Gizem TABAN/İZGAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) ‘Cumhuriyet’imizin 100. Yılında 100 Proje’ başlığıyla düzenlediği etkinlik, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinlikte İzBB’ye bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün hayata geçireceği projeler kamuoyuyla paylaşıldı. Programda; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, STK, sendika ve meslek odaları temsilcileri, bürokratlar ve vatandaşlar yer aldı.

‘Kesintisiz hizmet'

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, “Son 4 dört yılda hedeflerimize ulaşma yönünde büyük mesafeler kat etmenin mutluluğunu ve artık yeni bir safhaya geçmenin heyecanını yaşıyoruz. İZSU’nun, kentin 12 bin kilometrekarelik yüzölçümü içinde yer alan 30 ilçesine, 5 milyona ulaşan nüfusuna ve 2 milyonu bulan abonesine 365 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyoruz. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında tüm sorumluluk alanımızda yürüttüğümüz yatırım ve projeler ile içme suyu kaynaklarımızı artırıyor, yeni arıtma tesisleri kuruyoruz. Altyapımızı yenileyerek güçlendiriyoruz. Suyumuzun döngüsünü sağlayacak geri kazanım tesisleri ile kentimizi dirençli bir kent haline getiriyor, gelecek kuşakların yaşamlarını teminat altına alıyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘Susuz bırakmıyoruz’

İZSU’nun projelerinin her birinin çok yakında su yüzüne çıkarak İzmir’in başka bir su yönetimi mümkün anlayışını gözler önüne sereceğinin altını çizen Başkan Tunç Soyer, “Birbirinden bağımsız gibi görünen bu projeler bir araya geldiğinde, İzmir için dört önemli işi başarıyoruz; her şeyden önce, Türkiye’nin ağırlaşan kuraklık koşullarına rağmen tek bir İzmirliyi susuz bırakmıyoruz. İzmir’in su güvenliğini gelecek nesiller için teminat altına alıyoruz. İkincisi, köylerinden yeni gelişen metropol alanlarına kadar, tüm İzmir’i ve İzmirlileri en yüksek arıtma teknolojileriyle buluşturuyoruz. Üçüncü olarak İzmir genelinde suyun ekolojik döngülerini koruyoruz. Döngüsel ekonomiyi destekliyor ve kullanılan su kaynaklarının geri kazanımını sağlıyoruz. Bugüne kadar hiç uygulanmamış çok kapsamlı bir stratejiyle İzmir Körfezi’ni temizliyoruz, ‘Yaşayan Körfez’ programını uyguluyoruz” diye konuştu.

