Edirnekapı surlarında katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayetlerini protesto eden 5 kadın öğrenci, bugün Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Duruşma, TCK 299’un yargılanması ve kadın cinayetlerini protesto etme duruşması niteliğinde oldu. Sanık sorgularına geçilmeden önce, TCK 299'un özellikle Vedat Şorli kararı sonrasında mülga hale geldiği belirtilerek, maddenin Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi talep edildi. Ancak bu talep reddedildi.

Müvekkillerimiz sorgularında, anayasal haklarını kullandıklarını ve kadın cinayetlerini protesto etme haklarının bulunduğunu, kendileri gibi öğrenci olan kadınların katledilmesinden duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Sanık avukatları olarak bizler de müvekkillerimizin tıpkı öldürülen kadınlar gibi öğrenci olduklarını, anayasal haklarını kullandıklarını ve polis ile yargı mensupları üzerinde siyasi baskı aracı haline getirilen TCK 299'un kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, müvekkillerimizin beraatini talep ettik. Yargılama sonucunda, olması gerektiği gibi beraat kararı verildi."

Kaynak: ANKA