İzmir'in Karabağlar ilçesinde yaşayan ve asıl mesleği gazeteci olan 73 yaşındaki İbrahim Irmak, 32 yaşındaki oğlu Çağlayan Irmak'ı 2011 yılında trafik kazasında kaybetti. İbrahim Irmak, bu olayın hem gazetecilik hem de yaşam felsefesini etkilemesi üzerine kaybettiği oğlunun adını yaşatmak için kütüphane açmaya karar verdi. Dostlarının ve çevresinin destekleri ile ilk kütüphaneyi kaybettiği oğlunun doğum gününde; 29 Mayıs 2013'te, memleketi Ödemiş'in Mescitli köyünde açtı.
Kütüphane kurma fikrinin ardında; acı bir arka planın olduğunu dile getiren İbrahim Irmak, "13 Mart 2011'de oğlumu kaybettim. Bu olay hem gazetecilik hayatımı, hem de yaşam felsefemizi derinden etkiledi. Ardından düşündük ki, oğlumuzun adını yaşatmak için bir şeyler yapmalıyız. ‘Bir kütüphane açsak nasıl olur?' dedik. Zaten elimizde kitaplarımız vardı. Kendi kitaplarıma dostlarımız da kitap ekleyince, ‘Biz sana destek oluruz' dediler. Oğlumun doğum günü olan 29 Mayıs 2013'te, memleketimiz Ödemiş'in Mescitli köyünde ilk kütüphanemizi açtık. Sağ olsun gazeteci dostlarımız ve birçok isim katıldı. Bu sürecin medya gücü tarafı da var. Açılışımız haber olunca, gazetelerde, televizyonlarda, dergilerde yer aldı. Ardından kitaplar yağmaya başladı. Elimizde kitap birikince de yeni kütüphaneler açmaya başladık. Her 3 bin 500 kitap biriktiğinde bir kütüphane kuruyoruz. Gittiğimiz yerlerde kitap sayısının zamanla arttığını, halkın da kitap bağışladığını görüyoruz. Hatta bazıları bizi bile aramadan doğrudan kitap gönderiyor. Bu bizim için büyük bir umut kaynağı oldu'' dedi.
Tek tesellisinin diğer çocukların hayatlarına dokunmak, onlara ışık olmak olduğunu vurgulayan İbrahim Irmak, "Bu içimde hiç sönmeyen bir yangın. Kor gibi duruyor. Bir rüzgar esti mi hemen alevleniyor. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Çok zor. Gecenin bir yarısı uyanıp onu düşünüyorsunuz. Gazetecilik yapıyorum, yazıp çiziyorum. Topluma faydalı olmaya çalışıyorum. " ifadelerini kullandı.
14 kütüphane var
Oğlunun adını yaşatmak için çıktığı bu yolda bu sene 14. kütüphanenin Ödemiş Çarlı'da açıldığını aktaran İbrahim Irmak, "Bugün, oğlumun adını taşıyan toplam 14 kütüphanemiz var. Gönüllü arkadaşlarımız bu kütüphanelerde görev yapıyor. Sabahları açıyor, gelenlere kitap veriyorlar. Sistemimiz çok basit: ‘Aydınlanma yolunda bir mum yak'. Al, götür, oku, getir. İmkanın varsa da kitap bağışla. Bütün parolamız bu. Kitaplar çok pahalı. Herkesin kitap alması zorlaştı. Ama biz diyoruz ki, gelin, alın okuyun. Sadece Üçkuyular'da açtığımız bu kütüphane sayesinde mahalledeki her eve 5 bin 500 kitap düşüyor. Telefon numaramız kütüphaneye gelen herkesin görebileceği yerde yazılı. Gecenin bir vakti bile kitap isteyen olursa getiriyorum. Yazları parkta geç saatlere kadar oturuyoruz. Bu sadece kitap değil, aynı zamanda toplumsal güvenlik ve komşuluk açısından da çok kıymetli. Eskiden insanlar gece parka inemezdi. Şimdi çayını, kahvesini alan geliyor. Çocuklar oynuyor, insanlar rahatça vakit geçiriyor. Bu kütüphanelerin Türkiye genelinde yaygınlaşması gerektiğine inanıyorum'' ifadelerine yer verdi.