İçme suyu projeleri

İçme suyu alanında yaptıkları çalışmaları aktaran Başkan Soyer, şunları söyledi: “Önümüzdeki elli yıl boyunca tek bir İzmirli’nin susuzluk çekmeyeceği bir içme suyu altyapısını İzmir’e kazandırıyor, gerekli yatırımları bugünden yapıyoruz. Çeşme’nin su sıkıntısını çözecek tarihi bir yatırım olan Çeşme 1. Kademe İçmesuyu Şebekesi İkmal Projesi’ni hayata geçirdik. Germiyan, Ildır, Reisdere, Şifne, Yalı mahallelerinde 100 kilometrelik içme suyu hattının yenilemesinde sona yaklaştık. Projeyi önümüzdeki aylarda bitiriyoruz. İlçede içme suyu, altyapı ve arıtma hizmetleri için başlattığımız yatırımların üçüncü etap çalışmaları da sürüyor. Bu çalışmalarımız tamamlandığında, tam 350 kilometrelik bir hattın yenilenmesini sağlamış olacağız ve hangi mevsim, hangi yoğunlukta olursa olsun Çeşme’nin tamamında, içme suyu sıkıntılarını tamamıyla geride bırakmış olacağız. Çeşme’de yürüttüğümüz bu iki çalışmanın toplam maliyeti tam 595 milyon lira. İçme suyuyla ilgili diğer dev yatırımımız ise Aliağa ilçemizde. Burada yapılacak yeni İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin yapımı bu yılın sonunda başlıyor. Bu yatırım 218 milyon liraya mal olacak. Seferihisar’da da ekonomik ömrünü tamamlamış olan toplam 249 kilometre uzunluğundaki 30 yıllık içme suyu hatlarını yeniliyoruz. İki yüz milyon liralık yatırımla yenilenen uzun ömürlü şebeke hattı sayesinde ilçede yaşayan vatandaşlarımız sağlıklı ve kesintisiz suya kavuşuyor. Öte yandan metropol ilçelerimize içme suyu sağlayan Halkapınar Arsenik İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini yüzde 50 artırdık. Halkapınar Sular İşletmesi içerisinde yer alan mevcut tesisten sağlanan suya ek olarak yıllık 16 milyon metreküp kapasiteli yeni tesisin kurulumunu tamamladık. Yakın zamanda ihale süreçlerini tamamlayıp yapımına başlayacağımız Halkapınar Kuyuları ve Gaziler Caddesi İçme Suyu İletim Hattı projesiyle ise 4 kilometrelik yeni iletim hattı ve 7 bin metreküplük içme suyu deposu kurulacak. Bu proje kapsamında ayrıca depolar ve arızalı iletim hatları da yenilenecek. Halkapınar’daki bu iki stratejik yatırımın toplam bütçesi 152 milyon lira… Kiraz, Torbalı ve Ödemiş içme suyu şebekesi yenileme çalışmalarımıza da toplam 320 milyon lira ayırdık. Torbalı’daki imalatlarımız tamamlandı, Kiraz devam ediyor, Ödemiş ise başlamak üzere. Bu üç proje ile Küçük Menderes Havzası’na toplam 392 kilometre içme suyu şebeke hattı kazandırmış olacağız. Tire’de ise Akçaşehir Kaynağı İçme Suyu İletim Hattı Projesi ile ilçemize yeni bir su kaynağı kazandırıyoruz. Sadece bu iletim hattı için ayırdığımız bütçe 150 milyon lira… Bildiğiniz gibi ülkemizin ve bölgemizin en bereketli havzalarından biri olan Küçük Menderes Havzası’nda artık yer altı suları iyice derinlere çekildi. İZSU Genel Müdürlüğümüz, Küçük Menderes İçme Suyu Sondaj Kuyusu Açılması Projesi ile 100 adet yeni içme suyu kuyusu açıyor. Bu çalışmamız sayesinde Torbalı, Tire, Bayındır, Ödemiş, Kiraz ve Beydağ ilçelerinde susuzluk tehlikesi ortadan kalkmış olacak. 100 milyon liralık yatırımımız ve kesintisiz süren çalışmalarımız sonucunda 23 kuyunun imalatı tamamlandı, diğerleri de yapım aşamasında… Öte yandan, Foça ve Yenifoça’nın sağlıklı içme suyu ihtiyacını karşılamak için yıllık 11 milyon metreküp kapasiteli Foça Musabey İçmesuyu Arıtma Tesisi’ni kurduk. İzmir’in çevre yerleşimlerine kurulan ilk konvansiyonel içme suyu arıtma tesisi olan bu proje, Foça’daki yaklaşık 150 bin hemşerimize hizmet veriyor. Bu yatırım için 135 milyon lira harcadık. Tüm projeler dahil olmak üzere içme suyu yatırımlarına ayırdığımız toplam bütçe 2 milyar 717 milyon lira… Yerin altına yaptığımız bu yatırımlarla İzmir’in sadece bugününü değil, geleceğini de inşa ediyoruz. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamlarını teminat altına alıyoruz.”

