İZTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konukları İnterkültürel Tiyatro Platformu Türkiye Başkanı Özgün Aytar ve İnterkültürel Tiyatro Platformu Basın Sözcüsü Arda Kuru oldu. 18. Tiyatro Buluşması 14-17 Ağustos’ta başlıyor. Seferihisar Akarca Ormancı Kampı’nda gerçekleşecek buluşmada ustaların öğrencilerle yan yana geleceği atölyelerden söyleşilere kadar birçok etkinlik yapılacak. Ayrıca dayanışma ve hafıza oluşturmak için birbirinden kıymetli isimlere ödüller de verilecek.
Tiyatro buluşmasının içeriğine dair detayları anlatan Aytar, “Çok kıymetli atölyeler olacak. Birbirinden farklı hocalar ücretsiz ve imece şekilde öğrencilerle buluşuyor. Tiyatro temelli ancak resim, dans, müzik gibi farklı dallarda da eğitimler olacak. Katılım fonlarını dolduran öğrenciler istedikleri hocalardan eğitimler alacak. Biri sabah biri de öğleden sonra olacak şekilde verilecek dersler” dedi.
Arda Kuru ise, “Aynı zamanda bu festivalle bir dostluk da pekiştirmek ve kalıcılığını da sağlamak istiyoruz. Buruda kurulan arkadaşlıkların yıllarca sürdüğü öyküler duyuyoruz. Bizler de katılımcı olarak başladığımız festivalde komitenin içinde bulduk kendimizi” diye konuştu.
Atölye ve söyleşiler
Buluşmada hangi atölyelerin yapılacağını anlatan Aytar, “Yazarlık atölyemizi Kamer Yıldız Ok, doğaçlamada Burak Özbaykuş ve Burak Tamdoğan’ın iki farklı atölyesi olacak. Cengiz Toroman hocamız ve Medine Çam ‘Bir Derdim Var’ adlı proje yaratımı atölyeleri olacak. Metehan Gözütok dans eğitimi verecek, Emre Canpolat sokak tiyatrosu üzerine, Suat Ünverdi kukla, Nimet Erdem yazarlık üzerine eğitim verecek. Onun dışında bu sene Barış Atay var, o da atölye verecek hocalarımızdan biri. Melih Serhat Eyrenci var pastel boyayla resim üzerine bir atölyesi olacak. Harun Güzeloğlu’nun reji üzerine atölyesi olacak. Göksel Kart, Cenk Dost Verdi de atölye verecek. Ayrıca bu sene Şebnem Dönmez, seminer adı altında bizimle olacak. Tek gün ayırabileceğini söyledi, biz de bir proje geliştirdik. O gün kamp katılımcılarından sorular toplayacağız, Şebnem Hanım o soruları yanıtlayacak” ifadelerini kullandı.
"Ödüllerle anıyoruz"
Ödüllerin neler olduğu ve kimlere verileceğini açıklayan Kuru, “Ödülleri festivalin resmen başladığı ilk gün veriyoruz. Bu ödülleri yılın en iyi oyuncusu minvalinde değil, kendi belirlediğimiz çeşitli kategorilerde veriyoruz. Bu sene ilk defa vereceğimiz bir ödül de var. Mesela Onur Ödülü’müz var, Göksel Kortay’a vereceğiz. Emek Ödülü’nü 2 kişiye vereceğiz, Mustafa Seyhan Kurağ ve haluk Çetin. Barış Ödülü’nü Filistin’in desteklen İsrailli bir yönetmen olan İtay Tiran’a vereceğiz. Dans Ödülü’nü Yusuf Türkel ve Banu Dağcıoğlu Türkeli’ne vereceğiz. Bu ödül kategorisi ilk kez bu sene ilk defa verilecek. Onun dışında Polen Ünlü Dayanışma Ödülü’nü Peyk ve Olta Dayanışmaya, Çağdaş Aydın Ödülü’nü Cem Yiğit Üzümoğlu’na, Nartan Kılıç Fotoğraf Ödülü’nü Carlo Caffarini ve Eyhan Çelik’e, İzmir Ödülü’nü Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’e ve bunların yanında 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz Eylem Şafak Aydın adına bir ödülümüz var. Bu ödülü 3 kişiye uygun gördü Orhan Aydın. Levent Üzümcü, Dengin Ceyhan ve Ataol Behramoğlu… Bu ödüller daha çok bir umut yeşertme, sahnede bir direniş örgütleme, onları anma ve bir hafıza oluşturma amacıyla veriliyor” şeklinde konuştu.
"Herkes katılabilir"
Katılım için gerekli bilgileri de veren Kuru, “Geçtiğimiz yıllarda 200-250 kişilere ulaşan katılımcılar olmuştu. Türkiye’nin her yerinden katılımcılar gelebilecek. Bu buluşmaya herkes katılabilir, illa tiyatrocu olmasına gerek yok. 7’den 70’e formu dolduran herkes gelebilir. Seferihisar halkı da tüm oyunlara etkinliklere ücretsiz şekilde katılabilir” dedi.
"Birbirimizden destek alıyoruz"
18 yıldır gerçekleştirilen buluşmanın dayanışmayı güçlendirdiğini ifade eden Aytar, “Bu buluşmayla yalnız olmadığımızı hissediyoruz. Biz tiyatrocular için kışın yoğun, yazın sakin geçer. Hepimiz ülke gündemi nedeniyle zor günler geçiriyor. Moralimizi yüksek tutmak anlamında zorlanıyoruz. Her gün kötü haberler alıyoruz. Ama birlerinin de ayakta durup bir şeyler yapması lazım. Birbirimizden enerji alıyoruz. Bu tarz buluşmalarla aynı şeyleri yaşadığımızı konuşuyoruz, birbirimize destek oluyoruz ve yalnız olmadığımızı hissediyoruz. Tiyatro mesleğinde usta çırak ilişkisine çok inanırım. Oradaki ustaları daha yakından tanıyınca aynı şeyleri yaşamışız diyoruz. Ayrıca yeni arkadaşlar tanıyoruz. Farklı şehirlerde neler yapılıyor bunu öğreniyoruz. Bu da yeni fikirlerin ortaya çıkmasını, birbirimizden haberdar olmamızı sağlıyor ve çok kıymetli” açıklamasında bulundu.
"Yeni bir enerji buluyoruz"
Yalnız olmama hissinin çok güzel bir şey olduğunu sözlerine ekleyen Kuru, “Kişisel hayatlarımızda birbirimize çok yabancılaşıyoruz. Burada yeniden birbirimize temas ettiğimiz, düş kurduğumuz bir enerji buluyoruz. Bu da üretmeyi sağlıyor” dedi.