İzmir’in dört bir yanından başlayan yangınlar kentte büyük bir panik yarattı. Menderes, Seferihisar, Gaziemir, Buca ve Tire ilçelerine yayılan dev alev topları konut ve barınaklara kadar indi, araçları kül etti. Havadan ve karadan müdahaleler yapılsa da kenti saran yangınları söndürmeye yetmedi. Müdahalelerin yetersiz olduğu alanlara bölge sakinleri yetişip hayvanları ve araçlarını yangından kurtarmaya çalıştı.
İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gerekli müdahalelerin yapıldığını, yangın söndürme araçlarının olduğunu belirtse de CHP’li Meclis Üyesi Selçuk Karakülçe, iktidara yüklendi. Orman yangınları için iktidarın gerekli dersi almadığını öne süren Karakülçe, 23 yıllık iktidarı elinde bulunduran AKP’nin işini yapmadığını ifade etti.
‘Havalar ısınmasın diye dua ediyorlar’
İz Gazete’ye konuşan İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Meclisi Kemalpaşa Meclis Üyesi, CHP Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı Selçuk Karakülçe, iktidarın yaşanan felaketlerden ders almadığını söyledi. Ülkenin dört bir yanından orman yangınları için tedbirlerin alınması gerektiğine değinen CHP’li Karakülçe “Öncelikle bunların bireysel hata olmasını çok arzu ediyoruz. Burada bir kastın olması insanlık ötesidir. Ayrıca burada iktidara söz söylemeden edemeyiz. Yıllardır bu deneyimi yaşıyoruz ve aynı gerçeklerle yüz yüzeyiz. Bu işlerden bir ders alamayıp bu işleri de sonuçlandıramadığımız ortada. Yani insan, bir şeyler öğrenir ve uygular. Yıllardır Antalya’dan Manavgat’ına, Bordum, Çeşme ve Çanakkale’sine kadar Türkiye’nin dört bir tarafı yaz mevsiminde alevlere teslim oluyor. İnsan bunları görünce tedbir almaz mı? Bugünkü sonuca baktığımızda, iktidara şunu söylüyoruz: Kardeşim siz yaşadıklarınızdan ders almıyor musunuz? Bir dersinize çalışın. Bu insanların yüreği ağzında. Bu kentin insanı, yaz gelmesin, havalar ısınmasın diye dua eder mi? Sürekli yağmur yağsın diye sık sık dua eder mi? İzmir’in halkını ve Egelileri buna mecbur bırakıyorlar. Tabii ki bunda bir kasıt aramaktan değil, burası bir doğa. Hepimizin nefes aldığı, içinin ferahladığı bir yer. İktidarın işini yapmadığı, yaşadıklarından ders almadığı net bir şekilde ortada” dedi.
‘Sahadan çektiler’
“Yangınları gördükçe içimiz kan ağlıyor” diyerek sitem eden Karakülçe, “Kentin dört bir tarafı ve en güzel noktaları, alevler içinde. Biz nasıl gelişeceğiz, nasıl turizmi kalkındırıp insanları doğamıza, denizimize gelmeleri için davet edeceğiz? Yöre halkının gelirinin artmasında, yöremizin kalkınmasında ve ülkemizin ekonomisine katkı sunulmasında nasıl bir davet oluşturabiliriz ki? İktidarın rehavet havasında 23 yılın sonunda geldiği nokta tembelliktir. Bir ağacın yetişebilmesi için en ez 25 yıl geçmesi lazım. Bunun içindeki habitat için ise yıllar gerekiyor. Bir yangınla neleri kaybettiğimizi bu insanlar demek ki bilmiyor ki, yıllardır ülkeye, doğaya, insana, canlıya, hayatı seven insanlara bunları yaşatıyorlar. Gidin devletin bütçesinden alın ve bu tür donanımları sağlayın. Anında müdahale edin. Bu yurt savunmasıdır. Bunlar milli servetlerimizdir. Son on beş günde yanan yerlerin hesabını kim verecek? Havada uçan kaç tane helikopter görüyoruz? Bu işlerin yeterince yapılmadığını görüyoruz. Söyleye söyleye insanların dilinde tüy bitti ama bunlar anlamamakta ısrarcı. Kimse gerekli tedbiri aldık demesin. Öyle bir tedbir yok. Hani nerede orman bekçilerimiz? Hepsini sahadan çektiler. Eskiden ormanlık alanları izleyen, gözetleyen kulelerimiz vardı, hepsini ortadan kaldırıp sahadan çektiler” diye konuştu.
‘Toplamını yaşadık’
İzBB CHP Grup Başkanvekili Dr. Zafer Levent Yıldır da bir yaz mevsimi boyunca yaşanacak yangınların son iki haftada yaşandığını söyledi. Yıldır, “Yangın ortaya çıkmadan önce ne yapılabilir, nasıl önlemler alınabilir konusunda da çalışmak gerekiyor. İtfaiye kadrosunu genişlettik, gereken çabayı arkadaşlar gösteriyor. Araç alımları yapıldı. Buna benzer gerekli tüm çalışmaları da yapıyoruz. Tabii ki mesela bir uçak olsa, yangın müdahalesi farklı oluyor. Helikopterlerin de olmasında etkin çözümler olur. Ayrıca unutmayalım ki çok şiddetli rüzgâr vardı. Muazzam bir hızla başlayan rüzgâr yangının yayılmasını sağladı. Yani oturup bunu da bir afet olarak değerlendirmeli ve hızla alınabilecek önlemleri gündeme getirmeliyiz. Bir yaz dönemi boyunca başımıza gelecek ufak tefek yangınların toplamını yaşadık. Çünkü aynı anda birçok yerde yangın söz konusu oldu” dedi.
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve belediyelerin yangınlarla başa çıkmakta zorlandığını belirten Yıldır, “Ama şimdilik üstesinden geldik. Eğer bu şekilde devam ederse ortada orman kalmayacak. O yüzden de bu konuyu çalışmamız gerekiyor. Afet olarak sürekli depremi düşündük ama yangının da ciddi bir afet olduğunu kabul etmeliyiz, ona göre önlem almalıyız. Bugüne kadar yaptıklarımızın ötesinde daha ileri aşamaları da gözeterek tedbirler almalıyız” ifadelerine yer verdi.
‘Vatan savunması’
Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Mühendis Zülal Totan ise orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğuna vurgu yaparak “Hem hava hem de yer ekibi olarak ve teknik anlamda tüm eksiklerimizi giderdik. Maalesef ki yangınların çıkmasında küresel ısınmanın da etkisi var. Hafta sonu rüzgârın da etkisiyle yangınlar yayıldı ve büyüdü. Şimdi daha teknik çalışmalar yapılıyor. Eksiden kulelerimiz ve bekçilerimiz vardı. Ama şimdi Orman Genel Müdürlüğünün yangınlara müdahale eden insansız hava araçları var. Kilometrelerce ötedeki yangınların koordinatları alınıyor. O konuda teknik çalışıyoruz. Ama maalesef ki insan odaklı yangınlar çok arttı. İnsanların bilinçli olması gerekiyor. Siyasete alet edilmesin. Bu bir vatan savunmasıdır” dedi.