‘Arıtmada lideriz'

Arıtma çalışmalarından da bahseden Başkan Soyer, “Gururla ifade etmeliyim ki, TÜİK’in yayınladığı verilere göre İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma tesisi sayısı ve kişi başına düşen ileri biyolojik yöntemle arıtılmış su miktarında Türkiye’nin lider şehri konumunda. Hızla büyüyen Çeşme’nin atık su ve yağmursuyu şebeke sisteminin eksiklerinin tamamlanması amacıyla Alaçatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyoruz. Ekim 2024’te tamamlamayı öngördüğümüz projemizle tesisin mevcut kapasitesi günlük 22 bin metreküpten yaklaşık 43 bin metreküpe çıkacak. Tek başına Çeşme’deki bu yatırım için ayırdığımız bütçe 600 milyon lira… Küçük Menderes Havzası’nda çevre kirliliğini önlemek ve havzanın temizliğini sürdürülebilir kılmak için ilçeye hizmet eden Torbalı Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini ise üç kat artırarak 21 bin metreküpten 58 bin metreküpe çıkartıyoruz. Yapımına başladığımız İzmir’in en büyük ikinci kapasiteli atıksu arıtma tesisini kısa sürede hizmete alıyoruz. Torbalı’daki diğer yatırımımız ise Ayrancılar – Yazıbaşı Atıksu Arıtma Tesisi’nde devam ediyor. Kapasite artırım çalışmalarımız ile bu tesisimizin kapasitesini 3.5 kat artırıyor ve bölgenin endüstriyel atık sularının da tesise iletilerek arıtılmasını mümkün kılıyoruz. Torbalı’daki bu iki yatırımın toplam maliyeti 600 milyon lira… Kiraz Atıksu Arıtma Tesisi projemizle ilçemizin çok sayıda mahallesinde oluşan atık suların arıtılmasını sağlıyoruz. Bu yıl içerisinde ihale süreçlerini tamamlayıp başlatacağımız projeyle günlük 6 bin 800 metreküp su arıtılmış olacak. 200 milyon liraya mal olacak Kiraz tesisimiz 26 bin kişiye hizmet verecek. Aliağalı vatandaşlarımızla bir müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. Aliağa’ya içme suyu yatırımımızın yanında İzmir’in 71. Atık su arıtma tesisini, Yenişakran’da 2024 yılında hizmete alıyoruz. 30 bin metrekarelik alanda kurulacak olan ileri biyolojik arıtma tesisinin yapımı başladı. Yüksek teknolojisiyle günde 7 bin 609 metreküp evsel atık suyu arıtacak bu tesisimiz sayesinde bölgedeki koku sorununa da son veriyoruz. Aliağa’daki bu proje için ayırdığımız bütçe 205 milyon lira…İZSU, kent genelinde 40 adet Paket Atıksu Arıtma Tesisi projesini hayata geçiriyor. Böylece hızlı ve yerinde çözümler üreterek şehrimizi çevre kirliliğinden korumuş olacağız. Bu kapsamda ilk etapta Tire, Ödemiş, Kiraz, Bayındır, Aliağa, Kemalpaşa, Bergama, Seferihisar, Menderes, Menemen, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde toplam 40 adet portatif modüler paket atık su arıtma tesisi yapacağız. Verimli tarım arazilerinin ve aktif hayvancılığın olduğu bölgelerde açacağımız bu tesislerimiz sayesinde arıtılmış atık su kalitesini artırarak ve filtrasyon sistemini dahil ederek çevre kirliliğinin önüne geçeceğiz. Bu yılın sonunda tamamlanacak 40 yeni tesis için harcayacağımız bütçe 235 milyon lira…” açıklamalarında bulundu.

‘Yaklaşık 5 milyar lira'

Kanalizasyon şebekeleri de kurduklarını ifade eden Başkan Soyer, “Bu kapsamdaki en büyük yatırımlarımız Torbalı ve Menderes ilçelerimizde. Torbalı’ya 366 milyon, Menderes’e ise 185 milyon lira yatırım yaparak toplam beş mahallemizin atık su taşıma hatlarını yeniliyoruz. Bu ikinci hedefimize ayırdığımız toplam bütçe, tam 4 Milyar 921 Milyon lira…” dedi.

