İzmir’de son dönemde gelen su faturaları, vatandaşların tepkisini çekiyor. Türkiye genelinde büyükşehirler arasında suyun en pahalı olduğu kentlerden biri olan İzmir’de, bazı kullanıcılar aylık su faturasının elektrik faturasını geçtiğini söylüyor. Uzmanlara göre İzmir’de suyun pahalı olmasının bazı nedenleri var. Peki, uzmanlar bu konuda ne diyor?
İZMİRLİLER OLMAYAN SUYA PARA ÖDÜYOR
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Bilim Kurulu Üyesi Jeofizik Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, Manisa’dan İzmir’e su sağlayan Gördes Barajı’nın tamamen kuruduğunu, barajın çatlaklı olması nedeniyle su tutmadığını söyledi. İçöz, “Örneğin, Gördes Barajı çatlaklı ve bu nedenle su tutmuyor. Belediye halen buraya para yatırıyor. Bu yüzden İzmirlinin su faturası oldukça kabarık geliyor, çünkü olmayan suya para ödüyor. Olmayan suya verdiği parayı da bizden çıkarıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin çok kapsamlı bir araştırma yapması gerek. Bu araştırmada üniversitelerden, bilim insanlarından mutlaka destek alınmalı. Bugünden yarına üç sondajla, beş sondajla bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi pek mümkün gözükmüyor” diye konuştu.

KUYULARDAN SU ÇEKMEK MALİYETLİ İŞ
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, kuyulardan su çekmenin maliyetli bir yöntem olduğuna dikkat çekti. Yaşar, “Tahtalı barajının dolu olduğu dönemlerde de suyu ısrarla kuyulardan çektik. Bu nedenle de Türkiye’de en pahalı suyu İzmir’de kullandık. Çünkü yeraltından su çekmek maliyetli bir iş. İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminde hidrojeolog ve jeoloji mühendisi yok. Su konusunda yetkin kişiler bu insanlardır. Suda siyaset olmaz, su bir gerçektir ve ona göre plan yaparsın. Belediye yöneticileri yeraltı sularına çok güvendiler ama yeraltı suları da sonsuz değil ki” dedi.

KAYIP VE KAÇAKLAR DERHAL ÖNLENMELİ
İzmir Kent Konseyi Tarım Çalışma Grubu Kolaylaştırıcısı Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Tomar, ülkemizde yağışlar düzensiz olduğu için barajlara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, kentteki su kaçaklarına dikkat çekti.

Tomar şunları söyledi: “Öncelikle yeraltı suyu rezerv kaynak olarak kalmalı. İzmir’de halen yeraltı suyuna yükleniyoruz ve pahalı bir su tüketiyoruz. Yeraltı suyu maliyetli bir şey. Yüzey sularımızı depolayıp halkın hizmetine sunmamız gerekiyor. Türkiye’de tarımsal sulama, toplam su kullanımının yüzde 71’idir. Eğer kuraklık böyle devam ederse üretememe gibi bir sorunla karşılaşacağız. Dünyadaki bütün savaşların nedeni enerji, su ve tarımdır. Tarımsal sulamaları mutlaka gözden geçirmemiz gerekiyor. Su tasarrufu sağlayan damla sulama yöntemi kullanılmalı. Yörenin ekolojik özelliklerine göre toprak işleme aletleri ve dönemleri tercih edilmeli. Sulama alt yapılarının bakımına önem vererek su kaçaklarının ve kayıpların önüne geçilmesi çok önemli. Kuraklığa dayanıklı ve yüksek verimli bitkileri kullanmalıyız.”




