CHP’den alternatif 9 Eylül töreni: Her haini kendi karanlığında boğan İzmir vardır
CHP’den alternatif 9 Eylül töreni: Her haini kendi karanlığında boğan İzmir vardır
İçeriği Görüntüle

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Halkın iradesi gasp edilemez, kayyumlara hayır” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel okudu. Yüksel, Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve özgürlükler açısından tarihinin en karanlık dönemlerinden birinden geçtiğini ifade ederek, iktidarın halkın iradesini hiçe sayarak kayyumlar yoluyla demokratik işleyişi ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi.

Halkımız buna dur diyor ve demeye devam edecektir

Yüksel, “Ülkemiz demokrasi, hukuk ve özgürlükler açısından çok karanlık bir dönemden geçmektedir. Baskıcı, var olan demokratik kazanımların hemen hemen hepsini yok eden, yok edemediğini de kendi lehine kullanan, halkın iradesini ve demokratik işleyişi asla ve asla sindiremeyen totaliter bir yönetim sistemi ile karşı karşıyayız. Tüm bu yönetememe anlayışına rağmen iktidarın 'öteki' dedikleri ülkede demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyor! Doğu ve Güneydoğu'daki belediyelere yıllardır atanan ve olağanlaştırılmaya çalışılan kayyum tipi 'demokrasi' bugün ülkenin batısında da uygulanmaktadır. Demokratik yollarla halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları, bürokratlar, siyasiler birer birer cezaevine atılıyor. Böylece iktidar, kaybettiği belediyeleri halka rağmen ve halkın iradesini gasp ederek 'kayyumlar' vasıtasıyla geri almak istiyor. Ancak eşitlikten, barıştan, demokrasiden ve adaletten yana olan halkımız buna dur diyor ve demeye devam edecektir. Son birkaç gündür CHP İstanbul İl Başkanlığı özelinde gerçekleşen olaylar hepimizin malumudur. CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi’nde başkan seçilen Özgür Çelik ve yönetimi, Disiplin Kurulu, Asıl ve Yedek Üyeleri hukuken hiçbir şekilde görevli olmayan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmış ve İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin ve ekibi kayyum atanmıştır” şeklinde konuştu.

Kara leke olarak anılacak

Kararın hukuka aykırı olduğunu hatırlatan Yüksel, “Günlerdir hukukçular tarafından tartışılan bu konu ile ilgili 'hiçbir kanun ve usulde böyle bir kararın alınmasının mümkün olmadığı' dile getirilmiş ve hatta barolar, konunun hukuki yönünü çok açık ve net bir şekilde dile getiren ortak bir basın açıklaması bile bu hukuk garabetini durduramamıştır. Bu hukuk garabeti devamında, CHP İstanbul İl Merkezi polis ablukasına alınmış, partililer ve yöneticiler binaya sokulmamıştır. Buna rağmen insanlar, üyesi oldukları partinin binasına barikatları yıkarak ve polis ablukasını delerek girmiştir. Kayyum olarak atananlar her ne kadar 'baba ocağı', 'evimiz', 'partimiz' gibi söylemler ile ortamı yumuşatmaya çalışsa da iktidarla birlikte ana muhalefet partisini hukuk dışı yollarla fiilen siyaset dışı bırakmaya çalışmaktadır. Bu antidemokratik uygulamaların Türkiye demokrasi tarihinde en kara lekelerinden birisi olarak anılacağından hiç şüphemiz yoktur” ifadelerini kullandı.

Bu yol bir çözüm değildir

Türkiye, tarihinin en karanlık dönemlerinden geçtiğini dile getiren Yüksel, “Bu dönemde ekonomik kriz, siyasi krizle birleşmiş, yönetenler eskisi gibi yönetemez, yönetilenler ise bu şekilde yönetilmeyi istemez hâle gelmiştir. Bu kriz, daha fazla demokrasi, ekonomik refah, adalet, hukukun üstünlüğü ve çoğulculuk ile aşılabilecekken, toplum tam tersi antidemokratik uygulamalar ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu krizden çıkışın yolu, iktidar tarafından tek bir muhalif sesin bile çıkmadığı, hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, hukukun yok sayıldığı, toplumun kayyumlarla idare edildiği, edilemeyenlerin ise cezaevlerine atıldığı bir ülke öngörmektedir. Bu yolun bir çözüm olmadığı çok açıktır. Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz; bu karanlık dehlizlerden çıkmanın tek bir yolu vardır: Herkes için demokrasi, herkes için adalet, herkes için eşitlik, herkes için özgürlük ve herkes için hukukun üstünlüğü gibi çoğulcu ve demokratik uygulamalardır. Ülkemizde bu çoğulcu ve demokratik uygulamalara ulaşabilmek için İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak üzerimize düşen mücadeleyi sürdüreceğimizi ve hiçbir gücün bunu durduramayacağını bir kez daha belirtiyoruz” dedi.

Kaynak: ANKA