‘Geri kazanım tesisleri'

Suyun ekosistem ve sektörler arasındaki döngüsel kullanımını sağlamak için İZSU’nun yürüttüğü çalışmaları da paylaşan Başkan Soyer, “Bu çalışmaların başında sürdürülebilir enerji için güneş enerjisi santralleri geliyor. İZSU bünyesinde işletilen tesislerimizin elektrik ihtiyacını, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayarak düşük maliyetlerle enerji temin ediyor ve kurumsal karbon ayak izimizi azaltıyoruz. 2023 yılının ikinci çeyreğinde İZSU tesislerimizin çatılarına kuracağımız 13 Çatı Güneş Enerji Santrali ile toplamda 5,5 Megawatt, tesis sahalarına kurulacak 3 Arazi Güneş Enerjisi Santrali’yle ise 10,3 Megawatt enerji üreteceğiz. Bu projelerin maliyeti ise 370 milyon TL olacak. Santrallerimizin devreye girmesiyle yıllık elektrik maliyetini yüzde 6,3 oranında azaltmış olacağız. Kuraklıkla mücadele kapsamında atıksuların geri kazanımı için Bayındır Hasköy Atıksu Arıtma Tesisi’ne geri kazanım ünitesi kurduk. Yıllık 1 milyon metreküp kapasiteli bu geri kazanım ünitesi sayesinde ‘A sınıfı sulama suyu’ kalitesinde su elde ettik. İZSU tarafından bu geri kazanılmış atık sular çok yakında tarımsal üretim için çiftçilerimize verilecek. Geri kazanılmış atık sular ile ilgili bir diğer projemizi, Çeşme Reisdere TOKİ Atıksu Arıtma Tesisi’nde hayata geçirdik.  Bu tesisimizde kurduğumuz geri kazanım ünitesi ile 1500 metreküp ‘B sınıfı’ atık su elde ediyor ve geri kazanılmış atık suları, kentsel yeşil alan sulamasında kullanıyoruz. Atık suların geri kazanımı ile ilgili bir adımı da tarımsal üretimin merkezlerinden biri olan Tire ilçemizde atıyoruz. 2023’ün sonunda yapacağımız ihaleyle Tire Atıksu Arıtma Tesisimize bir geri kazanım ünitesi kuruyoruz. Böylelikle, günlük 7 bin metreküp kapasiteli tesisimizden A sınıfı sulama suyu elde edilecek ve uygun fiyatla üreticilerimize sunulacak” diye konuştu.

‘Yaşayan körfez'

