İzmir Ticaret Odası (İZTO) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı, İZTO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir başta olmak üzere ülke genelinde büyük yıkıma yol açan orman yangınlarıyla ilgili olarak, “Bugün konuşmamız gereken hayati konular var. Ülkemizin pek çok yerinde yaşanan orman yangınlarıyla canımız yandı. Orman yangınlarına müdahale sırasında hayatını kaybeden orman işçilerine de Allah’tan rahmet, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. İzmir yangın riski yüksek bir şehir. Yangınların ardından ‘Genel hayata etkili afet bölgesi’ ilan edildi. Ormanlarımızın bir kısmını kaybettik. Bu ormanların yeniden toparlanması uzun zaman alacak. Bunun adı felaket değil cinayet. Orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı nedenlerden çıkıyor. Açık söylemem gerekirse ormanları yakanlara verilen cezalar caydırıcılıktan uzak. Bu felaketlerin sorumluları ibretlik bir şekilde cezalandırılmalı. Taksirle sebep olanlar için de alt ceza sınırı yükletilmeli” dedi.
İzmir’de kuraklık toplumsal soruna dönüştü
Orman yangınlarının bir daha yaşanmaması için önlem alınması gerektiğinin altını çizen Özgener, İzmir’de yaşanan su krizine de değindi. Özgener, “Orman demek yaşam demek, çocuklarımıza bırakacağımız gelecek demektir. Bu can yakan tabloyu kabul edemeyiz. Toplumsal farkındalığımızı yükletmeliyiz. Ormanları korumak sadece doğayı değil insanlığı da korumaktır. Orman yangınlarıyla ilgili yeniden yapılanmaya gitmeliyiz. İzmir Valiliğinin açıklamasına göre, yangınların elektrik tesisatlarından kaynaklandığı ifade edildi. Bir daha böyle bir şey yaşanmaması için İzmir’deki elektrik altyapısının elden geçirilmesi, elektrik şirketlerinin bakımlarını yapması, yapmadıkları takdirde ceza alması büyük önem taşıyor. Bir diğer sorun da su problemi. İzmir’de kuraklık sorunu derin bir toplumsal soruna dönüştü. Daha fazla vakit kaybetmeden önlem almalıyız. Türkiye su fakiri olma yolunda ilerliyor. Bu konuda çözüm odaklı, bilimsel yöntemleri kullanarak tedbir almalıyız. Su kaynaklarımız sonsuz değil” diye konuştu.
İzmir ekonomisini değerlendirdi
İzmir’de kent ekonomisinin ülke ekonomisine paralel hareket ettiğini ifade eden Özgener şöyle konuştu: “Kentimiz özelinde bazı ekonomik ve finansal verilere baktığımızda, İzmir’in ülkemiz ekonomisine paralel şekilde hareket ettiğini, bazı alanlarda ise Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz. İzmir protestolu senetlerde ülke geneline göre göreceli olarak daha iyi durumda. Kentimizde ekonomik programın başından bu yana protestolu senetlerin yükseldiğini görebiliyoruz. Bu durumun faizlerin yükselmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Aynı durum, karşılıksız çek verileri için de geçerli.
Konut satışlarında ortalamanın üstünde
İzmir konut satışlarında da ülke geneline göre iyi konumda. Konut satış ve fiyatta ortalamanın üzerinde. İlimizde aktif sigortalı oranında İstanbul kadar bir düşüş olmadığını ama Türkiye ortalamasından kötü durumda olduğumuzu değerlendiriyoruz. Kurulan-kapanan firma verilerinde de İzmir’de trendlerin dışına çıkan bir hareket olmadığını görüyoruz. Kurulan firma verilerinde imalatta kötü gidişatın azaldığını düşünüyoruz. İnşaatta ise kurulan firmalarda yaşanan azalışın devam ettiğini görüyoruz. Toptan ve perakende ticaret artış eğiliminde. Tarım, ormancılık ve balıkçılıkta firma kuruluşlarında ise pozitif bir tablo ile karşı karşıyayız. Sonuç olarak; ülkemizde olduğu gibi İzmir’de de ekonomik veriler, yüksek faiz döneminin etkilerini ortaya koyuyor. Yatırımın daha limitli olması, imalat ve inşaat firma kuruluşlarında özellikle kendini gösteriyor.”
