İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZELMAN ile İZENERJİ’de örgütlü DİSK-/Genel-İş 1, 2, 3 ve 9 No’lu şube üyesi emekçileriyle İzBB’nin adına TİS masasına oturan SODEM-SEN arasındaki görüşmelerin tıkanmasıyla işçiler DİSK’in Basmane’deki İzmir Şubeleri binası önünde bir açıklama yaptı. 1. No’lu Şube Başkanı Engin Topal, yaptığı açıklamada “Bugün, yarının habercisi olarak buradayız. 150 gündür Toplu İs Sözleşmesi (TİS) masada bitirmek için elimizdeki tüm gayreti gösterdik. Alın terinin haklı olduğu yerde kamuoyuna bizim, sanki belediyeyle ortak olma hevesiyle hareket ettiğimiz ve işçi sınıfıyla kamuoyuna karşı haksız çıkarma çabaları var. Yaklaşık 3 yıldır İzmir Büyükşehir emekçilerinin nelere katlandığını, nelerin üstesinden geldiğini biliyoruz. Çalışan işçileri, kamuoyuyla karşı karşıya getirdiler. İzmir, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri, yani CHP’li büyükşehir belediyelerine karşı yapılan ‘silkeleme’ ile başlayan zorlama bütünüyle faturasını çalışan emekçilere kesmeye çalışıyorlar. Masada bize verilen yüzde 29,16 teklifi var. Onun öncesinde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi, kamuoyunda açıkladığı 6 aylık oranını, bugün yıllık teklife çıkardı. Yüzde 29,16 teklifi 6 aylıkken bugün bu 1 yıllık olarak etki ediyor. Bugünkü enflasyon ise yüzde 42 oranında. Aylardır tartıştığımız üç enflasyon üzerine bir şey demedik. Bu da ayrı bir tartışma konusu” dedi.
‘Her taşın altına elimizi koyduk’
Engin Topal, “Her taşın altına elimizi soktuğumuzda kimse koltuğundan kalkmadı. Yarın 23 bin insanın göreve çıkması söz konusu. Çok rahatlar. Sanki İzmir’de değil Manisa ve Denizli’de göreve çıkıyormuşuz gibi. Biz İzmir Büyükşehir çalışanları olarak hiçbir zaman haksız talepte bulunmadık. Bu sözleşme taslakları hazırlanırken biz, konfederasyonun hazırladığı ve ülkenin standart ücret politikasını baz alarak belirledik. CHP’nin her meydandan çıkıp asgari ücrete ve emekliye verilen zammın zulüm olduğunu ve asgari ücrete uymayacağız demişlerdir. Sosyal demokrat belediyenin hükümete karşı verdiği mücadeleye karşı ortak hazırlanan bir taslak, ne hikmetse bir anda hükümetle aynı kefeye konulmaya başladılar. Vali ve kaymakamın şu kadar maaş almaları gibi yaklaşımla geldiler bize. Neden bu kadar zaman meydanlara çıkıp eylem yapıyoruz? Her şeye karar veriliyorsa bırakalım, onun dediği şartlarda çalışalım. Onlar ne derse desin, biz yine de kaldığımız yerden mücadelemize devam edeceğiz. Duruşumuzu bozmayacağız. Geçmişini onuruyla doldurmuş bir sendikayız. Geçmişini grev ve dayanışmayla dolduran bir sendikayız. Bize kalan tarafı tamamlayıp devam edeceğiz” ifadelerini ekledi.
‘Masadaki çözüm ihtimali zayıflıyor’
2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, basın açıklamasını okudu. Gül, açıklamada her geçen günün masadaki çözümlerin zayıfladığına dikkati çekerek “2025-2026 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerimizin üzerinden 5 ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ sonuç alınamamıştır. Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi biz emekçilerin insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebine karşılık sefalet ücreti dayatmaktadır. Daha önce mücadeleyle kazandığımız haklarımızı geri almak, toplu sözleşme hükümlerini esnetmek ve kazanımlarımızı tartışmaya açmak isteyen işveren anlayışı, ne yazık ki masadaki çözüm ihtimalini her geçen gün zayıflatmaktadır” ifadelerini ekledi.
‘Herhangi bir ilerleme sağlanamadı’
Başkan Gül, TİS’te gelinen son 5 aylık süreçte herhangi bir ilerlemenin kaydedilmediğine değinerek “Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Bürokratlarının, kamuoyunda algı yaratma çabasıyla ‘Belediye emekçileri, kaymakam ve valilerden daha fazla ücret talep ediyor’ şeklinde gerçek dışı söylemlerle bizleri İzmir halkıyla karşı karşıya getirmek, emeğimiz ve onurumuz üzerinden algı yaratmaktadır.