İZSU tarafından yürütülen ‘Yaşayan Körfez’ programın üç ana ayağı olduğunu söyleyen Başkan Soyer, şöyle konuştu: “Birincisi, Körfez’e gelen kirlilik kaynaklarını sıfırlamak. Bu doğrultuda, yağmur suyu hatlarını ve arıtmaya giden kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırarak Körfez’e olan kanalizasyon akışını sıfırlıyoruz. Son üç yılda Körfez’e açılan 220 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık.  2023’te ise yaklaşık 7 milyar liralık dev bir yatırımla 270 kilometre yağmur suyu hattı daha yapacağız. Yatırımlarımız Balçova’dan Çiğli’ye kadar Körfezin etrafını saran tüm merkez ilçeleri kapsıyor. Önümüzdeki beş yılda İzmir’in yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını birbirinden tümüyle ayırarak bu zorlu, meşakkatli ve çok büyük bütçe gerektiren yolu tamamlamış olacağız. Tüm atık sular arıtma tesislerimize, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akacak. Yaşayan Körfez programımızın ikinci ayağı ise İzmir kent merkezinin arıtma kapasitesini artırmak ve birden fazla noktaya yaymak.An itibarıyla şehir merkezinin arıtma faaliyetlerinin neredeyse tümü tek bir noktada, yani Çiğli Arıtma Tesisi’nde toplanmış. Yapıldığı tarihte son derece cazip olan bu merkezi çözüm, İzmir’in hızla büyümesi nedeniyle zaman içinde fizibilitesini ne yazık ki yitirdi. Çünkü bu tesiste arıtmanın gerçekleşebilmesi için Narlıdere’den Çiğli’ye kadar uzanan merkez ilçelerin tümünün kanalizasyonu elektrik gücüyle, Körfezi güneyden kuzeye doğru dolaşarak arıtma tesisine varıyor. Bunun şehrimize maliyeti öylesine yüksek ki bu işlem için ödediğimiz elektrik parasıyla İzmir’e her iki yılda bir yeni arıtma tesisi kurabiliyoruz.  İşte bu nedenle bir taraftan arıtma tesislerimizin kapasitesini büyütürken diğer yandan kent merkezinin arıtmasını üç ayrı noktaya yayma kararı aldık. İzmir için tümüyle yeni olan bu vizyon şöyle: Çiğli Arıtma Tesisi, Güneybatı Arıtma Tesisi Kapasite Artışı, Karabağlar Arıtma Tesisi… 10 yıldır defalarca ihaleye çıkılan fakat bir türlü sonuçlanamayan Çiğli Arıtma Tesisi dördüncü faz ihalesini tamamladık. Arıtma tesisimizin dördüncü faz ihalesi dün, yani 26 Nisan’da gerçekleşti. Mevzuattaki tüm darboğazlara ve yaşanan tüm ekonomik sıkıntılara karşın 600 milyon bütçeli bu devasa yatırımı ihale ettik ve İzmir’e kazandırdık. Görev süremiz içinde dördüncü fazı kullanıma açacağız. Güneybatı Arıtma Tesisi’nin kapasitesini membran biyoreaktör teknolojisini kullanarak artırıyoruz. Bu yatırımın bedeli 400 milyon lira… Buna bağlı olarak ise Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne giden Narlıdere Altıevler ve Huzur mahallelerinde hizmet veren mevcut kolektör hattını, Çiğli yerine Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendiriyoruz. Bu kapsamda, Narlıdere’nin tamamında halihazırda bulunan atıksu hattı yenilenerek 8.8 kilometre atık su hattı imalatı yapılacak. Bu çalışmanın maliyeti ise 105 milyon lira. Her iki çalışma da 2024’ün üçüncü çeyreğinde tamamlanacak ve Körfez derin bir nefes alacak.Şehrimizin atık su altyapısına yepyeni bir çözüm getiriyoruz. Gaziemir, Buca ilçelerinin tamamına ve Karabağlar ilçesinin yüzde elli nüfusuna hizmet vermek üzere Karabağlar’daki İZSU yerleşkesinde son nesil bir atıksu arıtma tesisi kuruyoruz. Yeraltında kurulacak olan bu tesis, günde 100 bin metreküp su arıtma kapasitesine sahip. İleri biyolojik ve sulama suyu standardında deşarja imkan veren bu yeni tesisimizin fizibilite çalışmaları başladı.  Bu tesis, Çiğli’ye giden yükü yüzde 15 oranında hafifleterek Körfez’in temizliğine çok ciddi katkı sağlayacak. İç bölgelerde zaman zaman kokuya neden olan yavaş kanalizasyon akışını hızlandıracak. Öte yandan, bu tesiste arıtılmış atık suların Meles Çayı’na verilmesiyle, Meles’e tatlı su kaynağı yaratılarak kent merkezinde ekolojik bir koridor oluşturulacak. 2026 yılında tamamlanacak 850 milyon liralık bu yatırımımızın bir özelliği de EXPO 2026 projemizi taçlandıracak olması.”

‘Körfez'e dev yatırım'

