İzmir şehir merkezine yaklaşık 9 kilometre uzaklıkta bulunan Buca, Nif Dağı’nın güney eteklerinde konumlanıyor. Antik çağlardan günümüze uzanan yerleşim geçmişiyle dikkat çeken bu kalabalık ilçe tarihsel gelişimi ve isminin kökenine ilişkin farklı görüşlerle öne çıkıyor. İşte özellikle İzmirlilerin mutlaka merak ettiği o soru ve yanıtı...

Çeşme’de Reges Otel imar planı krize yol açtı: CHP içinde tartışmalar sürüyor
Çeşme’de Reges Otel imar planı krize yol açtı: CHP içinde tartışmalar sürüyor
İçeriği Görüntüle

ANTİK DÖNEMDEN MODERN YERLEŞİME BUCA

Buca’nın yerleşim geçmişi M.Ö. 130’lu yıllara kadar uzanıyor. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bölge, 19. yüzyılda önemli bir dönüşüm yaşadı. İngiliz Aydın Demiryolu Şirketi’nin İzmir-Aydın hattını Buca’ya uzatmasıyla ilçe dönemin stratejik ulaşım noktalarından biri haline geldi. Zamanla banliyö ulaşımının İZBAN ağına entegre edilmesiyle birlikte Buca tren istasyonu işlevini yitirdi.

Buca, Türkiye’nin en büyük heykelleri arasında yer alan 42 metrelik Atatürk Maskı ile tanınıyor. İlçede ayrıca Kaynaklar Köyü ve yaklaşık 100 bin metrekarelik Yedi Göller rekreasyon alanı bulunuyor.

19. yüzyılda inşa edilen Amerikan Koleji ve Levanten aileler tarafından yaptırılan köşkler, Buca’nın mimari dokusunu oluşturan başlıca yapılar arasında bulunuyor. 1688 yılında yaşanan büyük depremin ardından Fransız Konsolosluğu’nun Buca’ya taşınması, ilçenin tarihsel kayıtlarda daha sık yer almasına neden oldu. Bölgede bulunan Bizans Haçı kabartmaları ve Roma dönemine ait kalıntılar, antik bir yerleşimin izlerini taşıyor.

BUCA İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Buca adının kökenine ilişkin kesin bir bilgi bulunmuyor. Tarihçi Kararas’ın Iconomos’tan aktardığına göre, 1235 yılında İzdik Devleti Kralı İoyanis’in Lenvon Manastırı sınırlarını belirlerken “KOHİ” adı verilen bir yerleşimden söz ettiği belirtiliyor. Bu adın zamanla Buca’ya dönüştüğü değerlendiriliyor. Eski Yunancada “KOHİ” kapalı bir açının iç kısmını ifade ederken, kelimenin Yeni Yunancada “GONİA”, ardından “BUGİA” ve son olarak “BUCA” şeklini aldığı aktarılıyor.

Arkeolog Aristotalis Foutrier ise “Le Monastre de Lembos” adlı çalışmasında manastıra ait belgelerde geçen “RUZA” adlı bir köyün Buca olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca son Bizans döneminde bölgede geniş topraklara sahip olan “Vuza ya da Vuzas” isimli kişinin adının da ilçe ismine kaynaklık etmiş olabileceği görüşü bulunuyor.
Batı literatüründe Buca adı farklı biçimlerde yer alıyor. BOUDJA, BUDJIA, BOUGIEH ve BORJA gibi yazımlar kullanılırken, en yaygın olanının BOUDJA olduğu belirtiliyor. Tarihsel kayıtlarda Buca adına ilk kez 1688 yılında Fransız Konsolosluğu belgelerinde rastlanıyor.

FORBES CADDESİ’NİN HİKAYESİ

Buca’nın önemli arterlerinden biri olan Forbes Caddesi, Levanten kökenli Forbes Ailesi’nin adını taşıyor. Avrupa ile yoğun ticari ilişkiler kuran Forbes Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminin en varlıklı aileleri arasında yer aldı. Söke’de meyan kökü ticaretiyle başlayan faaliyetlerini genişleten aile, Şirinyer-Buca arasında tren yolu inşa edilmesini sağladı. Bu hat, dönemin varlıklı ailelerinden Rees Ailesi ile birlikte köşklerine ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla yapıldı.

Tüm masrafları aile tarafından karşılanan demiryolu ve istasyon, başlangıçta özel bir ihtiyaç için inşa edilmiş olsa da zamanla kamu yararına hizmet eden bir altyapıya dönüştü. Bu süreç Forbes Ailesi’nin Buca’da kalıcı bir iz bırakmasına neden oldu ve ailenin adı ilçede bir caddeye verildi.

Kaynak: HABER MERKEZİ