Bugüne kadar yapılan tüm görüşmelerde işveren, altı aylık yüzde 26,19 gibi komik tekliflerle gelmiş; son görüşmede ise bu oranı yıllık yüzde 29,16 olarak ifade ederek, İZENERJİ ve İZELMAN işçileriyle adeta alay etmiştir. Aralık ayından bugüne kadar süren toplu sözleşme görüşmelerimizde herhangi bir ilerleme ve gelişme sağlanmamış aksine alay edercesine işçinin emeği üzerinden yapmış oldukları altı aylık teklifi bir yıl olarak revize edip kölelik koşullarında çalıştırmayı teklif etmiştir. 15 yıldır 20 yıldır 30 yıldır bu kente hizmet eden emekçiler olarak greve çıkmak zorunda bırakılıyoruz, aynı alanda çalışan emekçi kardeşlerimizden aramıza ücret farkı ve nifak sokarak eşit işe eşit ücret politikalarından vazgeçerek, İZELMAN ve İZENERJİ emekçilerini açlığa mahkum etmek istemektedirler” şeklinde dile getirdi.
Son seçenek: Grev kapısı
Son çare olarak grevi seçeceklerini belirten Gül, “Biliyoruz ki grev son seçenektir! Şayet çarşamba günü gece 24’ü gösterdiğinde bu toplu sözleşme imzalanmaz ise sorumluluk biz çalışanlar da değil emekçilerin alın teri ile dalga geçenlerdedir. Perşembe günü sabahtan başlayan ulaşım ve tüm hizmetler dahil olmak üzere grevde olacağız. Yıllardır AKP’nin ayrıştırıcı politikalarına karşı diz çökmeyen boyun eğmeyen biz DİSK’li işçiler bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz. Demokrasi işçinin ekmeğidir, demokrasiye inanmayanlar demokratik hak ve özgürlük mücadelesine ses çıkarmayanlar bilsinler ki demokrasi adalet, özgürlük ve eşitlik herkese bir gün lazım olacaktır! Bizler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan emekçiler olarak; uzun süredir devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinde taleplerimizin karşılanmaması, belediye bünyesindeki farklı şirketlerde çalışanlar arasında adaletsiz maaş farklarının bulunması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin yok sayılması nedeniyle, yasal hakkımız olan GREV kararını hayata geçiriyoruz” dedi.
Üç ayrı yerde toplanacaklar
Gül, yaptığı açıklama ESHOT işçilerinin Basmane Disk binası, Gar ve İZENERJİ’de toplanarak Kültürpark’a yürüneceğini aktardı. 23 bin işçiyi ilgilendiren grev sinyalini veren Gül, “23 bini aşkın İZELMAN ve İZENERJİ emekçisini kapsayan TİS sürecinde, özel güvenlik görevlilerinin de bu sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Sözleşmenin tüm emekçileri kapsayacak şekilde sonuçlanması için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. İş barışının sağlanması ve yarınlarda İzmir halkına daha iyi hizmet sunabilmek için, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketler arasındaki maaş farkının ortadan kaldırılmasını talep ediyor ve bu talebin hayat bulmasını istiyoruz. Aksi halde, 28 Mayıs gecesinden sonra yaşanacak mağduriyetlerin sorumlusu biz emekçiler değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi olacaktır.
Bugün, ekmeğimize, onurumuza ve geleceğimize sahip çıkma zamanıdır! İnsanca yaşam için adil ücret, güvenceli çalışma koşulları ve sosyal haklarımızı savunuyor; emeğimizin karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Bu grev, yalnızca ücret değil; adalet, eşitlik ve onur mücadelesidir.
Ayrıca bazı basın organlarında sendikamızın greve çıkmayan işçiyi tehdit ettiği haberleri yayınlanmıştır. Biz buradan bir gerçeği daha kamuoyuyla paylaşalım. Bakanlığın ve Sosyal güvenlik kurumunun belirlemiş olduğu kişiler grev süresince çalışırsa herhangi bir ücret maaş ve yan ödeme alamaz, aksi taktirde gönüllülük temelinde dahi çalışsa herhangi bir iş kazası ya da sorun yaşadığında kimse o sorumluluğu kabul etmez. Uyarımız sadece bu yöndedir doğal olarak üyelerimize bu konu ile bilgilendirme mesajımızı yanlış ifade eden basın mensuplarından bunu bir kez daha düzeltmelerini talep ediyoruz. Geldiğimiz bu aşamada, taleplerimizin son iki gün içinde masa başında karşılanmaması halinde, 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü saat 24.00’ten itibaren yasal grev hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyururuz. ESHOT çalışanları, İZENERJİ, Basmane DİSK Binası önü ve Gar’da toplanıp Kültürpark’a yürüyeceğiz, orada bir araya geleceğiz” ifadelerini ekledi.