İZMİR HABERLERİ

İzmir'de hemşirelerden HYP tepkisi: Artık bıçak kemiğe dayandı

Hasta Yönetim Platformu (HYP) uygulaması ile hastaları takip etmek zorunda kalan ve gerekli sayıya ulaşamadıklarında maaşları kesintiye uğrayan sağlık emekçileri, “Bu baskı ve uygulamalarla mesleğe olan aşkımızı körelttiler” dedi

Abone Ol

Geçtiğimiz sene kasım ayında uygulamaya giren ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) çalışan hemşire ve ebelerin tepkileri sürüyor. ‘Eziyet Yönetmeliği’ tanımlamasıyla sık sık tepkilerini dile getiren sağlık emekçileri, bağışıklama, bebek-çocuk-gebe-lohusa izleme ve takipleri, kanser tarama, kan tahlilleri, tıbbi müdahale, enjeksiyon, pansuman, danışmanlık, obezite izlemi, okul dönemi çocuk izlemi, yaşlı izlemi yaparken hekimlerin kullandığı Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) ile karşı karşıya kaldı.

1 Haziran’dan itibaren hemşire ve ebelerin sorumluluğuna giren HYP, maaş kesintileriyle emekçilerin karşısına çıktı. Bu uygulamanın kaldırılması için tepkilerini dile getiren sağlık emekçileri, bordrolarını paylaşarak son 6 aylık kesintiyi gösterdi. İz Gazete’nin ulaştığı maaş bordrolarında, şubat ayında 119 bin TL maaş aldığı görülen bir aile hekimine yapılan ödemenin bundan 5 ay sonra temmuz ayında 75 bin TL’ye kadar düştüğü görüldü.

İstifalar başlayacak

ASM çalışanı ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi ebe Meltem Akcelep, ‘gelmeyen hasta’ ve ‘vergi kesintileriyle’ her ay maaşının kesildiğini söyledi. İz Gazete’ye konuşan Akcelep, 15 Şubat 2025 tarihli maaş ödemesi 65 bin 890 TL iken 6 ay sonraki maaşı 58 bin 256 TL’ye düştüğünü söyledi. Akcelep, “Yüzde 15,57’lik ara zammı henüz almadık. Ağustos’ta alacağız. Ama bu ek zam, hiçbir işe yaramayacak. Kaşıkla verip kepçeyle almaya benziyor. İş çığırından çıktı, sahada istifalar başlayacak. Artık ASM’lerde çocuk, bebek ve yetişkin izlemleri yapacak, aşıları takip edecek ve diğer tüm yükleri kaldıracak hemşire-ebe arkadaşımız kalmayacak” diye konuştu.

Hafiyeliğe başladım

Bir diğer ASM çalışanı ebe Arzu Kaplan da bulunduğu iş yerinde emekli olan hekimin gitmesiyle bir başına kaldığını öne sürdü. Hasta bilgilerine ulaşmaya çalışırken bilgilerin kısıtlandığını belirten Kaplan, “Hastanın ilk iki harfiyle soyadının son iki harfinden bu hastayı bulup aşısını yapmamız isteniyor. Hastanın sistemde kimlik numarası yok, bilgileri yok. Hastayı bulmamız için yedi bilinmeyen denklemi çözmemiz isteniyor. Bunu yapamazsak ‘performans’ usulüyle maaşımız kesiliyor. Arkadaşımın bilgisayarına geçip verilen listeye bakıyorum ve hastanın ilk iki harfiyle son iki harfiyle hastamı buluyorum. Kimse bana bu konuda tam bilgi vermiyor. Benim hemşirelikle alakam yok, hafiyeliğe başladım. Bir hafiye gibi hastamı sosyal medya hesaplarından buluyor ve tedavisi için koşturuyorum” dedi.

“Artık bıçak kemiğe dayandı” diyen Kaplan, “Bu baskı ve uygulamalarla mesleğe olan aşkımızı körelttiler. Emekliliği beklemeyi geçin prim günümü doldurmaya uğraşıyorum. Son 3 aylık maaşım 58 bin TL’den 51 bin TL’ye, oradan da 43 bin TL’ye düştü. Geçen yıl vergi dilimine girdiğim halde 47 bin TL alıyordum, bu yıl 43 bin TL’ye düştü. Zammı geçtim, olanı kırpıyorlar” ifadesini kullandı.

HYP uygulaması yapabilmesi veya normal hastasını takip edebilmesi için boşta kendisine ait bilgisayarı olmadığını kaydeden Kaplan, “İki aydır çardakta oturuyorum. Vefat eden babamın arabası bende. Arabadan inip formamı giyiniyorum, ASM’nin çardağında oturuyorum tekrar formamı arabanın bagajına koyup evime gidiyorum. Boşta olduğum için hiçbir hekim üzerinden teşvik ödemesi de almıyorum. Ne HYP yapabiliyorum ne de ekranı görüp hasta takibi yapabiliyorum. Ulaşabileceğim bir sistemim yok. Hangi ebe veya hemşirenin yeri boşsa, hangisi molaya çıktıysa onun bilgisayarını kullanarak işimi yapmaya çalışıyorum. Bir kimlik numarasıyla bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Ben ebelik bitirdim, bu işler benim görev tanımımda yok” dedi.

CİMER’e dilekçe yazdı

Yaşadığı sorunları ve eksikleri yazdığı dilekçeyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) bildirdiğini söyleyen Kaplan, “Aile Hekimi sisteminin ‘haksız ve hukuksuz’ bir sistem olduğunu, sağlık ocağında maaşların ödeneklerin çok daha adil olduğunu belirttim. Sağlık ocağı döneminde peçetelerimiz eksik olmuyordu. Şu anda peçete arıyorsunuz, her şeyin hesabı yapılıyor. Ağlanacak haldeyiz. Ben ebeyim, okurken yaşlı sağlığı diye bir ders almadım. Yarın adli bir olay olsa benim başım yanar” diye konuştu.