İstanbul’da CHP İl Başkanlığı’na kayyum atanmasına yönelik tepkiler, İzmir’de de yankı buldu. İzmir'de bir araya gelen üniversite öğrencileri, Alsancak Gar önünde toplanarak CHP İzmir İl Binası'na yürüdü. Eylem, Kültürpark Lozan Kapısı önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. Üniversite Öğrenci Kolektifi adına okunan basın açıklamasında, iktidarın baskı politikalarına ve kayyum uygulamalarına sert eleştiriler yöneltildi. Açıklamada, “23 yıldır hakları gasp edilen, geleceği ellerinden alınan tüm vatandaşların temsiliyle bulunuyoruz” denildi. 19 Mart’ta ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan baskı ortamına dikkat çekilen açıklamada, gençliğin artık diplomalarının dahi iptal edildiği bir sistemde yaşadığına vurgu yapıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bu durum, çürümenin geldiği boyutu gözler önüne sermekte
“23 yıldır hakları gasp edilen, geleceği ellerinden alınan tüm vatandaşların temsiliyle bulunuyoruz. 19 Mart’ta ana muhalefet partisinin adayı Ekrem İmamoğlu’nun içeri alınmasıyla, iktidarın gösterdiği baskı ve zorbalık bir kez daha giderek güçlenmiştir. Zaten geleceksizliğe, yoksulluğa, açlığa mahkûm bırakılan bir gençlik, son kurtuluş olarak gördüğü diplomalarının iptal edilmesiyle hakları için sokaklara döküldü. Dün CHP il binasına çekilen barikatların çokluğu, polis işkencesi ve gözaltılar iki şeyi göstermektedir: Birincisi, AK Parti iktidarının bugün kendisini var edebilmesi için baskıdan ve zorbalıktan başka çaresi kalmamıştır. İkincisi ise saray, halktan ve gençlikten korkmaktadır. 30 yıl önceki bir diplomayı iptal eden; halkın seçtiği belediye başkanlarına, rektörlere kayyum atayan; bunları korumak için de çaresizce faşizme başvuran AKP iktidarının, iktidar yanlılarının önemli bir çoğunluğunun sahte diplomalarla yaptığı yüzsüzlüklere hep beraber şahit olduk. Bizler açlıkla, yoksullukla, geleceksizlikle, güvensizlikle mücadele etmeye çalışırken, karşımızdaki saraylarda yaşıyor, oluşuyor. Bu durum, çürümenin geldiği boyutu gözler önüne sermektedir. 19 Mart’ta yapılan bu darbe yetmezmiş gibi, 23 yıldır başta rektörlükler olmak üzere ellerinden gelen her yere kayyum atayan bu zihniyet, 19 Mart’tan bugüne kadar muhalefete ait belediyelere ve il başkanlıklarına kayyumlar atadı ve atamaya devam ediyor."
Haklarımızı geri alana kadar, ülkemize demokrasiyi, bağımsız hukuku yeniden getirene dek savaşmaya devam edeceğiz
"Başta cumhurbaşkanı adayları olmak üzere kendilerine risk teşkil eden herkesi cezaevine atan, haklarını geri almak amacıyla sokağa çıkıp seslerini duyurmaya çalışan yüzlerce genci hukuksuzca şekilde hücre tipi cezaevlerinde işkenceye maruz bırakan; ama on binlerce sabıkalıyı sokaklarda özgürce dolaştıran bir yapı ile karşı karşıyayız. Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının tamamen çöktüğü; sermayenin, mafyaların ve yandaşların yönettiği yeni bir yapıya dönüştüğü açıkça görülmektedir. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yapılan kayyum ataması hiçbirimiz için sürpriz olmadı. Çünkü 23 yıldır devleti bu çarpık yapıya dönüştüren ve halkın tüm umutlarını elinden almaya ant içmiş bu yapının, artık yeni bir seçime gidemeyecek kadar kendini ifşa ettiği ortadadır. Yaptıklarıyla da bunu her gün kanıtlamaya devam etmektedir. İşte tüm bu gerçeklere dayanarak; demokrasinin, hukukun olmadığı, tüm haklarımızın bir bir elimizden alındığı bir ortamda, demokratik bir seçimi beklemek hayalperestlikten başka bir şey değildir diyoruz. Ve yapılan darbelere karşı tek çözümün devrim olduğuna inanıyoruz. Haklarımızı geri alana kadar, ülkemize demokrasiyi, bağımsız hukuku yeniden getirene dek savaşmaya devam edeceğiz. Kurtuluş sokakta, sandıkta değil.”