Başkan Soyer, Yaşayan Körfez programı için ayırdıkları toplam bütçenin 11 milyar 95 milyon lira olduğunu, kamuoyuyla paylaşılan tüm projelerin toplam maliyetinin ise yaklaşık 20 milyar lira olduğunu belirtti. Yaşayan Körfez Programı’nın son ayağı olan arıtma sonrası süreci kapsamında beş temel stratejik adım attıklarını kaydeden Başkan Soyer, faaliyetleri şu şekilde sıraladı: Çiğli Arıtma Tesisi’nin çevresindeki çamur depolama alanlarını boşaltıyor ve bu alanda ekolojik restorasyon uyguluyoruz. Sadece bunun için ayırdığımız bütçe 750 milyon lira. 20 yılı aşkın süreyle birikmiş çamuru bu bölgeden 5 yılda tümüyle uzaklaştıracağız. 2013 yılında devreye alınan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi çamur çürütme ve kurutma ünitesinde zaman içerisinde oluşan yıpranma nedeniyle revizyon ve kapasite artışı yapıyoruz. 800 milyonluk bu yatırım sayesinde artık arıtma tesisinin çevresinde çamur birikmeyecek. Kurutulan çamur, çimento üretimi ve benzeri süreçlerde yakıt olarak kullanılarak yeniden ekonomiye kazandırılacak. Halihazırda Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan arıtılmış atık sular iç körfeze dökülüyor. Biz, 200 milyon liraya mal olan bir derivasyon kanalı açarak atık su deşarj noktasını değiştiriyoruz. Arıtılmış tatlı suları Eski Gediz yatağına ve buradan da Orta Körfez’e taşıyoruz. Böylelikle, arıtılmış atık suların iç körfeze yönelik koku baskısını ortadan kaldırıyoruz. Projemizin yapımı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın iznini takiben başlayacak ve kısa sürede tamamlanacak. Ayrıca, günde 605 bin m3 kapasiteli Çiğli Arıtma Tesisi’nin çıkışına günde 200 bin m3 kapasiteli geri kazanım ünitesi kurarak kazanılmış atık suları tarımsal ve kentsel kullanıma yönlendiriyoruz. 1 milyar liralık bu büyük yatırım Körfez kıyılarındaki dalyanların ekolojik restorasyonu ve balık stoklarının yeniden çoğalması için de tarihi bir öneme sahip. Projemizin yapım ihalesi 2023 sonunda gerçekleşecek. Son olarak, körfezde sığlaşma kaynaklı koku sorununun da önüne geçiyoruz. Körfez’e akan derelerin getirdiği teressübat ile 0.5 metreye kadar sığlaşan dere çıkış ağızlarında eksi 4 metreye kadar deniz tabanında tarama çalışması yaparak kokuya neden olan malzemeleri alandan uzaklaştırıyoruz. Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış noktasında sığlaşan alanda dip taraması yapıyoruz. Tarama çalışmalarından çıkan çamurlarla Çilazmak Dalyanı’nın rehabilitasyonunu sağlayacak ve Körfez’in balık çeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunacağız. Bu konudaki izin süreçleri de İZSU Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor.”

‘Adanmışlığın eseri'

Başkan Tunç Soyer, son olarak şu ifadeleri kullandı: “İZSU’nun yatırım bütçesinin yarıdan fazlasını İzmir kent merkezinin on yıllardır bekleyen altyapı sorunlarını çözmek ve çocuklarımıza tertemiz bir Körfez bırakmak için ayırdık. Bilmenizi isterim ki biz bu şehre ve tüm ülkemize refah, adalet ve özgürlük getirmek için çalışıyoruz. Bugün sizlerle paylaştığımız yüz proje, birer teknik yatırım olmaktan çok, bu adanmışlığımızın bir eseridir. Bu yolculuğumuzun bir parçası olan tüm İZSU ailesine ve başta Genel Müdürümüz Ali Hıdır Köseoğlu olmak üzere İZSU yöneticilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ve son olarak, İzmir halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü bütün bu altyapı yatırımları bu şehirde yaşayan herkesin konforunu bozan toz, toprak ve çamur demek. Fakat bu yapılanlar, uzun vadede çocuklarımız ve torunlarımız için çok daha yaşanabilir bir kent kurmak anlamına geliyor. Çünkü biz bu şehre makyaj yapmak yerine, onun sağlığını korumak ve topyekün yaşam kalitesini artırmak için canla başla çalışıyoruz. Göreceksiniz on yılların kronik sorunlarını tamamını çözeceğiz ve bu şehrin binlerce yıllık geçmişinden ilham alarak çocuklarımızın ve torunlarımızın gururla yaşayacakları bir şehri onlara armağan edeceğiz.”

Editör: Özlem Çimen Durmaz