İzmir’de kendisini ‘finans uzmanı’ olarak tanıtıp çevresine zengin ve lüks bir yaşam sürdüğü imajı çizen çizdiği iddia edilen B.D., ‘dolandırıcılık’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. İşlediği suç nedeniyle şahsın; kamu kurum ve kuruluşlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında, vakıf, dernek, kooperatif ve siyasi partilerde seçme ve seçilme, atama veya tayin edilerek gelinen tüm görevleri yapmak başta olmak üzere birçok haktan yoksun bırakılmasına karar verildi. Dava, İstinaf sürecinde de onaylanırsa şahsın cezası kesinleşmiş olacak.
“McGill Üniversitesi” mezunuymuş!
Söz konusu şahıs, gerçekleştirdiği sosyal medya paylaşımlarında “McGill Üniversitesi” mezunu olduğunu iddia ederken, sergilediği lüks yaşam tarzı, modern ofis ortamı paylaşımları ve yarattığı finansal uzman izlenimiyle mağdurlarda güven yarattığı iddia edildi. Şahsın, tanıştığı kişilere düzenli olarak aşağıda SMS’ler göndererek repo, bono ve “level up” gibi yatırım terimleriyle ilgi uyandırdığı, ilk aşamalarda taahhüt ettiği getirileri göndererek güven tesis ettiği, sonrasında ise çeşitli bahanelerle iletişimi zayıflattığı ve sonrasında ulaşılmaz hale geldiği mahkeme tarafından tespit edildi. Bu yöntemle birçok kişiyi mağdur eden şahsın, İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2 mağdurun dolandırılması kapsamında Türk Ceza Kanunu’nun 157/1 (dolandırıcılık) ve 43/1 (zincirleme suç) maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkûm edildi.
Paralar anne ve kız kardeşin hesabına gitmiş!
Bankalardan gelen hesap döküm hareketlerinin incelenmesiyle ortaya çıkan bir diğer bilgi ise ‘pes’ dedirtti. Şahsın, dolandırıcılık suçundan elde ettiği 2 milyon TL’yi aşkın mevduatı, annesi S.D, ablası R.A ve eniştesi U.A’nın hesaplarına aktardığı tespit edildi. Ayrıca, paranın bir kısmının kendi kurduğu şirketin hesaplarına aktarıldığı görüldü.
Başka mağdurlar da olabilir
Hukukçularla yapılan görüşmede, olası başka mağdurların başvuruları ile yeni davaların açılabileceği ve hükümlü B.D'nin alacağı cezanın artabileceği belirtildi. Yetkililer, bu davada da olduğu gibi kamuoyunda Seçil Erzan davası olarak bilinen ponzi yöntemi ile dolandırıcılık vakalarına karşı vatandaşları dikkatli olmaları ve yatırım kararlarında teyitli bilgilere başvurmaları konusunda uyardı.